Benim de boğazıma diziliyor lokmalar :D :D
Senden istediğim sadece mutluluk olsaydı, hiç seninle uğraşmaz gidip bir buçuk porsiyon iskender yerdim.
Sayfa 33Kitabı okudu
Muhteşem Burun Tiradı :D (Cyrano koca burunlu bir adam)
Valvert: -Siz! Sizin burnunuz... burnunuz... çok büyük. Çok.
Cyrano: -Hepsi bu mu?
Valvert: -Evet.
Cyrano: - Bu kadarı az delikanlı! Halbuli neler, neler bulunmaz söylenecek! Asıl iş edada. Mesela bak,
hoyratça, "Burnum böyle olsaydı mösyö, mutlak dibinden kestirirdim!"
Dostça, "Yana yatmaz mı? Senden önce davranıp
Sayfa 64 - Siren yayKitabı okudu
“İşte en kötüsü de bu ya! Hayat, doğru cevapları olmayan bir sınav. Her şeyi en baştan yeniden yaşama şansım olsaydı yine aynı şeyleri yapar, aynı yanlışları tekrarlardım.”
“İşte en kötüsü de bu ya! Hayat, doğru cevapları olmayan bir sınav. Her şeyi en baştan yeniden yaşama şansım olsaydı yine aynı şeyleri yapar, aynı yanlışları tekrarlardım. Geçen gün tam da bir romana konu olacak bir hikâye geldi aklıma. Keşke yazabilsem! Şunu bir düşünün: Tatmin olmadığı bir yaşam süren orta yaşlı bir adamın karşısına bir cin çıkıverir ve ona yeniden başlama fırsatı verir; üstelik bir önceki yaşamında yaptıklarını olduğu gibi hatırlayabilecektir de. Tabii, adam bu fırsatın üstüne atlar. Ama sonunda şaşkınlık ve korkuyla fark eder ki eski yaşamının tıpkısını yaşamaktadır; aynı seçimleri yapmakta, aynı yanlışları tekrarlamakta ve aynı sahte hedeflere ve Tanrılara sarılmaktadır.”
Sayfa 259Kitabı okudu
Çok dooru :D
İnsanoğlu cep telefonunu icat etmekle kalmamış, bir de telefonsuz kalma endişesini doğurmuştu.
Sayfa 41
Zamanı geri sarmak mümkün olsaydı keşke :D
❝
Çınar ağacının da, bizlerin de yapısı aynı harçtandır. Zaman açısından yeterince geriye doğru gidildiğinde ortak bir atamız olduğu anlaşılır.
❞
Gelişigüzel bir sayfa açtım ve karşıma İsa'nın Petrus'a üç kez "Beni seviyor musun?" diye sorduğu bölüm çıktı, okudum. Petrus, önce şaşırıp sonra biraz utanarak yanıtlar: "Evet, seni seviyorum!"
"Hayır!" diye yanıtlamalıydı oysa, "Henüz değil!" Eğer daha dürüst ve daha içten olsaydı, eğer kendini derinlemesine bilseydi, Seni sevmeye çalışıyorum!" derdi.
Üç kez tekrarladığı bu soruyla, İsa ona aslında şunu soruyordu: Kendini tanıyor musun? Kim olduğunu biliyor musun? Kendini her şeyden fazla seviyor musun? Kendini içinde öldürmeye son verdin mi? İsa'nın Petrus'tan beklentisi. ona öğrettiklerini Oluş'un en derin kısımlarına aktarması, vizyonunu altüst etmesi, düşünme biçimini değiştirmesi ve katılığını yumuşatması idi.
Belki de İsa onun bu katılığını bildiğinden ona Petrus (Taș) ismini vermişti. Petrus, değişmeyi reddeden, yalan söyleyebileceğine, saklanabileceğine inanan insanı temsil ediyordu. O insan bendim. Okuyordum ve ağlıyordum.
Sayfa 158Kitabı okudu
3’te 3
Geldiğimden beri üç kitap okudum, üçünü de çok beğendim. İkisini Mildred Teyzem gönderdi, Kafka'nın Dönüşüm adlı ince kitabıyla, J.D. Salinger'ın Çavdar Tarlasında Çocuklar adındaki kalın kitabı. Üçüncüsünü de kuzenim Francie'nin kocası Gary verdi Voltaire'in Candide'i. İçlerinde en tuhaf ve okuması en zor olan Kafka'nın kitabı, ama çok beğendim. Adamın biri sabah uyanıyor ve kocaman bir böceğe dönüşmüş olduğunu görüyor! İlk bakışta bilimkurgu ya da gerilim kitabı gibi geliyor, ama öyle değil. İnsan ruhu hakkında. Çavdar Tarlasında Çocuklar bir liseli çocuğun New York'ta dolaşmasını anlatıyor. Fazla olay yok, ama (kitabın kahramanı) Holden'ın konuşma tarzı çok gerçekçi ve çok sahici, sonunda onu sevmeden edemiyorsun ve keşke arkadaşım olsaydı diyorsun. Candide on sekizinci yüzyılda yazılmış eski bir kitap, ama çok tuhaf ve çok komik, neredeyse her sayfada kahkahalarla güldüm. Gary onun politik bir hiciv olduğunu söyledi. Ben de müthiş bir şey diyorum! Onu mutlaka okumalısın - ötekileri de. Hepsini bitirdikten sonra bana en çarpıcı gelen şey bu üç kitabın birbirlerinden ne kadar farklı olduğu. Hepsi kendine özgü bir biçemde yazılmış ve hepsi de mükemmel, demek ki iyi kitap yazmanın sadece tek bir yöntemi yok.
Sayfa 242 - can yayınlarıKitabı okudu
Haha erkek kardeş sorunsalı :D
Fakat o ablam olacak "pirana"nın yüreği zehirliydi. Kendini bir şey sanıyor, çöp bacaklı, soluk benizli, leyleğin teki. İçimden avaz avaz haykırıyordum : İhtiyar baykuş ! Cadı ! Huysuz ! Geçimsiz ! Bari Dolores'teki güzelliğin binde biri onda olsaydı. Ütü tahtasından farksız fiziği ile kıskançlıktan çatlıyordu.
İşin en kötüsü de bu ya! Hayat, doğru cevapları olmayan bir sınav. Her şeyi en baştan yeniden yaşama şansım olsaydı yine aynı şeyleri yapar, aynı yanlışları tekrarlardım.
Sayfa 266Kitabı okudu