Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
225 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
44 günde okudu
Kitabı Batıda aldım elime. Sonra Doğuya doğru yola çıktım. Doğuya giderken Batı Cephesi'ni okudum. Sonra bitmedi Batıya geldim okumaya devam ettim. Değerli hocam
Muzaffer Akar
Muzaffer Akar
önermişti. Sitede bir çok kişinin bu kitabı okumasına vesile olmuştur biri de benim. İkinci el kitap sevdam yüzünden kitabı bulup bana yollaması biraz
Garp Cephesinde Yeni Bir Şey Yok (Ciltli)
Garp Cephesinde Yeni Bir Şey Yok (Ciltli)Erich Maria Remarque · Everest Yayınları · 20203,264 okunma
144 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Hüseyin KIRAN – Benim Adım Meleklerin Hizasına Yazılıdır Kitap dün bittiği halde bugün bütün gün yine elimde idi kitap. Okudum durdum sürekli. Hüseyin Kıran benim için en değerli yazarlarımızdan. Ne yazsa okurum satır satır, hissede hissede. Kitaba gelecek olursak, güçlü bir metafor kitabı denebilir. Ruhi Bey baş kahramanımız ve intihar
Benim Adım Meleklerin Hizasına Yazılıdır
Benim Adım Meleklerin Hizasına YazılıdırHüseyin Kıran · Ayrıntı Yayınları · 201393 okunma
Reklam
77 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
En çok korktuğum insani istektir hırs… Belki de en tehlikelisi. Sonucunun ne olduğu ya da neye mal olduğu asla düşünülmez. Sadece sonuç vardır. O sonuca doğru giderken yapılan her şey mubahtır. Tıpkı savaş gibi. Mutlak bir gerçek vardır o an. Sadece hırsın sağlayabileceği bir delilik. Belki de kazanılmış bir yetenektir kimisi için. Ya da mecbur kalındığı için sahip olunmuştur. Bir odada yıllarca kalındığında, bir beyin ile iki kişi olmak iki kişi gibi düşünmek ve oyunu böyle oynamak gerekiyordur belki… Bu kitap bana bir çok şeyi düşündürttü ve satranç aslında bir hayat felsefesi olarakta sunulabilir diye düşünüyorum şuan:)
Satranç
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020236,6bin okunma
168 syf.
9/10 puan verdi
Otomatik Portakal / Anthony Burgess
Otomatik Portakal; Anthony Burgess’in toplumsal eleştiriden başlayıp içimizdeki şiddet duygusundan hükümetlerin kötü politikalarına kadar değindiği distopik eseridir. Otomatik Portakal günümüzdeki kitaplardan farklı bir üslupta yazılmıştır. Yazar kitapta kendi doğrularının yankı bulmamasına itiraz eden bir anlatım ile ağır argo dili ve üslubu kullanmış. Kitapta işlediği ana tema olarak, Hükümetlerin şiddet politikalarında Şiddete eğilimli bir toplumda suç işleyenlerin devlet toplum tarafından devletin istediği şekilde tek düzüne haline getirip onları birer otomatik makine haline getirmesini ve delilik derecesinde tuhaf davranışlar sergileyen ve başkası tarafından yönlendirilen insanı nasıl her yönü ile toplumun ve devletin nasıl kullandığını bizlere aktarıyor. Anthony Burgess Otomatik Portakal’ı kendisi beyin tümörü teşhisi ile ömrünün yalnızca bir sene kaldığını öğrenince yazmaya başlar fakat kitabı bitirdikten sonra teşhisin yanlış olduğu ortaya çıkar ve ölümden kurtulmuştur. Burgess daha sonra kitabına ilişkin olarak şunları söylemiştir. "Tüm hayvanların en zekisi, iyiliğin ne demek olduğunu bilen insanoğluna sistematik bir baskı uygulayarak onu otomatik işleyen bir makine haline getirenlere kılıç kadar keskin olan kalemimle saldırmaktan başka hiçbir şey yapamıyorum." ifadesini kullanmıştır. Otomatik Portakal’ı severek beğenerek okudum. Okumak isteyenlere istemeyenlere önerim, sıradan iyilik yapan yâda âşık olan kişiler üzerinden anlatılan romanlardan sıkıldı iseniz bu kitap tam size göre diyebilirim yazar kitabı kötülük yapan bir kişilik üzerinden anlatıyor. Keyifli Okumalar.
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200991,6bin okunma
- Hayır, özgür değilsin. Senin bağlı bulunduğun ip, öbür insanlarınkinden daha uzun; hepsi bu kadar. Kendini özgür sanıyorsun. İpi koparmadın mıydı da... - Bir gün koparacağım! - Güç patron, çok güç. Bunun için delilik gerek, delilik. Ya hep ya hiç! Ama sende beyin var ve bu seni yiyecek.
undefinedKitabı okudu
Güç, patron, çok güç! Bunun için delilik gerek, delilik, duyuyor musun? Ya hep, ya hiç! Ama sende beyin var, ve seni bu yiyecek. Aklın bakkal senin, defter tutuyor, bu kadar verdim, bu kadar aldım; kâr şu kadar, zarar bu kadar diye yazıyor. Yani, iyi bir sahip, her işi sermiyor, her zaman arkayı kolluyor. Hayır, ipi koparmıyor rezil, onu sıkı sıkı elinde tutuyor, ka-çırırsa mahvoldu demektir zavallı, mahvoldu demektir! Ama, ipi koparmadıkça, hayatın ne tadı vardır, söyler misin bana? Papatya papatyacıktır; rom değil ki dünyayı altüst etsin!
