Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
5
"Herkes ne kadar kibirli, saf ve koyun gibi. Hiç kimse inanmaya alışmadığı şeylere inanmıyor. Herkes Tanrı'dan korkuyor. Hayatlarını değiştirme fırsatı çıktığı anda herkes korkaklık ediyor. Oysa "iyilik" diye bir şey yoktur, ne korkakların yaşadığı yeryüzünde ne de bizi kötülükten korusun, diye ömür boyu kendisine yalvarabilmemiz için dünyayı düşüncesizce ıstırapla dolduran yüce Tanrı'nın cennetinde."
Sayfa 54 - Can Çağdaş YayınlarıKitabı okudu
176 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Ah! Müzeyyen.. Hikayenin tümü seninle var oluyor sürekli seni anıyor, seninle yaşıyor resmen.. Kaybettiği ise bir ömür ve ardında kalan güzel anılar. Mahallelinin en sevdiği kişiydi Müzeyyen memleketinden üniversite okumak için gelmiş, aklı ve becerisiyle de herkesin gönlünü kazanmıştı özellikle indiği otobüsten delinmiş biletlerini verdiği
Zamanın Yankısı
Zamanın YankısıSerdar Çatak · Martı Yayınları · 202432 okunma
Reklam
144 syf.
8/10 puan verdi
Mutlu Mesut Kasabalardan Her Daim Kıllanmışımdır
Yok canım, ne sorunum olacak mutlu kasabalarla değil mi ama? Kafayı mı yedim ben? Siz onu film, dizi yapımcılarına, senaristlere, böyle kurgular yapan yazarlara söyleyin. Bilinçaltımıza işlemiş artık, sürekli sırıtan komşular, düzenli bahçeler, huzurlu aileler temalı yapımlar görünce otomatikman "birazdan işler boka saracak kesin"
Stepford Kadınları
Stepford KadınlarıIra Levin · İthaki Yayınları · 2022779 okunma
192 syf.
5/10 puan verdi
Bazı kitapların bahtı açık oluyor. Benzersiz Kızım da onlardan biri. Arka kapakta Annie Ernaux yorumuyla, 2023 Booker Ödülü kısa listesine girmesiyle okurun ilgisini cezbetmeyi bir çırpıda başarıyor. Yakın zamanda okuduğum Kadınlık mı Annelik mi kitabından hemen sonra kitap kulübümüzün seçtiği bu romandan ben de heyecan duyuyorum başlarken. Anne
Benzersiz Kızım
Benzersiz KızımGuadalupe Nettel · Livera Yayınevi · 2023105 okunma
394 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Gurur ve Önyargı, İngiliz Edebiyatının seçkin kitaplarından biri. 1800’lerin başında İngiliz aristokrasisini mercek altına yatırıyor. Yazar kendi de aristokrat bir aileden geliyor. 42 yıl gibi kısa bir ömür sürüyor. Dönemin kadın-erkek eşitsizliği satır aralarından sızıyor. Sınıf ayrımı, cinsiyet ayrımı, insanların medeni hallerine göre toplumda
Gurur ve Önyargı
Gurur ve ÖnyargıJane Austen · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202375,8bin okunma
168 syf.
9/10 puan verdi
Hayat insana rotasından sapmış deli bir roket gibi saldırır...
~~~dünyanın hiçbir yerinde insanlardan kaçış yok~~~ 10 Nisan 1901'de bir İngiliz ailesinin çocuğu olarak Cannes'da (Fransa) doğdu. Zengin bir baba ile çocuğunu hem ezen hem de inkâr eden bir annenin kızıydı (hikâyelerinde buna dair vurgular da vardı). 14 yaşındayken babası intihar etti. Yazmaya ilk kocası Donald Ferguson'la birlikte
Julia ve Bazuka
Julia ve BazukaAnna Kavan · Everest Yayınları · 202118 okunma
Reklam
216 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
İnceliklerin şairinden... "Üç gün akıllıysam beş gün deliyim."
Bazı şairler vardır, kalemlerine öyle tutulursun ki senin için bir yaşam tarzı haline gelir dönüp dönüp onu okumak. Sanki hiç bitmeyeceği düşünülen sevdalar gibi bitmeyeceğini düşünürsün ondan okuyacağın dizelerin. Geçtiğimiz günlerde kitap alışverişine çıkmıştım. Gözüm hemen şiir bölümüne gitti. Ve Tabii Şükrü Erbaş'lara.
Bütün Şiirleri 4
Bütün Şiirleri 4
...
