HAYAT BİZE HER ZAMAN SORULAR SORAR...
Verilen cevaplar ve bekleyenler vardır. Verilemeyenler ve reddedilenler vardır. Hemen bulananlar, sonradan keşfedilenler, unutulanlar veya ezbere bilinen cevaplar vardır. Şuur düzeyini paralel olarak takip eden ve içinde bulunulan ânın gerçeklik algısıyla beraber, soruların niteliği de ona verilen cevaplar da başkalaşır. İnsan zekâsının “sorduğu sorudan” ortaya çıkması hikmetinin karşısında, içinde kendimizin de olduğu şuur seviyelerini izler ve takip ederiz. İşte bu izler, hayatımız boyunca bizi gelişigüzelliklerin içinde kaybolmaktan kurtaran işaret görevi görürler. Gündelik insan hayatının çok büyük bir bölümünün alışkanlıklar ve otomatik davranışlarla ilerlediği gerçeğiyle birlikte düşünülürse, zaman zaman durup bu işaretlere bakar, gerekirse bazen işaretlerin yerini, bazen de durduğumuz yeri kontrol ederiz. Bulunduğumuz yerin “doğru” olup olmadığına inanmak veya inanmamak ise bizi sıradaki sorularla karşı karşıya bırakır. Bu bitmek bilmez devri daimde bir yerde sabitlenmek, -karar vermek- ise işin en başında olduğu gibi sonunda da “inanmak” ile -ruhî çaba- ilgilidir. Bundan sonraki fasıl, bulunan cevaplara göre hayatın çelişkilerini -mümkün olduğunca- çözümlemek ve buna göre bir hayat tarzı inşa etmenin gayretine girmektir.
Sayfa 24 - Yavuz Arslan, "Ya Sonra?"Kitabı okudu
Bu pasajı okurken nedense aklıma "anı yaşa" felsefesi geldi.
İçinde bulunduğu andan başka sermayesi yoktur insanın. İçinde bulunduğu mekandan başka imkanı yoktur. Şimdi çektiği ve bir sonraki anda yok olacak olan kederden başka kederi yoktur. Filozof Epikuros'un bu konudaki ilginç tahlili şöyledir: "Annemizden doğmadan önceki dünya yaşamı konusunda hiç endişeleniyor muyuz? Hayır, çünkü biz o zamanlar yoktuk. O halde gelecekteki hayatımız konusunda da endişelenmemeliyiz. Çünkü yoklukta olmaları bakımından her ikisi de, yani doğumumuzdan önceki hayat da, şimdiden sonraki hayat da aynı durumdadır. Biz dünyada yokken yaşanan yıllar için tasamız yoksa şimdiden sonraki yıllar için tasamız olmamalıdır. Çünkü önceki yoklukla, sonraki yokluk arasında bir değer farkı yoktur, ikisi de aynı şeydir. "
Reklam
Kör, dedi, sana minnettarım, iyi ki varsın, eğer bir sonraki hayatımda bir hayvan olarak yeniden doğarsam, sen olarak doğmak isterim, eğer sen de bir insan olarak yeniden doğacak olursan, benim oğlum olarak doğmanı isterim, böylece hayatımız boyunca huzur içinde yaşarız birlikte.
“Annemizden doğmadan önceki dünya yaşamı konusunda hiç endişeleniyor muyuz ? O halde gelecekteki hayatımız konusunda da endişelenmemeliyiz. Çünkü yoklukta olmaları bakımından her ikiside, yani doğumumuzdan önceki hayat da, şimdiden sonraki hayat da aynı durumdadır. Biz dünyada yokken yaşanan yıllar için tasamız yoksa şimdiden sonraki yıllar için de tasamız olmamalıdır. Çünkü önceki yoklukla, sonraki yokluk arasında bir değer farkı yoktur, ikiside aynı şeydir.” -Epikuros
Annemizden doğmadan önceki dünya yaşamı konusunda hiç endişeleniyor muyuz? Hayır , çünkü biz o zamanlar yoktuk. O halde gelecekteki hayatımız konusunda da endişelenmemeli­yiz. Çünkü yoklukta olmaları bakımından her ikisi de, yani do­ğumumuzdan önceki hayat da, şimdiden sonraki hayat da aynı durumdadır . Biz dünyada yokken yaşanan yıllar için tasamız yoksa şimdiden sonraki yıllar için tasamız olmamalıdır . Çünkü önceki yoklukla, sonraki yokluk arasında bir değer farkı yoktur , ikisi de aynı şeydir . "
Mademki bir kere birbirimizi görmüştük, ne vaziyette ve nerede olursak olalım, artık unutamazdık. Artık bundan sonraki hayatımız, tekrar birbirimizi bulmak için sessiz, fakat ebedi bir didinme olurdu. Biri diğerinin yaşayabilmesi için elzem olan iki mahluktuk biz, bunu istesek de, istemesek de…
Reklam
350 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.