Şu günlerde içkiye düştüm, ondan mıdır bilmem, Daha çok seviyorum Cansever'i, Uyar'ı, Can Yücel'i Bir de Fethi Naci'yi, ve elbet Mustafa Kemal'i. Ankara Ankara Bir kent değil burası, bir acenta dizisi, Bir işhanı, bir umumi mümessillik belki, Büyük mağazalar, bahçeliğe özenen süpermarketler Tutulmamak üzere verilmiş bir söz gibi. Sahi
Sayfa 164Kitabı okudu
“Hilmi Hoca kör oldu, ” dedi geçenlerden biri de. “Neden?” “Gözüne tenturut dökmüş…” Hilmi Hoca’nın evine doğru yürüdük. Köy imamının kardeşi, köyün en akıllısı, lafcısı Hilmi Hoca kör olursa, köy çok şey yitirir. Ne oldu da böyle ettiniz?” dedik. “Ellez’in Kemal’de geçen yıldan kalma göz ilacı var dediler de ona gittiydim gözüme döktürmek uçun. O da sağ olsun döküyüm, dedi ve takadan araya araya buldu geldi parmak kadar bir kara şişe. Yattım, çokça döktü. Ondan gerisini bilmiyorum….” Karısı karışıyor: “Koşuşup vardık ki ak çökelik gibi ağarmış gözleri. Göz ilacı sanarak nekdep hademesinden aldığı tenturutu gel ha etmiş Ellez’in oğlu…” “Mukadderat,” diyor Hilmi Hoca. “Olacak işe çare bulunmaz. Şeytan onun elinden tutacak, göz ilacı diye ötekini döktürecek. Allah öyle karar vermiş çünkü. Boşa yorulmayın Allah’ın dediği olur, kaderden öte yol gitmez…”
Sayfa 96
Reklam
KIZILELMA Bir varmış, bir yokmuş, Tanrı’dan başka Kimseler yok imiş, yakın zamanda (Bakû’)da milyoner bir kız var imiş; Türklüğü çok sever, yurda yâr imiş; Adı (Ay Hanım) mış, hanlar soyundan;
Oteller Hanlar Hamamlar İçin Sürekli Şiir Şu günlerde içkiye düştüm, ondan mıdır bilmem, Daha çok seviyorum Cansever'i, Uyar'ı, Can Yücel'i Bir de fethi Naci'yi, ve elbet Mustafa Kemal'i Ankara Ankara Bir kent değil burası, bir acenta dizisi, Bir işhanı, bir umumi mümessizlik belki, Büyük mağazalar, bahçeliğe özenen
Sayfa 163Kitabı okudu
Feridun Düzağaç
İlk bestemdir Lavinia....Nereden bakarsan bakalım ''Cahil cüreti'' değilse de gençlik cesaretidir.Müziğin temel doğrularını ve sade matematiğni öğrenmeden daha... ''Bareli akor'' basmayı beceremeden yazmış bulundum.O şiir en kıymetli bestelerimden birini kazandırmakla kalmadı otuz yıllık şarkı yazma serüvenimin temel taşı oldu... O filmin ana eksenine oturulan ''iyilik ve güzellik'' ise bir büyük yönetmenin yıllar önce ön gördüğü gibi tam da aklımızı vicdanımızı ellerimizden düşürmediğimiz telefonlara yüklendiğimiz bbu zamanlarda tüm güzel şairler gibi atlarına binip uzaklaştılar.Şşiimdi bu yazıyı yazmam isteğinde bir kez daha acıyla anlıyorum ki Asaf ın kara sevdasından beteri varmış...En kara sevda iyiliğe ve güzelliğe duyulanmış...Bunun şiiri yazacak bir ozan kurtaracak dünyayı.
Sayfa 3
Sevda - Soda Arapça kök SWD : siyah. Bir kere sevdanın sevmekle, sevgiyle alakası yok. Arapça sawdā daha önce ‘Hülya’ maddesinde gördüğümüz kara safranın bir adı. Diğer adı malihülya, Fransızcası melankoli: İbni Sina ekolünden hekimlerin insanı kara kara düşüncelere sevkettiğini söyledikleri bir vücut salgısı. Belki Müslüm Gürses’in şarkılarına rengini veren nesne. Arapçada sawād kara rengin adı, Kâbe’deki hacer-i esved‘den tenıdığımız eswed de bunun sıfat hali. As-sūdān Arapların Kara Afrika’ya verdikleri genel isim: Mısır’ın güneyindeki Sudan ülkesiyle sınırlı bir kavram değil. Müsvedde ise “karalama” anlamına gelen musawwada(t)’den bozma bir Türkçe kelime. SWD kökünden ikinci babın ism-i mefulü. ...
Sayfa 229Kitabı okudu
Reklam
26 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.