''Maurya imparatorluğunun en güçlü yöneticisi (Çandragupta'nın torunu) Asoka (MÖ 268'de) tahta geçer. Savaşçı ilişkilerinde fillerden, barışçı ilişkilerde kıyı ticaretinden yararlanarak imparatorluğunu geliştirir. Çıkardığı ''Asoka Fermanı'' olarak bilinen (İÖ 256 tarihli) bildirisi, Ganj uygarlığının ilk yazılı kaynağını oluşturmuştur. Asoka'nın kıyı ticareti yolları üzerinde denetim kurmasını sağlayacak olan Kalinga (bugünkü Orissa) bölgesini ele geçirdiği savaşta, 100 bin kişi ölmüş, 150 bin kişi Maurya imparatorluğu sınırları dışına sürülmüştür. Asoka böyle bir savaşın yarattığı acımasızlıktan ve acılardan etkilenmiş olmalı. Öyle ki savaşlara ve fetihlere son verir. Gençliğindekinin tam tersi bir tutumla, barışçılığı benimseyip Budacılığa geçtiği görülür.
Böylece Asoka, geriye kalan yaşamını ve egemenliğini Budacılığın yayılmasına adar. İnsanlara yeni yeni acılar yaratmak yerine, acılarını azaltabilmek için ülkenin her yerinde hastaneler yaptırmakla ve benzeri insancıl işlerle uğraşır. Ölümünden (İÖ 233'ten) önceki yıllarında, Budacılık yanı sıra ''imparatorluk ideolojisi'' sayılabilecek düşünceler geliştirip bunları yaymaya çalışır. Bu tutumu, imparatorluklarda görülen, sınırlarını pekiştirip düzeni yerleştirdikten sonra, başvurulan şiddetin dozu azaltılırken, hoşgörünün ve ideolojinin dozunu arttırma yönündeki genel eğilime uygundur.
Mauryalar İÖ 185 dolaylarında yıkılıp yerlerini Şunga Hanedanı'na bırakırlar.''