Bütün bu sözlerinden Platon'a göre gerçek bilgi adını almaya layık olan tek şeyin "apaçık ilkelere dayanan, herhangi bir duyusal öğe içermeyen" veya onun dolayımından geçmeyen, "hiçbir şekilde varsayımsal veya koşullu bir nitelik taşımayan, nesnesini doğrudan ve saf bir kavrayışla kavrayan bilgi" veya bilim olduğu anlaşılmaktadır.
Platon böyle bir bilimin de var olduğuna inanmaktadır ve onu diyalektik diye adlandırmaktadır.
O halde Platon'da felsefe, bilim veya diyalektik bir ve aynı anlamdadır.
Diyalektik "duyulardan hiçbir yardım almaksızın sadece akla dayanır. Konusu saf akılsallar olan İdealardır. O kendinde İyi'nin özüne ulaşıncaya kadar bütün akılsallar dünyasını saf düşünce ile kavrar"
"Diyalektik kendine sağlam bir temel sağlamak üzere varsayımları teker teker ortadan kaldırarak ilkenin kendisine yükselen tek yöntemdir"
"Diyalektik, bilimlerin, tüm eğitim sisteminin doruğudur. Onun üstüne yerleştirilebilecek başka hiçbir şey yoktur"
Sayfa 338 - Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Bir kimse "kulaklarından, gözlerinden, tek kelime ile ruhu bulandırmaktan başka bir işe yaramayan ve ruhla olan her ilişkide onun gerçek bilgiyi, bilgeliği kazanmasına engel olan" bedenden ne kadar sıyrılırsa, duyumun yerine ne kadar düşünmeyi geçirirse, gerçekten incelediği konu hakkında o kadar kesin bir bilgi elde eder.
Öte yandan beden bir başka bakımdan da bilgiyi elde etmeye engeldir. Bedensel hastalıklar, korkular, tutkular, ihtiyaçlar bizi etkisi altına alıp meşgul ettiği için de bilime, felsefeye gerekli olan zamanı bırakmaz
Sayfa 326 - Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu