Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Asaf Halet'in Sidharta Şiirini çözümleme denemesi - AHMET HAMİT YILDIZ
Asaf Halet çelebi (1907-1958) o, küçük şişelere koyulmuş ağır misklere benzeyen şiirlerini Om Mani Padme Hum (1953)'da topladığında, Mallarme'ın deyişiyle bir kitaba varmak için (pour abortir a un livre) sürdürdüğü yaşamını Türk şiiri için 'gizli hazine'ye dönüşerek sona erdiriyordu. Onun ilk bakışta, kolay anlaşılır izlenimi
Sayfa 12 - DERGAH - KASIM 1998 - SAYI 105
Türk Ocakları Ankara Şube Başkanı TÜRKÂN HACALOĞLU’nun toplantıyı açış konuşması “20 yıl önce ebediyete gönderdiğimiz Türk milliyetçilerinin Galip Abisi için bugün burada toplanmış bulunuyoruz. Siz Galip Abi dostları, hepinize ‘Hoş geldiniz.’ diyorum. Bugünün anlamı benim için çok önemli. Çünkü çok değer verdiğim üç önemli şahsiyet şu anda
Reklam
Her Zaman Vakit Vardır
İnsan özellikle yaşamının belirli dönemlerinde zamanını nereye harcayacağı konusunda kontrol sahibi olamıyor. Geriye dönüp baktığın zaman, sen de yaşadığın hayatın istediğin hayat olmadığını fark etmiş olabilirsin. Belirli bir yaşa gelene kadar ailenin yanında kalırsın ve onların istedikleriyle uyumlu yaşaman gerekir. Aileler bazen senin
Sayfa 72 - Sahi Kitap
Bu döngüyü kırmak için, öncelikle sadece varlıkta ve tamlıkta bir eksiklik olabileceğini görmek gerekir. Lacan'ın arzuyu "varlığın eksiklikle ilişkisi" olarak tanımlaması da bundandır. "Bu eksiklik tam anlamıyla varlıktaki bir eksikliktir. Bunun ya da şunun eksikliği değil, varlıkta varlığın var olması bakımından bir
Sayfa 38-40Kitabı okudu
İnsanın sonsuz sevilme talebi bir ihtiyaçtır. Çünkü insan yokluktan yaratılmasıyla birlikte sonsuz bir yol alır ve bu onun sonsuz sevildiğinin, ona sonsuz değer verildiğinin bir göstergesidir. İnsanın tüm yaşam hikayesi bunun üzerine kurulu. Sonsuz değerliliği bir kere tadan bir insan bunu bir daha asla ruhundan çıkaramıyor. Sonsuz sevilme ve değerli olma arzusu, varoluşun özüne işlenmiş, adeta varoluşun kendisi olmuştu. Sorun bunu istemek değil, yanlış yerde aramaktı. Yaratıcının verdiği sonsuz değere dudak büküp de mutlak sevilme ve değerli olma ihtiyacının karşılığını insanlarda bulma çabasına giren kişi, kaçınılmaz olarak hayatını cehenneme çevirir. Ve işte kâbus bu yolda harcanan çabada başlar. İşte o an insan, mükemmel olduğuna ve olması gerektiğine inandırır kendini. Hatalarını kabul etmek istemez. Kendine biçtiği bu mükemmellik kisvesini başkalarının da onaylamasını ister; beklediği ilgiyi ve sevgiyi göremeyince hırçınlaşır. Sürekli savunma halinde yaşamaya başlar. Alınganlaşır. Eleştiriye tahammül edemez hale gelir. İnsanlara öfke beslemeye başlar. Mutlak acziyetiyle yüzleşince kendisiyle de arası açılır.
9. BÖLÜM SONSUZ SABIR Bir zamanlar cennet meyvesini işitmiş olan bir kadın vardı. Ona tamah etti. Adına Sabar diyeceğimiz bir dervişe sordu, “Bu meyveyi nasıl bulabilirim ki böylece mevcut bilgiye erebileyim? “Sana verebileceğim en iyi tavsiye benimle çalışman olur,” dedi derviş. “Fakat böyle yapmazsan, kararlı bir şekilde ve bazen yerinde
Reklam
Bu güzel metaforların şifresini kendi başına çöz; derinlemesine düşün onlar hakkında. Bu yüzden hikayeler üzerinden konuşuyorum. Onlar üzerinden hiç kimse konuşmamıştı. Niçin ben bu küçük hikayeler üzerinden konuşuyorum? -sadece nasıl düşüneceğine dair sana birkaç ipucu vermek için. Bunlar bu hikayeler üzerine yapılan yorumlar değiller; ben bir