Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Senin sessiz gururun her zaman ters düşer onların beğenisine; bir kere olsun kibirli davranma tevazusunu gösterirsen, sevinirler.
Sayfa 48 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Ölüm var...
3 günlük dünya hadi gel uzun uzun konuşalım bi kere olsun beni bi dinle beni bir anla sadece bir kere Onur.
Reklam
İnsan bir kere sever severse, İster yedisinde, ister yetmişinde olsun...
Kör, o kör! Ölmüş olan duyamaz! Senj nasıl bir cennet ile sarmalayacağımı bilmiyorsun. Cennet benim ruhumdaydı, ayaklarına serecektim onu! Fakat beni öyle sevmedin, olsun, ne olmuş ki? Her şey aynı, öyle kalırdı. Benimle arkadaşınmışım gibi konuşsan mutlu olurduk. Gülerek keyifle birbirimizin gözlerinin içine bakardık. Öyle yaşardık. Ve eğer başka birini sevseydin, olsun, sorun olmazdı. Gülerek yanına giderdin, ben de sokağın karşı tarafında izlerdim... Her şeyi boş ver, sadece gözlerini bir kere açsın yeter! Sadece bir anlığına, bir anlık! Önümde durup sadık karım olacağına söz verdiği gibi baksın bana! Ah, bir bakışta ger şeyi anlardı.
"Ben belki senin hayatına girmeyi başardım ama senin kalbine hiçbir zaman giremedim," dedim gözyaşlarımı serbest bırakarak. Mavileri o kadar tanıdıktı ki bir an için. Sadece birkaç saniye için. "Unutamam, Doruk. Senin en büyük hatam dediğini ben unutamam. Hangi birini yok sayayım? Bana her gün söylediğin yalanları mı, gizlediğin
Maya EfnanKitabı okudu
13 Mayıs 2024 Tam bu tarihte iki yıl önce sana, seni sevdiğimi söylemiştim. Bilmem gideceğinizi öğrenince içimde tutmak istememiştim.Öyle aniden, içimden nasıl geldiyse, seni nasıl sevdiysem öyle söylemiştim hislerimi. O an hatta o dönem kısmet olmadı ama içimde öyle bir şey var ki sanki bir gün hayat bizi tekrar bir araya getirecekmiş gibi
Reklam
Rüyamın geri kalanını anlat bana… Bir kere olsun uykudan huzurla uyanalım…
Sayfa 107 - YKYKitabı okudu
84 syf.
·
Puan vermedi
Şimdi kapattım kapağını kitabımın ellerim titreyerek. Burnumda acı bir yanma... Boğazım düğüm düğüm... Gözlerimden elimde olmadan usulca süzülen yaşlar... Nasıl sevmek bu böyle? Nasıl sevmek ki toprak bile giremez iki gönül arasına. Nasıl yaşar insan ölümle böyle iç içe? Ah hatıralar... Ne değerliler geride kalan için. "Tuhaf bir adam oldum Kendimle konuşuyorum evin içinde Biraz da şu koltuğa oturayım, diyorum Perdeleri ne kadar zamanda yıkardın, diyorum Bir gün olsun açık bırakmıyorum yatağımızı El ayak değmeyen yerler nasıl tozlanır böyle Merak etme, mutfağı tertemiz ettim Terlikler senin istediğin gibi duruyor Çamaşır ipini silmeden asmıyorum çamaşırı Bir kahve yapayım diyorum İki fincan koyuyorum, süt hazırlıyorum sana Sessizlikten mi nedir Bütün bunları yüksek sesle söylüyorum İnsan başka nasıl katlanır ölüme, bilmiyorum " S.59 Kendime kızdım neden keşfedemedim bu satırları daha önce diye. Neden bu kadar geç kaldım diye üzüldüm. Okumadan geçilmemesi gereken bir eser. Ölümü, ayrılığı, yalnızlığı, aşkı anlatan okunası bir kitap. "Yastığını koklaya koklaya öğrendim İnsan bir kere ölmüyormuş meğer... " S.69
Yaşıyoruz Sessizce
Yaşıyoruz SessizceŞükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201612,9bin okunma
Okumayan kaybeder, okuyan zaten kaybetmiştir.
Kurbağalara bakmaktan geliyorum, dedi Yakup Bunu kendine üç kere söyledi Onlar ki kalabalıktılar, kurbağalar O kadar çoktular ki, doğrusu ben şaşırdım Ben, yani Yakup, her türlü çagrılmanın olağan şekli Daha hiç çağrılmadım Biri olsun "Yakup!" diye seslenmedi hiç Yakup! Diye seslenmedi ki, dönüp arkama bakayım Ve içimden durgun ve çürük
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.