Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Arthur amcama bir de kadın düşmanı diyorlar...
Tüm zamanlar boyunca insan türünün istencini taşıyan cinsiyet erkek, aklı taşıyan ise kadın olmuştur. Böylelikle hepimizin bizi oluşturan bir baba ve bir de anne gibi iki bileşeni olmuştur.
Derde deva Randevu 7: Nietzsche'nin Kadınları...
C. ➡️
Caner the CahilBender ✰
Caner the CahilBender ✰
N. ➡️
Friedrich Nietzsche
Friedrich Nietzsche
C. Hocam 21. Yüzyılda Nietzsche'nin, kadınları değersiz gibi gördüğünü ve Aristotelesci sözde feministlerin de sizi ve düşüncelerinizi yerden yere çaldığını görüyorum. Bazı referans araştırmacı/yazarlar ise sizin kadınlara değil kadın düşkünlüğünüze olan öfkenizi hedef gösteriyor. N. Aristotelesci felsefeci
Reklam
65 syf.
·
Puan vermedi
·
3 saatte okudu
Aşk diye adlandırdığımız şeyin bilinç altımızda ve evrimsel süreçteki yerini açıklamaya çalışmış Schopenhauer. Kendisinin annesiyle sorunlu bir ilişkisi vardı, bazı noktalarda bunun yansıması görülebiliyor. Kadın düşmanı olarak da görülüyor kendisi. Kadınların ilişkide görünüşüyle var olduğunu düşünmesi de epey eleştirilmiş sanırsam fakat bu konuda yazarla hemfikirim maalesef. Erkeklerin birisinin peşinden koşma, tanışmak isteme sebebi her şeyden önce karşısındakini güzel bulması. Kadınların ilişkilerde görünüşe erkeklerden daha az önem vermesi konusunda da hemfikirim. Kadınları aşağıladığı bazı noktalar vardı yazarın, onun dışında severek okudum.
Cinsel Aşkın Metafiziği
Cinsel Aşkın MetafiziğiArthur Schopenhauer · Oda Yayınları · 201013,3bin okunma
Adam durduk yere kadın düşmanı olmamış elbette ki
Arthur Schopenhauer Weimar'da annesi ile arasındaki gerginliğe katlanamaz hâle gelir. 1814 yılında Dresden'e gider. Böylece annesi ile arası ölümüne kadar açılacak, anne oğul birbirlerini bir daha hiç göremeyeceklerdir. Düşünürün annesi ile arasındaki sert çatışma, onun kadınlarla olan ilişkisini belirleyici bir etmen olarak kalacaktır.
Aldatmada Kabul edilebilir bir sebep!??
Aldatırken haklı ve kabul edilebilir sebeplerimiz vardır..
Erasmus yayınlarıKitabı okudu
80 syf.
5/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Kitabı ilk elime aldığımda “Schopenhauer okumaya hazır mıyım diye?” diye not düşmüştüm kendime çünkü yazarın ilk okuyacağım kitabıydı ve bu kitap hakkında da hiç hoş olmayan şeyler okumuştum zamanında. Yazarın kadın düşmanı olduğu söyleniyordu ama ben bu denli sığ bir düşmanlık beklemiyordum. Annesiyle arasında yaşanan tatsız olaylar sonucu bu düşmanlık başlamış olabilir diye not düşmüş çevirmen ilk sayfalarda ama ben sanmıyorum böyle olduğunu bir kişiye duyulan nefretten yola çıkarak bütün bir cinse karşı kin beslemek akıl karı değil gibi geliyor. Üstelik kadını yererken erkeği de yüceltiyormuş gibi gelmedi bana. Her ne kadar onlara daha nazik davransada onlarada akıl dışı fikirler kondurmuş olduğunu gördüm. Soğuk mizacı belkide en büyük etken olabilir ama yinede kitaba karşı ilk başlardan öyle bir negatif doldum ki kitap bitene kadar devam etti bu. Asla okumayın diyemem ama kitabın olumlu alınacak tek sayfaları sondaki yazardan seçmeler kısmı sanırım.
Aşkın Metafiziği
Aşkın MetafiziğiArthur Schopenhauer · Yapı Kredi Yayınları · 201913,3bin okunma
Reklam
80 syf.
·
Puan vermedi
·
26 saatte okudu
Bir kadın olarak okurken çok rahatsız oldum. Bu kadar kadın düşmanı, kadınları aşağılayan bir kitap beklemiyordum okumaya başlarken. Bir kitabı bitirdikten sonra ilk defa bu kadar huzursuz hissettim. Dil kullanımı çok iyi olmasına rağmen içerikteki görüşlere asla katılamıyorum.
Aşkın Metafiziği
Aşkın MetafiziğiArthur Schopenhauer · Ayrıntı Yayınları · 201813,3bin okunma
Daha ilk alıntıda sınıfta kaldın kadın düşmanı seni
Kadınlar zihinsel olsun bedensel olsun, büyük işler için yaratılmamışlardır. Bunu net bir şekilde anlamak için görüntülerine bakmak yeterlidir. Onlar yaşamlarının çilesini yaptıklarıyla değil katlandıklarıyla çekerler. (borçlarını doğum sancılarıyla, doğurdukları çocuğu bakıp büyütmeleriyle, sabırlı ve neşeli bir yoldaş (eş) olmaları gereken erkeğe karşı gösterdikleri itaatle öderler.)
Sayfa 10 - Sayfa YayınlarıKitabı okudu
bu derece kadın düşmanı olan bir yazar hayatımda görmemiştim
Her şeyden önce, erkeğin doğası gereği aşkta vefasızlığa, kadının ise sürekli sadakata eğilimli olduğu gerçeği bu incelemeye girer. Erkeğin aşkı, doyum bulduğu andan itibaren belirgin bir biçimde azalır: Hemen hemen bütün öteki kadınlar onu, sahip olmuş olduğu kadından daha fazla çekerler: Erkek değişiklik özler. Kadının aşkı ise, özellikle o andan sonra artmaya başlar. Bu, türü koruyup onun varlığını sürdürmeye bu bakımdan da olabildiğince fazla çoğalmaya yönelik doğanın amacının bir sonucudur. Bildiğimiz gibi erkek, kendisine yeterince kadın sunulduğu takdirde, kolayca yılda yüz çocuk meydana getirebilir; kadın ise, istediği kadar çok erkeğe sahip olsun, ikiz ihtimalini hesaba katmazsak, yılda sadece bir çocuk dünyaya getirebilir. Bu nedenle erkeğin gözü hep başka kadınlardadır; kadın ise buna karşılık tek bir erkeğe sımsıkı sarılır: Çünkü doğa onu içgüdüleri gereği ve hiç düşünmeden, gelecekteki doğumun besleyicisi ve koruyucusunu yanında tutup korumaya sürükler.Bundan ötürü erkeğin eşine sadakati yapaydır, kadınınki doğaldır; dolayısıyla da, kadının ihaneti,nesnel olarak, sonuçları bakımından olduğu kadar, öznel olarak doğaya aykırılığı bakımından da erkeğinkinden çok daha az bağışlanabilir bir ihanettir.
123 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.