Kemal Tahir ve Devlet Ana
Devlet Ana yine tarihsel bir roman olmakla birlikte yazarın diğer tarihsel romanlarından ayrılır, ama çok daha eski bir çağı konu edindiği için değil, tür bakımından ötekilerden farklı olduğu için.
Yakın geçmişe ait dönemlerin seçildiği, özellikle Kurt Kanunu, Yorgun Savaşçı ve Yol Ayrımı'nda yazarın kaygısı tarihsel doğruluktur ve bundan ötürü tarihsel olaylara ve belgelere öylesine abanır ki yer yer sanatsal sorunların ikinci plana atıldığı bir belgesel gerçekçiliğe yönelir. Devlet Ana'da ise başkadır Kemal Tahir'in amacı. Kendinin de söylediği gibi, Türkiye'de çökmüş bir imparatorluğun yarattığı aşağılık duygusunu silmek ve Osmanlı insan tipini, onun erdemlerini, devlet kurma yeteneğini belirtmek ister. Yani tarihsel doğruluktan çok ideale yönelir ve bundan ötürü romans özellikleri ağır basan bir anlatı yazar. Göreceğimiz gibi kurgulamada ve kişilerin çizilişinde bu idealleştirme kaygısı apaçık ortadadır.
Sayfa 211 - İletişim Yayınları, 7. Baskı, 2001, İstanbulKitabı okuyor
Çocuklarınızı sinirliyken, herhangi bir açıklama yapmadan yargılamanız, sizden uzaklaşmalarına yol açacaktır. Davranışları hakkında yaptığınız eleştirilerin ardından, “çünkü” kelimesiyle başlayan açıklamalara getirmeniz son derece faydalı olacaktır.
Sayfa 310Kitabı okudu
Çağın en karmaşık yerinde durduk
biri bizi yazsın, kendimiz değilse
kim yazacak
sustukça köreldi
kaba günü yonttuğumuz ince bıçak
nerde onlar, her kımıldayışta
çakan tansık, ışıldatan büyü
bir gün daha görülmedi
bir gün daha geçti otları soldurarak
öğrendik de körmüş, sanki yokmuş
ne yol ne bir geçip giden
ne kaydını tutan geçip gidenin
dediler ki
onları kilitle, anahtarı eski yerine bırak
oysa
utanılacak bir şeymiş, öyle diyor Camus
tek başına mutlu olmak
sesler ve öteki sesler, nerde dünyanın sesleril
eke dokuya işledi
susarak susarak
Geçtiğimiz birkaç yıl içinde bilimciler yavaş yavaş beyin sarsıntıların kafaya alınan nispeten daha az şiddetli darbeler sonucunda da oluşabileceğini anlamaya başlamıştır. Beyin sarsıntılarının oluşması için başın tekrarlanan, orta şiddette darbelere maruz kalması yeterli olabilmektedir. Başka bir deyişle, temas sporlarıyla uğraşan ve daha evvel beyin sarsıntısı şüphesiyle hiç kenara alınmamış, binlerce çocukta - daha evvel algılanamamış, teşhis edilmemiş ve hayatlarının ilerleyen dönemlerinde bilişsel sorunlara yol açma ihtimali yüksek olan- beyin hasarı oluşabilir.
Sayfa 263Kitabı okudu
Bu mihnet yurdu tamamıyla kapkaranlıktır.İlim bu yolda,yol gösteren bir muma benzer.
Bu karanlık yerde canına yol gösterecek şey,bilgi cevheridir,canına canlar katan bilgidir.
...
Elinde ilim cevheri yoksa herkesten ziyade sen pişman olursun.
Araştırmacılar, ergenlerin ayda tek bir sigara içmeleri bile sigara bağımlısı olmalarına yol açabileceğini keşfetmiştir.
Sayfa 135Kitabı okudu
İbn Kayyim şöyle demiştir:
Aklına senin için garanti edilmiş konuları getirip üzülme! Şunu iyi bil ki, rızık ve ömür birbiri ile paraleldir. Her ikisi de garanti edilmiştir. Şöyle ki, ömür devam ettiği sürece rızık gelir. Allah'ın hikmeti gereği rızık yollarından biri kapanırsa rahmeti gereği ondan daha iyi bir başka yol açılır.
Mesela
Sayfa 688Kitabı okuyor
Ergenler dopamin üretimini tetikleyen yeni bir şey öğrendiklerinde, öğrendikleri şey ister iyi ister kötü olsun beyin tarafından bir ödül olarak algılanır. Bu da sinapsları her yandan ateşleme yapan bir ergen beyninin az miktarda uyarı almasının bile daha fazla uyarı almak için, bazı durumlarda, bir tür aşırı öğrenmeye yol açabilen, şiddetli bir arzu duymasına neden olabilir. Bu aşırı öğrenmenin yaygın olarak kullanılan adı bağımlılıktır.
Sayfa 129Kitabı okudu
İHANETTEN GERİ KALAN
Duydum ki el koynundan çok çabuk sıkılmışsın
Dönmek için bin çare bin yol arıyormuşsun
Gel gör ki bende rüzgar en sert poyrazdan esti
Taze çiçeklenmiş bahar ayaza kesti
İstemem artık geriye dönme
Dönersen bile bu evde sönme
Buz gibi soğuk suya benzer,
İnan bitmiş her aşk
Tuz gibi bassan yarana
Derman olmaz sana
Ne narindir ne haindir
Ne vefalı ne zalim
Bir hasrettir bir intikam
İhanetten geri kalan
Sayfa 201Kitabı okuyor
İnsan bir dağı aşabilecek yolcu olarak görmeli kendisini. Eğer dağ ortada olmasa yol çok daha kısa olabilirdi ama dağ orada ve yolcu da o dağı aşmalı
Sayfa 94Kitabı okuyor
