Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Sıddıka'nın "Bugünkü yağmurun sırrı neydi?" diye sorması
* Sıddıka'nın aşkı coşup edebe riayetle Peygamber'e sordu: "Ey şu varlığın hülasası, vücudun zübdesi! Bugünkü yağmurun hikmeti neydi? Bu yağmur rahmet yağmurlarından mıydı, yoksa tehdit için mi yağıyordu, pek yüce, pek azametli Tanrı'nın adaletinden miydi? Bu yağmur, bahara ait lütuflardan mıydı, yoksa afetlerle dolu güz yağmuru muydu?" Peygamber dedi ki: "Bu yağmur müsibetler yüzünden insanın gönlüne çöken gamı yatıştırmak için yağıyordu." Eğer ademoğlu, o keder ateşi içinde kalıp duraydı ziyadesiyle harap olur, eksikliğe düşerdi (hiçbir şey yapamaz bir hale gelirdi). O anda bu dünya harap olurdu, insanların içlerinde hırs kalmazdı. Ey can, bu alemin direği gaflettir. Akıllılık, uyanıklık, bu dünya için afettir. Akıllılık o âlemdendir, galip gelirse bu âlem alçalır. Akıllılık güneştir, hırs ise buzdur. Akıllılık sudur, bu âlem kirdir. Dünyada hırs ve haset kükremesin diye o âlemden akıllılık, ancak sızar, sızıntı halinde gelir. Gayp âleminden çok sızarsa bu dünyada ne hüner kalır, ne de ayıp...
Sayfa 102 - Doğan Kitap - 2060:2070 beyitlerKitabı okuyor
Gül dalı nerede biterse bitsin güldür. Şarap, nerede kaynayıp köpürürse köpürsün şaraptır. Güneş isterse batıdan baş göstersin, yine güneştir, başka bir şey değil.
Sayfa 764 - Araf YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Dünyada herkes sevgilisine can verir; fakat birinin sevgi­lisi kan tulumundan ibarettir, öbürününki güneştir, ışıktır. Mademki herkes kendince iyi kötü bir sevgili seçer; ken­dimizi bir yok için yok etmemiz yazık değil mi?
Suçluysan bağışladım, yarlıgadım suçunu. Cennet diliyorsan verdim, sus artık, bırak şu duayı. * O dedi ki: Ne bunu istiyorum, ne onu; apaçık Tanrı cemalini istiyorum; yedi deniz ateş olsa ona kavuşmak için dalar geçerim. O cemalden mahrum edip tapından sürdüysen, yaşlı göz lerim o cemali görmeyecekse cennet yaramaz bana, işim yok orda, cehennemde kalmam daha iyi bence. Bâri az ağla dediler, gözlerin bozulmasın; ağlayış haddi aşarsa göz görmez olur. Iki gözüm de dedi, sonunda görecekse onu ne diye kör olacağım diye gam yiyeyim, her cüzüm göz kesilir. Fakat gözlerim onu görmekten mahrum olacaksa mademki dosta lâyık değilmiş, varsın kör olsun. Dünyada herkes sevgilisine can verir; fakat birinin sevgilisi kan tulumundan ibarettir, öbürününki güneştir, ışıktır. Mademki herkes kendince iyi kötü bir sevgili seçer; kendimizi bir yok için yok etmemiz yazık değil mi?
Âşıklık gönül iniltisinden belli olur, hiçbir hastalık gönül hastalığı gibi değildir. 110. Âşığın hastalığı bütün hastalıklardan ayrıdır. Aşk, Allah sırlarının usturlâbıdır. Âşıklık, ister o cihetten olsun, ister bu cihetten... âkıbet bizim için o tarafa kılavuzdur. Aşkı şerh etmek ve anlatmak için ne söylersem söyliyeyim... asıl aşka gelince o sözlerden mahcup olurum. Dilin tefsiri gerçi pek aydınlatıcıdır, fakat dile düşmeyen aşk daha aydındır. Çünkü kalem, yazmada koşup durmaktadır, ama aşk bahsine gelince; çatlar, âciz kalır. 115. Aşkın şerhinde akıl, çamura saplanmış eşek gibi yattı kaldı. Aşkı , âşıklığı yine aşk şerh etti. Güneşin vucuduna delil, yine güneştir. Sana delil lâzımsa güneşten yüz çevirme. Gerçi gölgede güneşin varlığından bir nişan verir, fakat asıl güneş her an can nuru bahşeyler. 1. CİLD
_Kanatsız uçmaya kalkışma! _Ham, pişkinin halinden anlamaz; öyle ise söz kısa kesilmelidir vesselâm. _O, kırmızı güldür, sen ona kan deme. O, akıl sarhoşudur, sen ona deli adı takma! _Hakiki olan vaadleri gönül kabul eder; içten gelmeyen vaadler ise insanı ıstıraba sokar. Kerem ehlinin vaadleri görünen hazinedir; ehil olmayanların vaadleri ise
Reklam
Bir geceye benzer. Sanki biz, yeryüzünün gölgesiyiz. Halbuki o güneştir. Geceyi, parıl parıl parlayan gündüz kılıcıyla öldürür.
Bozulanlar, değişenler sadece bedene ait duygulardır. Değişme yeri de bedendir. Ölümsüz olan rûh ise parlak bir güneştir. O güneş gibi parlak olan rûh hiç değişmez, başka bir şekle dönmez.
Sayfa 463 - Yeniakım YayınlarıKitabı okudu
Güneşin vücuduna delil, yine güneştir. Sana delil lazımsa güneşten yüz çevirme. Gerçi gölgede güneşin varlığından bir nişan verir, fakat asıl güneş her an can nuru bahşeyler. Gölge sana gece misali gibi uyku getirir. Ama güneş doğuverince ay yarılır nuru görünmez olur. Zaten cihanda güneş gibi misli bulunmaz bir şey yoktur. Baki olan can güneşi öyle bir güneştir ki, asla gurub etmez.
Sayfa 30 - Uğur Tuna YayınlarıKitabı okudu
O öyle mübarek bir güneştir, aydır ki tutulmaz. O insana sersemlik vermeyen bir şaraptır, o ziyansız bir kardır.
Reklam
Bir güneştir bu ki her pencereden girdi, her dama vur­du . . . artık aşağılara inip gizlice suç işlemek gerekmez.
Tebriz'den bir güneştir yüz gösterdi bana; canım zerre gi­bi oynamaya koyuldu.
58 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.