Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Eğer bir ikilemdeyseniz ve elinizde daha az yetenekli ancak kesin olarak dürüst bir birey varsa, dürüst olanı tercih edin, hata yapmayacaksınız. Büyükannem, biri hariç bütün torunlarını severdi. Garip bir biçimde, o torun içimizdeki en iyi talebeydi. Bir defasında ona sordum: " Büyükanne, neden Hasan'dan hoşlanmıyorsun? O içimizdeki en mükemmel talebe.'' Şöyle cevap verdi: " Aliya, o kendine karşı mükemmel, ancak bana karşı değil. Üç bayramdır beni görmeye gelmiyor.'' İnsanların mükemmel olmaları güzel bir şeydir. Ancak önemli olan kendileri için mi, halk için mi çalıştıklarıdır.
Sayfa 84 - KlasikKitabı okudu
Türk kadınına tanınan hakları, küresel platforma taşıdı. 1935'te Uluslararası Kadınlar Birliği'ni davet etti. Uluslararası Kadın Kongresi'ne ev sahipliği yaptı. Feminizm kongresiydi. 36 ülkeden tamamı kadın 360 delege katıldı. ABD, İngiltere, Hollanda, İsviçre, Avustralya, Mısır, Hindistan, Bulgaristan, Çekoslovakya, Yeni
Reklam
RİVAYET ederler ki halife Harun Reşid bir bayram günü halkını davet edip Bağdat'ın geniş bir meydanında mükellef bir ziyafet hazırlatmış, sofralar donatmış, toy başlatmıştı. Halk az sonra yiyecekleri nimetlere bakarken Harun Reşid'i övmeye, hakkında tezahürat yapmaya giriştiler. Harun bu tezahürat eşliğinde sarayından büyük bir görkemle çıkıp ilerledi. Bu sefer de halk onun üzerindeki kıyafetlerin güzelliğine, atının koşumlarına bakarak onu övmeye başladılar. Halife çok mutlu, elini sallayarak halkını selâmlıyordu. Bu sırada Behlül Dânâ atının dizginine yapışıp haykırdı: "Ey Halife! Zannetme ki bayram, ihtişamlı ziyafetler ve güzel giysiler zamanıdır. Bayram o bayramdır ki kalbin Rabb'inin idrakine varıp O'na hizmet ede. Bayram kutlamak için halka sofralar kurup midelerini doyurarak yahut güzel kıyafetlere bürünüp bayram alayına çıkarak sultanlık taslamak değil, halkın gönlüne girip kalplerin sultanı olmak gerektir. Sana tavsiyem halkının midesinden çok kalbini düşünmendir. Unutma ki mülklerin sultanı unutulur gider ama kalplerin sultanı hep anılır."
Iyd-i ekberdir şehid-i aşkına derse o mah Bir nigâh-ı rahm edip: Biçare kurbanım mıdır {O ay parçası şehidine acıyarak bakıp da "Bu biçare kurbanım mıdır?" derse, bu onun için en büyük bayramdır.}
Sayfa 177 - Kurgan EdebiyatKitabı okudu
Bugün yaptırdım gerçekten bayram gibi.. :)
Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur: "Ne güzel bir bayramdır o, insanın kendisine hacamat yaptırdığı gün; gerçekten de (hacamat)göze parlaklık verir ve dertleri silip götürür." ~^~
Iyd-i ekberdir şehid-i aşkına derse o mah Bir nigâh-ı rahm edip: Biçare kurbanım mıdır (O ay yüzlü, aşk şehidine acıyan bir bakışla "Bu zavallı kurbanım mıdır?" derse, bu onun için en büyük bayramdır.)
Reklam
İhsan Süreyya Sırma hocanın bu konu hakkındaki düşünceleri;
Her sene ülkemizde Demre'de (Antalya'da) kutlanan Noel Baba şenliklerinden sözetmek istiyorum. Bilindiği gibi Noel, Hıristiyanlarca kutlanan bir bayramdır. Dolayısıyla, bu bayramla ilgili bilgileri İncil'de aramamız gerekir. Oysa ki, Incil'de Noel diye bir kelime geçmemektedir. Yani Noel, Hz. İsa zamanında kullanılmış bir
İlahiyatçı yazar İhsan Eliaçık, Kurban Bayramı'nın bir hayvan kesme ve et festivaline dönmesine kesinlikle karşı olduğunu söyledi. Prof. Yaşar Nuri Öztürk ise, 'Cevap Veriyorum' adlı kitabında, Kuran'da kurban kesilmesiyle ilgili ayet olmadığını yazmıştı, buna karşı çıkanlar da oldu. Hürriyet'teki bir yazısında da şöyle diyor Öztürk: 'Kurban kesmek, Kuran'ın açık beyanıyla; 'infak' (yoksula yardım, sahip olunandan başkalarına pay çıkarma) denen paylaşmanın geniş çerçevesi içindeki bir yardımlaşma şeklidir. Bu aracın yerine başka araçlar da konabilir. (..) Yoksulun korunması, ona et vermek yerine başka birşey vermekle daha iyi sağlanacaksa, o şeyi kurbana tercih etmek gerekir. (..) Örneğin ameliyat parası bulamayan bir yoksula kurban eti yerine o parayı vermek, Kuran'a göre daha üstün bir 'kurban' olacaktır. Kısacası kurban bayramı, yoksulun ve yoksunun imkan sahiplerinin varlıklarından pay aldığı bayramdır; hayvan kesimi bayramı değil...'    Bu durumda kurban kesmenin şart olmadığı anlaşılıyor. Demek ki, parası olan bir Müslüman hayvan kesmek yerine Öztürk'ün dediği gibi yoksullara yardım etme yönünde bir tercihte bulunabilir.
1972 yılında Mescid-i Aksa'ya giden bir gazetecinin başında şöyle bir hadise geçer: Yaşı ilerlemiş, üniforması yamalı bir asker görür. Selam verip kendisinin neden burada olduğunu sorunca şu cevabı alır: 'Ben Iğdırlı Onbaşı Hasan'ım. Kanal Cephesi'nde yenildik. İngiliz sonra Kudüs'e dayandı, şehri işgal etti. Komutanımız İstanbul'a çağırılınca bize 'Kudüs bize Sultan Selim Han Hazretleri'nin yadigârıdır. Siz burada nöbeti sürdürün. Sonra halk, Osmanlı da gitti, bundan sonra bizim hâlimiz nice olur, demesin. Fahri Kâinat Efendimizin ilk kıblesini Osmanlı da terk ederse gâvura bayramdır' dedi. Ben de o günden beri nöbetteyim!"
Gökhan GökçekKitabı okudu
Kapıyoruz bir ay için görünen dünyaya açılan kapı ve pencerelerimizi. Açıyoruz sonuna kadar görünmeyen dünyaya, gayb âlemine kapı ve pencerelerimizi. Duygularımızın kapı ve pencerelerini kilitliyoruz. Ruhumuzun kapı ve pencerelerini ardına kadar açmak şartıyla. Ey ruhumuzun ikiz kardeşi olan oruç, sen ki ruha geçen, onunla kaynaşan ve onu o
94 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.