Sübhânallâhi ve bihamdihî ‘adede halkihî ve rıdâ nefsihî ve zinete ‘arşihî ve midâde kelimâtihî.(Üç kere söylenir.)
Ma‘nâsı
“Allâh’ı; mahlûkâtı sayısınca, nefsinin rızasınca, arşının ağırlığınca, kelimelerinin adedince hamd ile tesbîh ederim.” (Müslim, Zikr 79)
Resûlullâh (s.a.v.)’in zevcelerinden Cüveyriye (r.anhâ) Vâlidemiz’in rivâyetine göre: “Resûlullâh (s.a.v.) Efendimiz bir gün sabah namâzını kılınca, daha kendisi namâzgâhında iken, erkenden yanından çıkmış, gitmiş, kuşluktan sonra Cüveyriye (r.anhâ) (aynı yerinde zikrederek) otururken geri gelmişler ve: “Bırakıp gittiğim halde duruyorsun (hiç yerinden kımıldamadın gâlibâ!)” diye sormuşlar. Vâlidemiz (r.anhâ)’nın “Evet” cevâbı üzerine şöyle buyurmuşlar: “Ben senden ayrıldıktan sonra dört kelime(lik bir duâ)yı üç kere okudum. Eğer bunlardan hâsıl olan sevâb tartılacak olsa, senin burada sabahtan beri okuduğun duâların sevâbının ağırlığına denk olur.”