Sayfa 336 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
77 syf.
·
Puan vermedi
Kabaca bir özetleyecek olursak, bir gemi yolculuğu, bir dünya satranç şampiyonu, amatör satranç tutkunları ve hayatında hiç gerçek taşlar ve satranç tahtası ile satranç oynamamış, Nazilerin elinden kurtulmuş bir nevi savaş esiri. Bu ekibimizin arasında geçen kısa hikâyemizde, yazar bize anlatmak istediğini çok iyi veriyor ve her sayfada düşündürüyor. Sadece satranç ile alakalı düşünceler değil, o dönemi, savaşı, yaşanamayan hayatları, kibri, kendini beğenmişliği, hırsı ve şizofreniyi… “Becerilerini birbirlerinin üzerinde denemek isteyen iki oyuncu değil, birbirlerini yok etmek isteyen iki düşmandılar artık…” En çok korktuğum insani istektir hırs… Belki de en tehlikelisi. Sonucunun ne olduğu ya da neye mal olduğu asla düşünülmez. Sadece sonuç vardır. O sonuca doğru giderken yapılan her şey mubahtır. Tıpkı savaş gibi. Mutlak bir gerçek vardır o an. Sadece hırsın sağlayabileceği bir delilik. Belki de kazanılmış bir yetenektir kimisi için. Ya da mecbur kalındığı için sahip olunmuştur. Bir odada yıllarca kalındığında, bir beyin ile iki kişi olmak iki kişi gibi düşünmek ve oyunu böyle oynamak gerekiyordur belki… Yazar Stefan Zweig ile ilgili bir bilgi daha vermeden geçemeyeceğim. Dünya savaşı zamanında Avrupa’nın durumuna duyduğu üzüntü yüzünden 1942’de Rio de Janeiro’da, karısı Lotte ile birlikte intihar etmiştir. Keşke demekten kendimi alıkoyamıyorum. Keşke hiç üzülmeseymiş ve keşke dünyaya daha çok eser kazandırsaymış diyorum. Büyük bir üstadı daha kaybetmişiz. Satranç, herkes tarafından okunmalı ve olmazsa olmazların arasında yer almalı diye düşünüyorum.  Herkese Keyifli Okumalar
Satranç
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020236,6bin okunma
"hayır, özgür değilsin," dedi. "senin bağlı bulunduğun ip, öbür insanlarınkinden biraz daha uzun; hepsi bu kadar! senin patron, uzun ipin var, gidip geliyor, kendini özgür sanıyorsun. ipi koparmadın mıydı da..." zorba'nın sözleri, içimdeki açık bir yaraya dokunup acıttıkları için inatla, "bir gün koparacağım!" dedim. "güç, patron, çok güç! bunun için delilik gerek, delilik, duyuyor musun? ya hep ya hiç! ama sende beyin var ve seni bu yiyecek. aklın bakkal senin, defter tutuyor, bu kadar verdim, bu kadar aldım; kâr şu kadar, zarar bu kadar diye yazıyor. yani, iyi bir sahip, her işi sermiyor, her zaman arkayı kolluyor. hayır, ipi koparmıyor rezil, onu sıkı sıkı elinde tutuyor, kaçırırsa mahvoldu demektir zavallı, mahvoldu demektir! ama, ipi koparmadıkça, hayatın ne tadı vardır, söyler misin bana? papatya papatyacıktır; rom değil ki dünyayı altüst etsin!" nikos kazancakis
256 syf.
10/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Makyajsızdır bu güzel çehreler Yüzlerini sen pudrasız bırakma Allahım Ya kaldır şu FaceSwaplarını Ya fondotensiz bırakma Allahım.. Toplanın ey Goriot Baba’nın kızları,siz de Laios’un şişikliği kollarına vurmuş dar t-shirtlü oğulları.Bu kitap size inmiş İncil’dir.Gelin okuyun,topluca okuyun ve resmini instagrama Brazil Santos’la beraber atmayı
Tüketim Toplumu
Tüketim ToplumuJean Baudrillard · Ayrıntı Yayınları · 2021972 okunma
- Hayır, özgür değilsin. Senin bağlı bulunduğun ip, öbür insanlarınkinden biraz daha uzun; hepsi bu kadar! Senin patron, uzun ipin var, gidip geliyor, kendini özgür sanıyorsun. İpi koparmadın mıydı da... - Bir gün koparacağım! - Güç patron, çok güç! Bunun için delilik gerek, delilik, duyuyor musun? Ya hep ya hiç! Ama sende beyin var ve seni bu yiyecek. Aklın bakkal senin, defter tutuyor, bu kadar verdim, bu kadar aldım; kar şu kadar, zarar bu kadar diye yazıyor. Yani, iyi bir sahip, her işi sermiyor, her zaman arkayı kolluyor. Hayır, ipi koparmıyor rezil, onu sıkı sıkı elinde tutuyor, kaçırırsa mahvoldu demektir zavallı, mahvoldu demektir! Ama, ipi koparmadıkça, hayatın ne tadı vardır, söyler misin bana?
304 öğeden 286 ile 300 arasındakiler gösteriliyor.