Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kalemimden yediği darbeler ta kuyruk sokumuna kadar işlemiş bir gazete, hiçolmazsa biraz eter koklayıp acısını belli etmeyen bir eda takınacağı yerde benim bahsim oldu mu bir trauma tesiriyle çığlık bastığının ve saçlarını yolduğunun farkında olmadan, sözümona bu lakap oyununa girişir ve bana şöyle der: '- Süper Mürşid! ' Ah, cevabı ne basit, ne basit: Ayol, siz benim kendi kendime mürşid dediğimi ne vakit duydunuz ki bir de buna (süper) ilave ediyorsunuz? Estağfirullah efendim, mürşid olmak kim, ben kimim! ..
Sayfa 356 - Büyük Doğu 11. Baskı 2015Kitabı okudu
"...Benim kalemimden çıkan yazı doğru olduktan sonra tenkitçi bana ne yapabilir,isterse bir ordu gelsin..."
Reklam
-“Etrafımdaki kişiler bir garipti. Kimi sevgisini dünyalar, kimi ise yıldızlarla ifade ediyordu. Yine en güzel sözü söylemek bana düşerken, onun kulağına şöyle fısıldadım: ‘Varlıklar kadar değil, yokluklar kadar seviyorum seni...” İster bir ekmeğin yokluğu, ister bir dünyanın yokluğu, isterse bir evrenin yokluğu yerine koysun. Nereye anlamlandırırsa anlamlandırsın, yine de o yokluk benim için kutsal olacaktı. Öyle ki herkes sonsuzluk kadar sevdiğini düşünür; ancak sonsuzluk nedir bilemezdi. Ben açıkladım işte, evrenin dışında ve zamanın ötesinde bile bir yokluk yatıyordu, işte sonsuzluk oradaydı. Her şey, hiç kimsenin bilmeye bile cesaret edemeyeceği kadar özeldi. Dünya üzerinde benimle aynı anlamları taşıyan biri vardı. Ellerine baktım bir gün, beynim beni zorladı ve kalemimden şunlar döküldü: “Bir kadının elleri, erkeğinin yazlık sinemasıdır. Öyle ki, tüm masum anlamları onu izleyerek bulabilir. Geçmişinde saklı kalmış ve pek de evden çıkmayan beynin, en derin hücreleri toplar neyi var neyi yoksa, alır eline gazoz yaptığı soğuk hasretini ve koşar onu izlemek için...” (syf.64/65)
Kimseye Verilmeyen Kitap
Eski bir kelime yığınına benzeyen kasaba da benim kalemimden dökülmüşçesine öylece durur kayalıkların dibinde.
Sayfa 140
...dostum, işlerin en bayağısına dalıyorsunuz; abayı yakacaksınız, gönlünüzdeki kargaşalığın tasvirini benim kalemimden beklemeyin...
Varlık, 1958Kitabı okudu
“Benim kalemimden,” diyordu, “kan damlar.”
Reklam
Necip Fazıl - Fevzi Çakmak
Her ankaraya gidişimde, şaşmaz bir intizamla elini öpmeyi şiar edindiğim muazzez insana, son defa dedim ki: - Ben Büyük Doğu isimli bir mecmua kuruyorum. Bu mecmuanın ilk sayısında, bizzat benim kalemimden çıkmak üzere, sizinle bir röportaj yapmak emelindeyim. Dünyanın en genç ve gürbüz kahkahalariyle güldü: - Sen hiç benim herhangi bir neşir mevzuunda, herhangi bir muharrirle konuştuğumu gördün mü?
Sayfa 15 - Büyük Doğu Eylül 1943Kitabı okudu
"Stalinci kızıl profesörler, Leninizmi bana karşı savunmak için ileri sürdükleri satırların benim kalemimden çıkmış olduğunun farkında bile değillerdir."
Farkındaym, yazgımın beni zor sınavlardan geçirdiğinin farkındayım. Yine de cesareti elden bırakmamak gerek! Ciddiye almayınca her şeye katlanılır! Ciddiye almamak mı? Nasıl oldu da benim kalemimden böyle bir söz döküldü, bu beni güldürür ancak. Ah, birazcık kaygısız olmak, beni şu güneşin ışıldadığı dünyada insanların en mutlusu yapardı.
122 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.