Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
313 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
Klasik okuma şekline yani bir olay örgüsüne göre okumaya alışık olanlar için biraz zor bir okuma oluyor. Çünkü yazar konuşma havası içinde bir anlatım yapıyor ve konu konuyu açıyor şeklinde ilerliyor. Konuyu aktarırken aklına bir şeyler geldi diyelim hop konu daha başka bir yere kayıyor bu nedenle bu beni zorladı. Ayrıca son kısım ilk defa
Köken
KökenSasa Stanisic · İletişim Yayınları · 2021126 okunma
Evet, genç ve yeni gelişmekte olan bir ruha sahip olmakta sınırsız büyüklükte bir haz vardır! Böyle bir ruh, en güzel kokularını güneşin ilk ışınlarıyla karşılaştığında salan bir çiçek gibidir. O anda koparmak gerekir o çiçeği ve kokusunu ciğerlerine doyasıya çektikten sonra yolda bir kenara atmak. .. Nasıl olsa biri alır onu oradan! Karşısına
Sayfa 155
Reklam
Şeriat ve Kadın 1
ARAP PEYGAMBERİ MUHAMMED'E GÖRE KADININ TANIMI VE NİTELİKLERİ İki kadınım tanıklığı bir erkeğin tanıklığıma bedeldir (Kur'ân 2 Bakara 282) Kadınlar aklen ve dinen dün yaratıklardır.... (Arap Peygamberi Muhammed) Uğursuzluk üç şeyde vardır: karida ev'de ve at'da..... (Muhammed) Namazı kat'eden şeyler köpek, eşek, domuz
Notre Dame Paris (kendim için notlar)
Notre dame'ın kamburu Özürlü bir bedende zihninde köreldiği doğrudur. (126) O devrin pek akla dayanmayan ve ince olmayan dindarlığı bir din hareketinin çeşitli yüzlerini göremezdi. İnsanlar durumu bir bütün olarak alır, onu yüceltir, gerekirse kurbanlar vererek kutsallaştırır, ama acıları irdelemez, insanlara acımazlardı. (177) Artık
Kendini temellendirmekte olan hınç, bir-hizaya-getirme [levelling] sürecidir, tutkulu bir çağ yeni şeyler kurup eskilerini devirerek, gittiği yerlerde bir şeyleri yükseltip yıkarak fırtına gibi eserken, düşünceli ve tutkusuz bir çağ tam tersini yapar: Bütün eylemleri engeller ve bastırır; bir seviyeye indirir. Aynı hizaya getirme, büyük değişikliklerden kaçman sessiz, matematiksel ve soyut bir uğraştır. Anlık bir heyecan parlamasıyla insanlar, umutsuzluk anında hayatın güçlerini hissedebilmek için bir talihsizliğin bile özlemini çekebilirler; fakat ardından gelen kayıtsızlığa bir karışıklığın faydası, bir mühendisin bir arazi parçasını düzleştirmesi kadar olur ancak. En şiddetli halinde bir ayaklanma volkanik bir patlama gibidir, diğer bütün sesleri boğar. Bir-hizaya-getirme projesi zirvedeyken insanın kendi kalp atışlarını duyduğu bir ölüm sessizliğidir, hiçbir şeyin nüfuz edemeyeceği, her şeyi içine gömen, karşı konulmaz bir sessizlik. Bir insan bir ayaklanmanın başında olabilir, fakat hiç kimse tek başına hizaya getirme sürecinin başında bulunamaz; çünkü o zaman lider olurdu ve böylece bir-hizaya-getirilmekten kaçardı. Her birey kendi çapında bu bir-hizaya-getirme sürecinde yer alabilir, fakat o soyut bir güçtür, bir-hizaya-getirme soyutlamanın bireye karşı kazandığı bir zaferdir.
Sayfa 175
Kalıt
Acım, beni bir gün, beni bir gün boğabilir Kalırsa bir çığlık benden kardeşler Koruyun, saklayın onu ne olur. Her insanın kendince bir tarihi vardır Bir seyir defteri, ağaca atılan çentik belki Hani bir gün dönülür de bir şeyler anımsanır. Kimsesizim, dalsızım, duraksızım şimdi Yaşamla aramda çözülmedik ne kaldı? Bütün köprüler atılmış, yollar
Sayfa 283 - Kırmızı Kedi Yayınevi, Üçüncü Basım, Kasım 2017, İstanbul
Reklam
Baryatinski, 1847 yılında Şamil'e bir dizi başarılı saldırı düzen­ledi. 1848'de Gergebil'i ele geçirdikten sonra tuğgeneral olarak Çar'ın maiyetine alındı. Saray, Baryatinski'nin geri dönmesini istemişti. "Canlı bir saray mensubu, ölü bir generalden iyidir" diyorlardı. Prens'e münasip bir eş aramaya
“Geç uyandım bugün yine. Yapmak istediğim şeyler birikti bir bir. Yine yarım bıraktım her şeyi.. her zaman olduğu gibi. Saatlerdir kalbimde bir çarpıntı, içimde kötü bir his var. Yazarken ellerim titriyor, gözlerim yaşarıyor. Neden böyle hissediyorum bilmiyorum. Yine diyorum kendime. Yine hangi yaşanmışlığın dışa vuruşu bu? Yine hangi aşamadığım duvarın içimde yıkılışı? Yine hangi sorunun yoluma çıkışı.. arada bir oluyor bu bana. Benimkiler geldi diyorum hatta çoğu zaman:) geliyor böyle içimden bir şeyler koparıyor, gözyaşlarımı, duygularımı alıyor benden ve gidiyor. Ne saçmaydı ben neye ağladım yine bu kadar diyorum geçince bu his. Hangi yanlarım acıdı diyorum kendime. Hangi derdim çıktı gün yüzüne diyorum. Bir yanım var, onu biliyorum. Çok acıtan. Kimselere diyemediğim. Sevgisiz yanım. Orası hep eksik. Orası hep acıyor. Bugün daha başka sanki. Kalbimde bir hâller var. Çarpıyor amansızca. Kötü hissediyorum. İçimde bir şeyler eksik. İçimden bir şeyler eksiliyor. Acıyor işte kalbim. Titreyen ellerimle daha fazla yazamıyorum. Acıyor..” 💔
360 syf.
·
Puan vermedi
·
37 günde okudu
Absürt Bir Tip Olarak Orhan Kemal'in Murtaza'sı
Murtaza: (isim) Orhan Kemal’in 1952’de ilk kez basılan romanı (isim) Aynı romandaki aynı adı taşıyan karakter Evet, Murtaza romanı ilk defa 1952’de Vatan gazetesinde tefrika edilmeye başlanmıştır. O zamanlar yaklaşık yaklaşık 20 sayfalık tamamlanmamış bir öykü formatındaydı. Türk edebiyatının değerli yazarı Yaşar Kemal, arkadaşı Tunç Yalman’a
Murtaza
MurtazaOrhan Kemal · Everest Yayınları · 20183,433 okunma
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.