Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir misafirliğe gitsem Bana temiz bir yatak yapsalar. Her şeyi, adımı bile unutup uyusam.. Kalktığımda yatağım hala lavanta koksa, Kekikli, zeytinli bir kahvaltı hazırlasalar. Nerde olduğumu hatırlamasam Hatta adımı bile unutsam...
“Bir misafirliğe gitsem Bana temiz bir yatak yapsalar Her şeyi, adımı bile unutup Uyusam… Kalktığımda yatağım hâlâ lavanta koksa Kekikli zeytinli bir kahvaltı hazırlasalar Nerde olduğumu hatırlamasam Hatta adımı bile unutsam…” Melih Cevdet Anda
Reklam
184 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Türkiye'de şiire verilen değer nedir? Ahmed Arif, bu tek kitabıyla bu soruya vereceğiniz bütün cevapları ve önyargıları yıkıp atar. Türkiye'de en çok basılan kitaplardan biridir "Hasretinden Prangalar Eskittim". Metis Yayınları'na geçmeden önce bile altmışa yakın baskısı yapılmıştır. Kitap başına altı insanın düştüğü ülkemizde bu oranı hızla azaltma yolunda atılmış en büyük adımdır belki de. İçindeki şiirler Anadolu kokar, yoksulluk kokar, çaresizlik kokar... Nâzım'la Ahmed Arif'i ayıran en büyük farktır bu belki de. Ahmed Arif, şiirin çobanıdır. Daha pastoral bir tarzı vardır. Nâzım'sa yer yer daha elitist olmasıyla eleştirilebilir. Ayrıca, Ahmed Arif'in Leylâ Erbil'e olan aşkını bilen gözler (bilmeyenler için bkz. "Leylim Leylim" / İş Bankası Kültür Yayınları, 2013), kitap boyunca birçok yerde geçen "leylim" sözüne dikkat edeceklerdir. Kitaba ismini veren "Hasretinden Prangalar Eskittim" şiirinde de bu kelime "kaç leylim bahar" şeklinde çarpar okurların gözüne. Yukarda Ahmed Arif şiirinin özelliklerinden bahsederken yazmadım ancak görüldüğü üzere aşk da o'nun şiirinin ana temalarından biridir. Zaten başka türlü, içinde şiddetli bir aşkı barındıran "Hasretinden Prangalar Eskittim" şiirinin, Türkiye'de hâlâ en çok bilinen şiirlerden olmasını nasıl açıklayabiliriz ki? Bu büyük şairin kitabını hepiniz okuyunuz, okutunuz. Hiç olmadı, alınız, evinizin bir köşesinde dursun. Bir gün misafirliğe gelen biri, tek bir cümlesine bile vurulsa siz güzellik adına payınıza düşeni yapmışsınız demektir.
Hasretinden Prangalar Eskittim
Hasretinden Prangalar EskittimAhmed Arif · Metis Yayınları · 201739,8bin okunma
Bir misafirlige gitsem, Bana temiz bir yatak yapsalar. Her şeyi, adımı bile unutup uyusam. Kalktığımda yatağım hâlâ lavanta koksa Kekikli zeytinli bir kahvaltı hazirlasalar Nerede olduğumu hatirlamasam Hatta adımı bile unutsam.
