Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Eğer her şeyi mahvetmeyi gerçekten başarırsam, bu tam da benim istediğim şey olur. Zevksizlik mi dersiniz? Belki de öyle, ama bu tek sözcük kalbimin derinliklerinde hissettiğim duyguyu açıklamaya yetiyor. Elindeki gücü kullanarak insanları sebepsiz yere baskı altına almak için ısrarla yapılan bir tercih böyle adlandırılıyorsa, benim bu tavrımın da zevksizlik olması mümkündür. Ben teslim olmak istemiyorum. Kimsenin içimdekileri görmesini istemiyorum. Ne var ki bu, gelgeç bir çaba olur. Yoksa?! Yazarlar hep böyle insanlar mıdır acaba? İtirafta bulunurken bile süslü sözler kullanıyorum. Yoksa ben canavarın biri miyim? Gerçekten insani bir yaşam sürebilir miyim ki? Şimdi bunları yazarken bile, kalemimden çıkan cümleleri kafama takıyorum.
Sayfa 30 - Dazai-YozoKitabı okudu
“Benim kalemimden,” diyordu, ‘kan damlar.’
Sayfa 53 - Siyasetçi Ahmet
Reklam
Benim kalemimden kan değil süt damlıyor Geceler boyu böyle geleceği emziriyorum Kahrolayım sevmedim ülküden başkasını Bir de seni çok seviyorum.
Sayfa 220 - Şimdiki Zaman Çekiminde Bir Mahkûma MektupKitabı okudu
Belli ki kaderim benim için zorlu sınavlar hazırlamış durumda ancak yılmayacağım! Rahat bir kalp her şeyin üstesinden gelebilir. Rahat bir kalp mi? Kalemimden böyle bir kelimenin dökülmüş olması bile gülünç.
Sayfa 79 - İndigoKitabı okudu
Belli ki kaderim benim için zorlu sınavlar hazırlamış durumda ancak yılmayacağım! Rahat bir kalp her şeyin üstesinden gelebilir. Rahat bir kalp mi? Kalemimden böyle bir kelimenin dökülmüş olması bile gülünç. Biraz rahat olabilseydim, güneş ışığının altında dünyanın en mutlu insanı bile olabilirdim. Başkaları ufacık güçleri ile övünürken, ben yeteneklerimden şüphe mi ediyorum?
"Benim kalemimden," diyordu," kan damlar."
Reklam
Belli ki kaderim benim için zorlu sınavlar hazırlamış durumda ancak yılmayacağım! Rahat bir kalp her şeyin üstesinden gelebilir. Rahat bir kalp mi? Kalemimden böyle bir kelimenin dökülmüş olması bile gülünç. Biraz rahat olabilseydim, güneş ışığının altında dünyanın en mutlu insanı bile olabilirdim. Başkaları ufacık güçleri ile övünürken, ben yeteneklerimden şüphe mi ediyorum?
Sayfa 79 - WertherKitabı okudu
Dilaver Cebeci;
"Benim kalemimden kan değil süt damlıyor, Geceler boyu böyle geleceği emziriyorum."
Sana bu mektubu, evimin balkonunda yazıyorum Sağ elimi koyuyorum tam yüreğimin üstüne. Çankaya yokuşunda söylediğimiz marşı duyuyorum Ulu kayalar parçalanıyor beynimin bir yerinde Bir yerinde demirden dağlar eriyor Atlas yelkenli gemileri unutmuş bir kaç levent Viski kokulu bulvarlarda yavaş yavaş ölüyor. İstediğin o seccadeyi hemen gönderiyorum Üstünde Kâbe resmi ve anamın duaları var Ve bildiğin sebeplerden ben gelemiyorum. Yine biliyorsun ki, sevmedim ülküden başkasını Başı dumanlı dağları, dolunayı, ufukları Bir de Çankaya yokuşunda rüzgâra tutulmuş saçlarını Önce Allah, sonra genlerim şâhit. Sevgimi üçbin yıl sonra doğacak torunuma yolluyorum Trahomlu şairler doğruluyorlar masaların altından Parmakları fâhişelerin karanlık Saçlarında Benim kalemimden kan değil süt damlıyor Geceler boyu böyle geleceği emziriyorum Kahrolayım sevmedim ülküden başkasını Bir de seni çok seviyorum.
Sayfa 220
İkinci Bölüm 20 Ekim
Buraya dün geldik. Büyük elçi hastalanmış durumda ve bir kaç gün boyunca dışarıya çıkmayacak şu huysuzlugu ve suratsizligi da olmasa herşey çok daha iyi olurdu. Goruyorum ki cennet beni ağır bir sekilde yargılıyor ama cesaretli olmayacagim . Hafif bir yürek herseye katlanabilir. Hafif bir yürek kalemimden böyle sözlerin dökülmesi gülümsememe neden oluyor. Biraz daha hafif kalpli olsaydım bu benim güneşin altında yürümüş olan en mutlu Varlık olmamı saglayabilirdi. Ama yeteneklerim ve niteliklerim adına acı çekmem gerekirken başkalarının benden daha düşük olan yetenekleri neden kendimi tatmin etmem için yeterli oluyorki? Bütün güçlerimi borçlu olduğum yaratıcı neden bu kutlamaların bazilarini bana vermeseydin de, olanların yerine kendine güven ve tatmin hissi verseydin keşke..
123 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.