.......
Vagonlar geliyorlar sallanarak.
"-Usta!.."
Alaeddin döndü kömürcü İsmail'e
"-Ne var İsmail?"
... Bir daha açtı Hafız'ın Divan'ını.
Dedi: Sus hafız bu da geçer.
Sayfa 146Kitabı okudu
"Şiir okuyan kadın sevilmez mi hâfız. Hele bir de şiir yazıyorsa ruhunu eline teslim et gitsin. "
Zevklerle uğraşan bir kadın istemiyorum artık!..
Benim için kadın; Edebiyatı sevecek ve bilecek.
Hele ki şiir'den anlayacak..
Yahut, şiir yazabilecek..
Ne demiş bu konu hakkında 'Hikmet Anıl Öztekin';
" Şiir okuyan kadın sevilmez mi hâfız. Hele bir de şiir yazıyorsa ruhunu eline teslim et gitsin. "
---> Kuzey Genç
Tanrı, varlığının gerektirdiği biçimde herkesi yaratmış, niteliğini, mahiyetini, iradesini, hayrını ve şerrini, iyilik ve kötülüğünü önceden belirleyip alnına yazmış olup insan dünyaya geldiğinde, ilahi dilemenin belirlediği şeyin dışına çıkamaz ve başka bir şey olamaz. Burada da insanı insandan önce var olan bir belirlenime feda etmektedirler.
Sayfa 32Kitabı okudu
Hafız Sahavi (r.a) anlatıyor:
"234 senesinde İsfehan'da vefat eden Ebu Eyyüb Süleyman b. Davud es-Şazeguni büyük hafızlardandı. Ölümünden sonra onu rüyada gördüler ve:
"Allah sana nasıl muamele etti?" diye sordular:
"Beni bağışladı" cevabını verdi.
"Hangi amelin sebebiyle?" diye sordular. Şöyle dedi:
"İsfehan yakınlarında yağmura tutulmuştum, yanımda bazı kitaplar vardı. Çatı gibi bir şeyin altına giremedim. Ve yağmur kesilinceye kadar kitaplarımın üzerine çömelerek sabahladım. Allah da bu yüzden başkaları arasında beni de bağışlayıverdi."
Zehebi , Hafız Ebu Abdullah b. Mende'nin (Muhammed b. İshak) hayatını anlatırken diyor ki:
"Ebu Abdullah'ın (v.395) kendilerinden hadis dinleyip, ilim aldığı şeyhlerin sayısı bin yedi yüzdür. Uzun yolculuğundan döndüğünde, kitapları bir kaç hayvan yükü kadar olmuştu. Kırk yük diyenler vardır. Bu ümmetten, onun duyduğu kadar hadis duyanı ve onun topladığı kadar toplayanı işitmedik. Çok yolculuk yapanların sonuncusu ve çok rivayet edenlerin başta geleni idi. Bunlara ilave olarak hafızası, bilgisi, sıdkı ve pek çok telifi de vardı.
Medrese talebelerine ve hafız adaylarına mezar taşlarını okumalarının yasaklanmasının ardında yatan temel nedenin görsel hafızada gereksiz yer işgal etmemesi gerektiği bilinecek olursa bugünün gençliğinin markalar, panolar, telefon numaralarının çok ötesinde beş on dakikalık bir reklam kuşağı içerisinde nasıl bir zihin kirliliğine maruz kaldığını anlamak mümkün olacaktır.
Sayfa 54Kitabı okudu
