Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kimi gün öylesine yalnızdım Derdimi annemin fotoğrafına anlattım. Annem Ki beyaz bir kadındır. Ölüsünü şiirle yıkadım. Bir gölgeyi sevmek ne demektir bilmezsiniz siz bayım Öldüğü gece terliklerindeki izleri okşadım. Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca Acının ortasında acısız olmayı, Kalbim ucu kararmış bir tahta kaşık gibiydi bayım. Kendimin ucunu kenar mahallelere taşıdım. Aşk diyorsunuz ya, İşte orda durun bayım Islak unutulmuş bir taş bezi gibi kalakaldım Kendimin ucunda Öyle ıslak, Öyle kötü kokan, Yırtık ve perişan. Siz aşkı ne bilirsiniz bayım Aşkı aşk bilir yalnız!
Gelip size Zamandan söz ederler. Yaraları nasıl sardığından, ya da her şeye nasıl iyi geldiğinden. Zamanla ilgili bütün atasözleri gündeme gelir yeniden. Hepsini bilirsiniz zaten, bir işe yaramadıklarını bildiğiniz gibi.
Reklam
Bir liderin resmi her devlet dairesinde ya da dershanede asılıysa, üretim artışı, çimento sanayisinin yeniden düzenlenişi vb. isteklerini gerçekleştirenin kim olduğunu bilirsiniz. Bu, insan yüzü olarak karşımıza çıkan iktidardır.
Çocuk babanın kucağında, anne başka bir kadının yanında oturuyordu otobüste. Çocuk elindeki çikolatayı babası "yapma" dedikçe, otobüs koltuğuna sürüyordu. Kendince bir oyun bulmuştu işte. Adam en sonunda dayanamadı çikolatayı aldı elinden "inince yiyeceksin" dedi, hafif sert tonlama ile... Paralel koltukta oturan anne;
1008 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Pek kıymetli Dostoyevski kendisine yine yeniden hayran bıraktı beni. Okudukça dilinin sahiciliğine yerinde cümlelerine, aslında hangi karakter oluşuna şaşırıyorsunuz. Çünkü yazar aslında birisini tutar, bilirsiniz işte, kendisini ya da baş kahramanlardan birisini. Ama aynı anda hepsi, inanın hepsi çünkü hepsini o kadar kendisi gibi anlatıyor (buna da insan ancak kendisini bu kadar iyi tanıyabilirden varıyorum)ikna ediyor ki sizi, siz de asla bir karakterde kalamıyorsunuz. O diyaloglar o kadar sahici ki bizim evde salonda yaşansa ancak böyle geçer. Kim haklı bilemiyorsunuz çünkü herkes kendisini bir şekilde kabul ettiriyor size aklen, kalben.. (Bunu, herkes okurken içinde olan adalet duygusuyla illa haklı, haksız arar diye söylüyorum). Okurken o kadar karakteri birbiriyle eşit tutuşuna insanları ve davranışlarını ezberlemişcesine kurdurduğu o dupduru diyaloglara, dillerini onlara uyduruşuna hiçbir karaktere uzak kalmayışınız bundan. Hepsine tek tek üzülebilmeniz bundan. İnsanları o kadar iyi tanıyor ki, hiç birisini tamamen haklı ya da haksız yapmıyor, iç seslerini ya da bir başkasını konuşturuyor ama seni yine affetmek ile affetmemek arasında bırakıyor. İnsanlığın ve vicdanın yazarı; Dostoyevski aşkımsın.
Karamazov Kardeşler
Karamazov KardeşlerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202334,5bin okunma
144 syf.