Bir misafirliğe gitsem bana temiz bir yatak yapsalar her şeyi, adımı bile unutup uyusam... Kalktığımda yatağım hala lavanta koksa kekikli zeytinli bi kahvaltı hazırlasalar nerde olduğumu hatırlamasam hatta adımı bile unutsam... (Melih Cevdet ANDAY)
Bir misafirliğe gitsem, Bana temiz yatak yapsalar, Herşeyi, adımı bile unutup uyusam... Melih Cevdet Anday
Reklam
260 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
"İlk gün tanıdığım tiyatro oyuncusu Kemal neyse sinema starı Kemal Sunal da aynı adamdı... Para ve şöhreti iyi taşıyabildi..." -Gül Sunal Kemal Sunal hayrani olmayan en az bir filmini izleyip kahkahalar atmayan yoktur sanirim aramizda. Gelmis gecmis en iyi komedyenlerdendi bence kendisi. Hala filmleri ayni heyecan ve tazelikte izleniyor, hala ezbere bilinen repliklerde icten gülünebiliyor... Iste bu yetenekli insanin; aile hayati, arkadaslariyla arasi, cocuklarina nasil baba, esine nasil koca oldugu kisacasi nasil adam gibi adam oldugu karisi Gül Sunal in agzindan anlatilmis cokta guzel olmus benim gibi ozel hayatinda nasil bir yasantisi oldugunu merak edenlere gore bir kitap daha yakindan tanimak icin... Gül hanim kendiside soylemis anlattiklarinin bir zaman sirasi yok aklina ne gelirse konudan konuya zamandan zamana anlatmis birbirinden bagimsiz anilarin bir araya gelmesiyle hazirlanmis yüregine emegine saglik diyorum ve kendi adima tesekkur ediyorum.. yazmasaydi taniyamazdik... ve mutlaka istisnasiz herkese tavsiye ediyorum :))) sanki kitap okumuyorumda evlerine misafirlige gitmisim gibi oldu okurken ;))
Kemal
KemalGül Sunal · Doğan Kitap · 2018452 okunma
İnsan bir kez lafa başladı da birazcık yol aldı mı, kendi sesiyle kendisini şımartıyor galiba. Şımarmak da, biliyorsunuz, çocukluğumuzdaki ruha misafirliğe gitmektir.
Kimi annelerin şöyle övündüklerini duyarsınız: "Benimki iki yaşında, maşallah pek akıllı; misafirliğe gezmeye gideriz, hiçbir şeyi ellemez. Yavrum öyle uslu uslu oturur." Bence bu tavır insan haklarına aykırı. Evlerimiz züccaciyeci dükkanı gi­bidir; özellikle misafir gelmeden önce çekmecelerden bütün bibloları kristalleri çıkarıp sehpaları donatırız. Bunlar, o yaş­ taki bir çocuk için inanılmaz ilginç şeylerdir, ellemek, yeni uyarıcılarla tanışmak ister. Baskıyla çocuğu 'ellemeyen, gözleyen/izleyen' bir in­san haline getirdiğiniz zaman, büyür lisede laboratuvarda camekanın gerisinde aletleri izler, otuz yaşına gelince de her gece televizyonda Maria Mercedes'in başına gelenleri izler. Televizyonun karşısındaki koltuğa eğreti oturur; yaşama da eğreti oturur.
Sayfa 114Kitabı okudu
"Uyku, katillerin bile çeşmesi; Yorgan, Allahsıza kadar sığınak." (Necip Fazıl) "Bir misafirliğe gitsem, Bana temiz yatak yapsalar; Her şeyi, adımı bile unutup Uyusam…" (Melih Cevdet Anday)
Reklam
Bir misafirliğe gitsem, Bana temiz yatak yapsalar; Her şeyi, adımı bile unutup. Uyusam. Kalktığımda yatağım hala lavanta koksa! Kekikli zeytinli bi kahvaltı hazırlasalar. Nerde olduğumu hatırlamasam! Hatta adımı bile unutsam.
Bu dünyada bir şeye sahip olduğunu düşünmek, bir misafirliğe gittiğimizde, üstüne oturduğumuz kanepenin "bizim" olduğunu iddia etmeye benziyor. Hatta ona bile benzemiyor, çünkü o kanepe, onlardan çok sonra, başkalarını aynı şekilde bir güzel ağırlayacak, kandıracak.
Sayfa 287Kitabı okudu
Bir misafirliğe gitsem bana temiz bir yatak yapsalar her şeyi, adımı bile unutup uyusam… Kalktığımda yatağım hala lavanta koksa kekikli zeytinli bir kahvaltı hazırlasalar nerede olduğumu hatırlamasam hatta adımı bile unutsam… {melih cevdet anday}
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.