Bütün Şiirleri 4
Bütün Şiirleri 4Şükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınevi · 2021919 okunma
260 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Yazarın babasını anlattığı “Uçma Sanatı” kitabından sonra, röportaj esnasında bir soru yöneltilir Altarriba’ya: “Peki ya anneniz?” Bu sorudan yola çıkarak yazar annesinin hikayesini yazmaya karar veriyor ve ortaya Kırık Kanat isimli bu çizgi roman çıkıyor. Arka planda 20. yüzyıl İspanya’sını, patriyarka ve diktatörlük atmosferini solurken, bir yandan da annesinin (Petra) yaşamını okuyoruz. Çolak kolunu kimseye fark ettirmeden bir ömür onunla yaşayan, ikinci planda geçen hayatıyla oradan oraya savrulurken aidiyetini arayan biri Petra. Kitap 4 bölümden oluşuyor ve her bir bölümde Petra’nın hayatındaki bir erkeğin dahil olduğu hayat bölümünü okuyoruz. Babası, patronu, kocası ve ayrılıktan sonraki sevgilisi. Babasının bakım yükünü üstlenmiş, okula gönderilmemiş, küçük yaştan itibaren yemek yapmayı öğrenmek zorunda kalmış bir kadını görüyoruz. Bunlar olurken dönemin asker ve bürokratları aracılığıyla ülkedeki siyasi iklimi de hissediyoruz. Öte yandan, birçok yerde o dönemde kadınların konumundan, cinsiyet eşitsizliğinden de dem vurulan anlar bulunmakta. Erkekler siyasetle ilgilenip büyük işler yaparken, Petra ve çevresindeki birçok kadın o evlerde hizmetli olabiliyor ancak. Parmak bastığı konularla beni hayli tatmin eden bir çizgi roman oldu.
Kırık Kanat
Kırık KanatAntonio Altarriba · Aylak Kitap · 201739 okunma
288 syf.
10/10 puan verdi
·
13 günde okudu
YAŞAM UZUNDUR AMA İYİ DEĞERLENDİRİRSENİZ
Bir hedef bulacaksınız, o uğurda çalışacaksınız, hedefinizi gerçekleştirmek için bir yol arayacaksınız, yol yoksa da o yolu yapacaksınız. Hedef bulmak, yol açmak ve aynı yoldan geri dönmemek.. Hayattaki gayemiz budur!
İlber Ortaylı
İlber Ortaylı
'nın en beğendiğim eserlerinden biri oldu kuşkusuz. İnsanın yaşamına anlam katma çabalarında atılması geren adımları
İnsan Geleceğini Nasıl Kurar?
İnsan Geleceğini Nasıl Kurar?İlber Ortaylı · Kronik Kitap · 20225,5bin okunma
320 syf.
10/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Acaba herkesin hayali olan çok yaşamak bir lütuf mudur?
Her şeyden önce beni çok okurken çok heyecanlandıran ve gariptir ki kendimden parçalar hissettiğim bu kitap için yazmayı deneyeceğim bu inceleme SPOILER içerebilir. Ana karakterimiz olan Tom Hazard normal insanlara kıyasla daha zor yaşlanan doğuştan gelen bir lütuf(???)'a sahip. Şöyledir ki kitabı bir kenara bırakıp 10 dakika düşününce yavaş
Zamanı Durdurmanın Yolları
Zamanı Durdurmanın YollarıMatt Haig · Domingo Yayınevi · 20226,8bin okunma
Reklam
195 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
“Bitmez tükenmez bu dert, ömür diyorlar buna Bu gece mehtab gibi aşkım da bitse suda Gönlüm uyusun sesinde, gel dokunma şuna Bu gece mehtab gibi aşkım da bitse suda” Girişinde bu şarkı sözlerinin yer aldığı şahane bir Ayfer Tunç eseri. Söyleşilerden ya da bir anlatıdan yola çıkarak yaşanmış insan hikayelerini ele alıyor bu eserinde. 22 metinden oluşan bu hikayelerde tanıdık isimlere de tanınmamış yaşantılara da yer vermiş. Kitap 5 bölümden oluşuyor: Yedi Kadın, Şehirden Sesler, İki Çocuk, Kitaplardan Doğanlar ve Üç Portre Denemesi. Ben en çok Yedi Kadın ve Üç Portre Denemesi bölümlerini sevdim. Özellikle Mina Urgan, Hüseyin Rahmi Gürpınar ve Zeki Müren’in yaşamını kaleme aldığı Üç Portre Denemesi bölümünü bir solukta okudum diyebilirim. Yedi Kadın başlığı altında anlattığı Fatma Bayraşevski’yi, Şapkacı Arlet’i, Aylin Işık’ı, Nur Hanım’ı ve Efsun’u da birkaç sayfada ne güzel anlatmış diyerek okudum. Yaşantı türünde eserler okumayı sevenlere öneririm. Benim gibi Ayfer Tunç’un kaleminden ne çıksa okurum diyenlerdenseniz zaten okursunuz.
