AÇIKLIK EN DOGRU YOLDUR Röportaj : Alper Gazigiray [Ahmet Haluk Dursun] Zaman, 14- 15 Şubat 1988 Zaman: Sayın Muhsin Yazıcıoğlu kısa bir tercümeihalizi verir misiniz? Nerede doğdunuz? Kaç yılında doğdunuz, öğrenim hayatınız? Muhsin Yazıcıoğlu: Bismillahirrahmanirrahim. 1954 yılında Sarkışla, Elmalı köyünde doğdum. İlkokulu orada bitirdim.
İnsanı insan yapan
“Zavallı adam! Bende hiç acıma duygusu yok, sadece adalet var. Ben acıyayım diye büyütülmedim. Tek faziletim sevgidir. Ah Ged, benden korkma! Seni ilk gördüğüm zaman da sen bir erkektin! Ne silah ne de kadındır erkeği erkek yapan, ne de büyücülük, ne de herhangi bir güç; kendinden başka hiçbir şey bunu yapamaz.”
Sayfa 181Kitabı okudu
Reklam
Bir Kadın Daha Yarattın, Dario Fo
Ödips kompleksleri... Onlar değil mi? Onlar olumlu mu? Ama ama... Anlaştık, tartışmıyorum. Bir dakika, beni tıkamayın! Doyuma ulaşma ve kişisel görüşler açısından bende gelişecek tek bir şey bırakmadınız... Ya psikolojik yeterlilik? Ah, tabii, neyse ki, her şey üç sübabın içinde. Evet, beyne ekleniyorlar. Heyy, matkabı yavaş çalıştır. Allahım,
Düşersin. Düşerken başka bir kar tanesi, başka, sanki daha beyaz, sanki daha soğuk, onca kar tanesinin içinde bir tek odur izleyen seni. Düşüşünü. Düşerken diğer kar tanelerine çarpmak, yapışmak isteyişini, ama bunu yapamadığını. Sen hep o kar tanesiyle düşmek istersin yere. Her hava değişiminde. Her zamansız fırtınada, fırtınalar hep zamansız
Sayfa 99
Şu an “ben”derken garip bir boşluk var içimde, nedir “ben? Kendimi eskisi gibi hissedemiyorum, öylesine-unutulmuşum. Gerçek olandan bende kalan tek şey, var olduğunu duyuran bir varoluş. Usul usul, uzun uzun esniyorum. Hiç kimse, kimse için yok artık...
"5.5 yaşında olacaktım.. Bir cuma günü de babam beni başka bir camiye götürdü. Öğle namazından sonra bir adam Kuran okudu. Çok güzel okumuş. Babam o adamla tanıştı, bizim eve getirdi. Adı: Galip, Ali Galip. Benim Galip Amcam oldu. Galip Amcam bir roman: Arapça, Farsça, Fransızca ve yüksek matematik bilen, şiirler yazan bir Rufai ve Kadiri dervişi... Zamanına göre çok devrimci, ilerici bir adam olduğu için, ne hocalarla ne şeyhlerle uyuşabilirdi; buyüzden işi gücü de yoktu. Hem de hattattı, hem de beste yapardı, hem de marş bile bestelerdi. Beni Galip amcam okuttu. İlkin ondan okuma-yazma öğrendim, sonra Arapçaya başladık; Emsile, Bina, Maksut... Sekiş yaşımda hafız oldum. Hafız oluşuma babam çok seviniyor, benimle övünüyor, annem de buna çok kızıyordu. Cüppe giydirdiler, başıma sarık sardılar. Kasımpaşa'da Uzunyol yanındaki Büyük Cami'de öğle namazlarından sonra Kuran okurdum, beni dinleyenler ağlarlar, tecvit bilmeme de şaşarlardı... ... Geredeli Derviş Ali Galip, Kasımpaşa'nın Çürüklük Tekkesi'nde bir küçücük odada yatıp kalkıyor, küçük, pis, tahtakurulu bir oda. Bu odada ondan ders alıyorum. 'Hüsn-ü hat' öğreniyorum, yani güzel yazmak, kaligrafi.. Aritmetik, geometri öğreniyorum. Çocukluğumu hiç yaşamadım. Çember çevirmedim, zıpzıp, bilya alamadım elime. Uçurtma uçurmadım. El bende, sobe, körebe, birdirbir, uzuneşek, kovalamaca oynamadım. Hiç, hiçbişey... Çocuk olmuş tek günüm yok yaşamımda. oysa öyle severdim ki koşup oynamayı..."
Reklam
903 öğeden 771 ile 780 arasındakiler gösteriliyor.