Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yabu
"Kaç yıldır görmüyorsun buraları?" diye sordu Enver. Gözlerimi kerpiç damlarda, demiryolu boyunca uzanan tel örgüde, tel örgünün arkasındaki Suriye toprağında ve daha ötede, akşam karanlığına gömülen Resulayn kasabasında gezdirdim bir süre. "On iki yıl," diye mırıldandım. Sonra, on iki yıl adını verdiğim zaman dilimi,
Sayfa 83 - Everest
Büyük bayramdır, o ay yüzlü, aşkın şehidine. Acıyarak bir bakıp da "Zavallı kurbanım mıdır?" derse.
Reklam
"Babaannem biri hariç bütün torunlarını severdi. O ise en iyi talebe olandı. Bir defasında ona dedim ki: 'Babaanne, aramızda en başarılı talebe olan Hasan'ı neden sevmiyorsun?" O da bana: 'Aliya, o bana değil kendine başarılıdır. Üç bayramdır ziyaretime gelmiyor' diye cevap verdi. İnsanların başarılı olmaları güzeldir ancak bununla beraber halk için mi yoksa kendileri için mi çalışıyorlar sorusu önemlidir. Bu zor ve acayip bir zamandır. Kontrol yoktur, çok şey insanların insafina, güvenine bırakılmıştır. Basit olarak her şeyi kontrol edemiyorsunuz.İşte bu sebeple, bazen kontrol mümkün olmadığı için kimin kendine 'başarılı kimin ise halk için başarılı olduğu görülür."
Seher Hayri ile yani aşık olduğu adamla buluşmaya gider pastaneye. O gün günlerden bayramdır. Çok seviyor Hayri’yi. Annesi Sultanda izin verir kızına. Nasılsa kızına güveni tamdır. Bir namussuzluk yapmaz asla. 
Yabu
“Kaç yıldır görmüyorsun buraları?” diye sordu Enver. Gözlerimi kerpiç damlarda, demiryolu boyunca uzanan tel örgüde, tel örgünün arkasındaki Suriye toprağında ve daha ötede, akşam karanlığına gömülen Resulayn kasabasında gezdirdim bir süre. “On iki yıl,” diye mırıldandım. Sonra, on iki yıl adını verdiğim zaman dilimi, içinde taşıdığı on iki
Nevruz, yeni gün demektir, İran’da kullanılan takvimin ilk ayı olan Ferverdi’nin ilk günüdür. Güneş, o gün veya gece hamel (koyun) burcuna girer. İran mitolojisine göre Tanrı kâinatı bugün yaratmış. Yıldızlar şeref noktalarında bulunmuş, güneş de hamel burcundaymış. Yılda bir kere güneş bu burca girer ve o gün nevruz olur. Aslen bir Hint mabudu iken İran mitolojisine bir hükümdar olarak giren Cemşid (Cem), bütün dünyayı gezip dolaşırken Azerbaycan’a gelmiş, orasını pek beğenmiş. Türlü türlü mücevherlerle bezenmiş bir tahtı, gün doğusuna karşı kurdurup üstüne oturmuş. Güneş doğunca taht, parıl parıl parlamaya başlamış. Halk, bundan pek memnun olmuş ve o güne “Nevruz” demişler. Herkes altı gün bayram yapmış. Müslümanlıktan sonra Şiî mezhebini benimseyenler nevruzu da İslamileştirmişlerdir. Bugün âlemin yaratıldığını ve Hz. Muhammed’in son haccının icra edildiğini, dinin ikmal edildiğini söylerler ve onlarca pek büyük bir bayramdır. Bu bayramı türlü türlü merasimle kutlularlar.
Epub / Muhammed Gülendam'ın önsözü. Açılamalar.Kitabı okudu
Reklam
Bir gün herkesin gerçeği teslim olduğu ve hiç kimsenin kimseden çok vatanını sevdiğini iddia etmediği ve halkın değerlerinin aşağılanmadığı ekranlardan enformasyon denilen Bulanık suyun akmadığı her şeyin hikemi bir içerikle yeniden dirildiği günlere ereceğiz, İşte o gün bayramdır. O gün, hayatın sahte özgürlük idealleri ve dünyevi hafif çıkarlar uğruna yok edilmediğini, hayatın hayatı olan imanla gönüllerin yeniden umutla yıkandığı gündür..
94 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.