Ömür Diyorlar Buna
Ömür Diyorlar BunaAyfer Tunç · Can Yayınları · 2014897 okunma
64 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 saatte okudu
Stefen Zweig’in en çok etkilendiğim kitabı oldu diyebilirim Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu. Bir platonik aşkın, tutku dolu bir aşkın, karşılık beklenmeyen tek taraflı bir aşkın, ömür boyu süren bir aşkın oldukça duygusal anlatımı. Bir tarafta 13 yaşında aşık olup yıllar geçtikçe bu aşkını içinde büyüten, aşkından hiç vazgeçmeyen bir kadın, diğer taraf da ise bırakın bu aşkı anlamayı, her seferinde kadını bile hatırlamayan bir adamın hikayesi. Kadının sevdiği adama her “Sana, beni asla tanımamış olan sana” hitabıyla başladığı mektubunda içimin de parçalandığını hissettim, okudukça üzüntümün katlanarak arttığını. Sonu böyle olmamalıydı dediğim ve aynı zamanda böyle olmasaydı bu kadar etkilenmezdim de dediğim bir kitap oldu. Tutku dolu bir ömür boyu sürecek aşkın, kıymetini bilecek kişiyle yaşanması dileklerimle… Keyifli okumalar dilerim.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · İndigo Kitap · 2017224,6bin okunma
194 syf.
·
Puan vermedi
Kim tanımlayabilir gerçeğin ne olduğunu? Her şey öznel değil midir?Isabel Allende Yüreğimdeki Ülkem. Nereye gidersek gidelim gecmisinizden kurtulamıyorsanız , anılar da sizinle birlikte gelir. Hele bir de yazarsanız bu anılar eserlerinizin bir parçası olur. Allende Latin Edebiyatının en önemli yazarlarından biri. Yüreğimdeki Ulkem kitabi da yazarın Şili'den , Venezuela'ya ,Amerikaya uzanan sürgün, göç ve kimlik üzerine yazılmış anılarından oluşuyor. Ataerkil bir toplum olan Şili'de kadin olarak varolma savaşının ne kadar zor olduğuna değinen Allende, aynı zamanda Pinochet'in yönetime gelmesiyle birlikte değişen hayatlarını yalın bir dille anlatmış. Savrulan hayatlar, kaybolan yaşamlar, acilar yazarın yazım şeklini dönüştürmüş ve geliştirmiş. Ruhlar Evi adlı eseri boyle bir ortamda doğmuş. Romandaki batıl inançlara sahip karakterler Allende'nin aile uyelerinden birileri ve bunu kitabında belirtmiş. Yürümeyen bir evlilik, iki kızının vefatı derin acıların olduğu bir ömür . Duygu sömürüsünün olmadığı, esprili ve samimi bir anlatıma sahip bir kitap Yüreğimdeki Ülkem. Vargas ve Marquez'in Teke Şenliği ve Başkan Babamızın Sonbaharı eserlerini de Şili'deki kaotik ortamı anlamamız açısından okumamızı öneriyor yazar. Kitabı okuduktan sonra sadece sunu düşündüm; kadın olmak tarih boyunca zor olmus, özellıkle ataerkil toplumlarda. Okuyunuz. Ķadınsanız Allende'yi okumadan gecmeyiniz. Keyifli okumalar.
Yüreğimdeki Ülkem
Yüreğimdeki ÜlkemIsabel Allende · Can Yayınları · 200471 okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
·
3 saatte okudu
✿ ERKEKLERİN YARATTIĞI TATLI ŞEYTAN || TUĞÇE GÜLÇİN SARI ✿ Güzel bir haftasonundan herkese selamlarrrr. Nasılsınız tatlışlar? Size çok konuşulacak bir kitapla geldim. Var mısınız biraz erkekleri gömmeye. Bunu yaparken kendinize de şeffaf olmayı unutmayın tabiki. Öncelikle özüne inelim kitabın; baskıcı ve namusun kaba tabirle iki bacak arasında
Erkeklerin Yarattığı Tatlı Şeytan
Erkeklerin Yarattığı Tatlı ŞeytanTuğçe Gülçin Sarı · Mahlas Yayınları · 20244 okunma
Zamanın çok ince Dilimleri
İyimser bir hesapla diyelim ki, seksen yıl yaşadınız Her gün çalışmak, yemek ve uyumakla geçen saatler ayrı ayrı hesaplansa ortaya korkunç bir tablo çıkıyor. Seksen yılınız ede ede 29.200 gün edebiliyor. Günde yedi saat uyusanız, seksen yılda 204.400 saat, yani 23 yıl 4 ay kadar uyumuş oluyorsunuz. Amma çok lan, diye düşüneceksiniz. Evet, bence de
Sayfa 260 - Ortaoyuncular YayınlarıKitabı okudu
1.034 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.