9/10 puan verdi
Kitap mutsuz bir adamın hayatın içinde küçük mutluluk kırıntıları aradığı bir modern zaman hikayesi. Mutsuz bir adam üzerinden bireylerin içlerinde yaşadığı çelişkileri, bulunduğu duruma, yaşadığı hayata, ait olamamayı sıkıştığı o yerdeki hissiyatını anlatıyor.Biraz herkesin iç sesi gibi diyebiliriz. Gerhard Warlich, felsefe doktorası yapmış, hayal dünyası geniş, iç dünyası derin bir karakter bir çamaşırhane müdürü. Gerhard'ın kendi hayatına bir türlü sahip olamayışının nedeni, annesinin zamansız ölümünden sonra, onunla hesaplaşmasını tamamlayamadığı için kendince dondurduğu büyüme sürecine bağlı gibi.Bunun yanısıra şirketinde çalışan herkesin kendini aldattığını düşünen paranoyak bir patronu var. Tek güvendiği kişi, ona ne kadar güvenmek denirse artık, Warlich oluyor. Ve hazır böyle donanımlı birini bulmuşken herşeyi üzerine yıkıyor. E bizde de bu böyle bilirsiniz. Yönetim, idare kimin elindeyse gücü elinde tutuyorsa kullanabilidiği kadar kullanır. Alın size mutsuzluk. Zaten şöyle düşünün hepimizin bildiği gibi çevremizdeki çoğu insan yani iyi niyetli davranarak % 68 gibi bir ortalamadan bahsediyorum. Sevmediği ya da hiç alakası olmadığı bir işi yapıyor. Üstelik sevmeden yapılamayacak ve  yapılmaması gereken mesleklerde bu işin içinde. İnsan sevmediği bir işi yaparken de aslında angarya gördüğü ve sırf kendisinin üstü olanlar böyle istiyor diye görev olarak verilen şeyleri yapmak durumunda kalıyor. İşte tam burası mutsuzluğun merkezi durumuna geliyor. Neyseki ben şanslı azınlıktanım :) Mutluluğa dair arayışların olduğu bir kitap  diyebiliriz.
Mutsuzluk Zamanlarında Mutluluk
Mutsuzluk Zamanlarında MutlulukWilhelm Genazino · Ayrıntı Yayınları · 20204,071 okunma
Reklam
Bana zamandan söz ediyorlar Gelip size zamandan söz ederler Yaraları nasıl sardığından, ya da her şeye nasıl iyi geldiğinden. Zamanla ilgili bütün atasözleri gündeme gelir yeniden. Hepsini bilirsiniz zaten, bir işe yaramadığını bildiğiniz gibi. Dahası onalar da bilirler.
Murathan Mungan
Murathan Mungan
“Güzel ya da çirkin, majesteleri ,herkese göre değişebilir, bilirsiniz kuzguna yavrusu güzel gelir.”
Sayfa 19 - Kırmızı Kedi Yayınları 11.Basım Çeviri: Pınar Savaş (Pdf)Kitabı okudu
KÜÇÜK FATMA
Hafız Fatma’nın hikayesi; İlkokulu bitirip kursa gelmişti. Ailesi kendi isteğiyle geldiğini söylemişti. Kayıt için adını sorduğunda hiçte çekinmeyen bir tavırla; -Fatma, dedi ve ekledi; Eğer hafızlık yaptırmazsanız kaydolmak istemiyorum. Böyle tehdit edercesine konuşması onu yaşından daha olgun gösteriyordu. Tebbesümle; -Korkmayın küçük
192 syf.
8/10 puan verdi
HADİ BİRAZ ÇOCUKLUĞUNUZA DÖNELİM. İNSANLIĞINIZIN ÇOCUKLUK DÖNEMİNE AMA... Psikologlar falan yaparlar bunu, bilirsiniz, bilmeseniz de duymuşsunuzdur. İçinde bulunduğumuz durumu anlamlandırmak, derinlerde yatan sebepleri belirlemek adına etkili bir yöntem olsa gerek. Zira her ne kadar yetişkinlik döneminde karakterimizin oturduğunu falan düşünsek
Adem'den Önce
Adem'den ÖnceJack London · Can Yayınları · 201418,6bin okunma
Reklam
Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca Alt katında uyumayı bir ranzanın Üst katında çocukluğum... Kağıttan gemiler yaptım kalbimden Ki hiçbiri karşıya ulaşmazdı. Aşk diyorsunuz, limanı olanın aşkı olmaz ki bayım!Allah’la samimi oldum geçen üç yıl boyunca Havı dökülmüş yerlerine yüzümün Büyük bir aşk yamadım Hayır Yüzüme nur inmedi, yüzüm nura indi
Allah annelerimizi başımızdan eksik etmesin
Annem Ki beyaz bir kadındır Ölüsünü şiirle yıkadım. Bir gölgeyi sevmek ne demektir bilmezsiniz siz bayım Öldüğü gece terliklerindeki izleri okşadım. Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca Acının ortasında acısız olmayı, Kalbim ucu kararmış bir tahta kaşık gibiydi bayım. Kendimin ucunu kenar mahallelere taşıdım. Aşk diyorsunuz ya, İşte orda durun bayım Islak unutulmuş bir taş bezi gibi kalakaldım Kendimin ucunda Öyle ıslak, Öyle kötü kokan Yırtık ve perişan. Siz aşkı ne bilirsiniz bayım Aşkı aşk bilir yalnız!
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.