Çünkü çok temel bir alışkanlığın neredeyse bir gü dün- çıkabilecek ortaya, onun ile birlikteyken de:
Bu, yıllar önce "mantıkçı" sayılmana; insanların senin "herşeyi yapabile" ceğini düşünmelerine yol açmış olan kişilik ögen edindiğin, benimsediğin ve yerinin geldiğini düşününce kendini teslim ettiğin eylem ilkesi:
"Şimdi, bunu, yap" diyen, o ses... Buydu belki en temelde seni bunca yıl yanıltan-belki, o sesin "Şimdi bunu yapman gerek" demesine karşılık, kendi kendine "Bunu şimdi yapma" diyebilseydin-os se karşın, kendi sesin sana doğru olanı gösterebilirdi.
Ama, o alışkanlık, o güdü, o ilke, işte, seni kendinden uzaklaştırdı; o ses, bir tekdüze tutarlılık makinası haline getirdi seni-yıkıma gitme isteğin de bu aykırılıktan, bu çelişkiden çıkıp o ölümcüllüğe ulaştı.
Oysa, tutarlı olmamayı da isteyebilseydin; 'durup düşünülmüş ilkeler'e boşverebilip, sahici duygularni kendini ortaya koyabilseydin -onun şimdi yaptığı gibi (zedelenmeye, kırılmaya, yıkılmaya aldırmadan) kendin olmakta diretebilseydin, belki sen de farklı (daha lekesit temiz, saf bir biçimde) gelebilirdin ona. Gelemedin.