Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
... bence eğitimin hedefi bilgi değil eylem olmalıdır. Enformasyon, kullanılmadığı sürece bir güç sayılmaz.
Sayfa 281 - Boyner YayınlarıKitabı okudu
Sonsöz Niyetleri Eyleme Dönüştürün Hiç, bir kitabı bitirdikten sonra dünyayı değiştirmek üzere heyecanla harekete geçtiğiniz, ama iki hafta sonra her şeyi gene “eskisi gibi, aynen eskisi gibi” yapmaya başladığınız oldu mu? Lütfen, bu kitabın başına da aynı şeyin gelmesine izin vermeyin. Firmamın adı Action Seminars’dır (Eylem Seminerleri). Çünkü bence eğitimin hedefi bilgi değil eylem olmalıdır. Enformasyon, kullanılmadığı sürece bir güç sayılmaz. “Nereden başlayacağımı bilemiyorum” diye mi düşünüyorsunuz? Kafa karışıklığı insanı hareketsizleştirir. Açıklık eyleme yöneltir. Bu son bölümün amacı, size önceliklerinizi eyleme dönüştürmek üzere açıklığa kavuşturmada yardımcı olmaktır.
Reklam
Veri güdümlü pozitif bilim ne bir bilgi uretir ne de hakikat. Enformasyon sadece malumat verir. Ama malumat gercek bilgi degildir. Pozitifliği nedeniyle toplamaci ve kümülatiftir. Bir pozitiflik olan enformasyon hiçbir şey değiştirmez, hiçbir şey aciklamaz. Bilgi ise negatifliktir. Haric birakan , seckin ve yetkilidir. Bir deneyim sonucunda elde edilmis bir bilgi, gecmis durumunu bütünüyle sarsip bambaska birseyin başlamasını saglayabilir. Malumat edinme konusundaki aşırılık, bilginin ortaya çıkmasını saglamaz. Enformasyon toplumu bir yaşantı toplumudur. Yasanti da toplamaci ve kümülatiftir.
Bilgiye sahip olmak, kullanılabilir bilgi (enformasyon) kazanılması ve bunun mülkiyetinin o kişinin elinde olması demektir. "Bilmek" ise fonksiyoneldir ve üretici düşünce sürecinin bir parçasıdır. Bizim eğitim sistemimiz, insanlara bilgiye sahip olmayı öğretmektedir. Sahip olunacak bilgi düzeyinin de, o insanın gelecekte sahip olması beklenen mülkiyetin veya sosyal prestijin düzeyi ile eşdeğer olmasına dikkat edilmeye çalışılmaktadır. Sahip olmaları gereken en az bilgi, işlerini iyi görmeleri için onlara yeterli olan bilgi düzeyi ile sınırlandırılır.
bence eğitimin hedefi bilgi değil eylem olmalıdır. Enformasyon, kullanılmadığı sürece bir güç sayılmaz.
Yirminci yüzyılın sözde enformasyon toplumu, belki de önceki yüzyılların tüm toplumlarından daha zayıf bir belleğe ve tarih bilgisine sahip. Sansür ya da bilgi manipülasyonu yüzünden değil, işittiklerimizi, gördüklerimizi Ve okuduklarımızı seçmemize izin vermeyen bir haber bombardımanıyla karşı karşıya bırakıldığımız için. O kadar çok haber var ki günlük yaşamımızda, adeta arka planda bir gürültü halini alıyor haberler. Tıpkı hızlı besin, hızlı seks, hızlı kültür gibi, hızlı haber de totaliter nitelikte. Çünkü insanları artık ayrım yapamayan duyarsız bir toplum olmaya yöneltiyor.
Reklam
"Yirminci yüzyılın sözde enformasyon toplumu, belki de önceki yüzyılların tüm toplumlarından daha zayıf bir belleğe ve tarih bilgisine sahip. Sansür ya da bilgi manipülasyonu yüzünden değil, işittiklerimizi, gördüklerimizi Ve okuduklarımızı seçmemize izin vermeyen bir haber bombardımanıyla karşı karşıya bırakıldığımız için. O kadar çok haber var ki günlük yaşamımızda, adeta arka planda bir gürültü halini alıyor haberler. Tıpkı hızlı besin, hızlı seks, hızlı kültür gibi, hızlı haber de totaliter nitelikte. Çünkü insanları artık ayrım yapamayan duyarsız bir toplum olmaya yöneltiyor."
Yirminci yüzyılın sözde enformasyon toplumu, belki de önceki yüzyılların tüm toplumlarından daha zayıf bir belleğe ve tarih bilgisine sahip. Sansür ya da bilgi manipülasyonu yüzünden değil, işittiklerimizi, gördüklerimizi Ve okuduklarımızı seçmemize izin vermeyen bir haber bombardımanıyla karşı karşıya bırakıldığımız için.
Enformasyonun artmasının daha iyi kararlar verilmesine zorunlu olarak yol açmadığı kanıtlanmıştır. Örneğin sezgi eldeki enformasyonun ötesine geçer ve kendi mantığını izler. Giderek artan, hatta aşırıya kaçan enformasyon yığını günümüzde üst düzey yargı yetimizi köreltmektedir. Bilgi ve enformasyondaki azlık pek çok durumda daha fazlayı elde etmemizi sağlar. Dışarıda bırakma ve unutmanın olumsuzluğunun üretkenlik sağlaması hiç de seyrek rastlanan bir durum değildir. Şeffaflık toplumunun ne enformasyonda ne de görüş alanında boşluğa tahammülü vardır. Ama gerek düşünce gerekse ilham boşluğa gerek duyar. Üstelik Almancada "mutluluk" (Glück) kelimesi "boşluk"tan (Lücke) gelir. Bu kelime Ortaçağ Almancasında henüz gelücke şeklindeydi. Yani boşluğun olumsuzluğuna yer vermeyen bir toplum mutluluk içermeyen bir toplum olacaktır. Görme alanında boşluk bırakmayan aşk pornografidir. Bilgide boşluk bırakmayan düşünme ise bozularak hesaplamaya dönüşür. | Byung-Chul Han, Şeffaflık Toplumu, Metis Yayınları, 6.Baskı: Kasım 2020, s.19
Sayfa 19 - Metis Yayınları, 6.Baskı: Kasım 2020Kitabı okudu
“Enformasyonun artmasının daha iyi kararlar verilmesine zorunlu olarak yol açmadığı kanıtlanmıştır. Örneğin sezgi eldeki enformasyonun ötesine geçer ve kendi mantığını izler. Giderek artan, hatta aşırıya kaçan enformasyon yığını günümüzde üst düzey yargı yetimizi köreltmektedir. Bilgi ve enformasyondaki azlık pek çok durumda daha fazlayı elde etmemizi sağlar.
Sayfa 19
Reklam
Yirminci yüzyılın sözde enformasyon toplumu, belki de önceki yüzyılların tüm toplumlarından daha zayıf bir belleğe ve tarih bilgisine sahip. Sansür ya da bilgi manipülasyonu yüzünden değil, işittiklerimizi, gördüklerimizi ve okuduklarımızı seçmemize izin vermeyen bir haber bombardımanıyla karşı karşıya bırakıldığımız için. O kadar çok haber var ki günlük yaşamımızda, adeta arka planda bir gürültü halini alıyor haberler. Tıpkı hızlı besin, hızlı seks, hızlı kültür gibi, hızlı haber de totaliter nitelikte Çünkü insanları artık ayrım yapamayan duyarsız bir toplum olmaya yöneltiyor.
Geri135
537 öğeden 526 ile 537 arasındakiler gösteriliyor.