Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Monarşinin güçlü ta­rafının, tek bir adamın, politikaların oluşturulmasındaki kararlılığında yattı­ğı düşünülebilir. Demokrasinin güçlü yanı ise çeşitli seçeneklerin sunulması ve bunların arasından aklı selim olanın çıkma ihtimalidir...Eğer her şey iyi gider ve iki biçim bir araya getirilirse çoğun­luğun kolektif bilgeliği, kararlı yönetici için yol gösterici olacaktır. Peki, işler kötü giderse ne olur?.. bir demagoga aldan­dığında...çoğunluğun dönekliği ve amaç­sızlığının onları yöneten kişinin kibiri ve ihtirasları tarafından daha beter bir hale getirildiğini görmez miyiz?
Sayfa 121 - Bilge Kültür Sanat.
Orman Dairesinin hiçbir kanunu, hiçbir tedbiri bu zenginler karşısında sökmüyor. Bir açık kapı, bir yol mutlak buluyorlar...
Reklam
Onun gözünde İbn Sînâ tarafından o kadar iyi bir biçimde geliştirilmiş olan Aristoteles'in felsefesi Yahudi dini ile aynı derecede bir hakikatti. Çünkü her ikisi de evrenin efendisi olan bir Tanrı'yı öğretiyorlar ve insani mükemmelliği son çözümde en yüce varlığın bilgisine özdeş kılıyorlardı. Öte yandan felsefe ile dinin konusu aynı olduğuna göre, aynı sonuca erişmek üzere farklı bir yol izlemelerine rağmen, onlar arasında sayısız benzerlik olmak zorundaydı. Her halükârda tanrısal zihinden çıkan din ve felsefe birbirine aykırı olamazdı. Çünkü Maimonides, haklı olarak, doğrudan bir biçimde vahyedilmiş olan gerçekliğin, Tanrı'nın bir yansıması olan insan zihninden çıkmış olan şeyle uyum halinde olması gerektiğini savunmaktaydı. Buna mukabil, ona göre vahiyde de [insanil düşüncenin tezahürleri mevcuttu.¹⁰⁵ Kısacası, Maimonides'e göre Yahudi dini felsefe ile tam bir uyum içindeydi. Hatta Tanrı'yla ilgili konularda İbn Rüşd'ün de savunduğu gibi, felsefe bir hakem ödevi görebilirdi.¹⁰⁶
Sayfa 165 - ¹⁰⁵H. Sérouya, s. 52. ¹⁰⁶A.g.e., s. 53.Kitabı okuyor
Yeni Bir Matbaa ve Tipo Baskıya Geçiş: Emel Matbaacılık Güneş Matbaacılık'ta üç buçuk yıl süren dizgi baskı macerasından sonra 15 Mayıs 1972 tarihinde 145. sayı ile yeni bir döneme giriyorduk. Gazete yeni bir baskı tekniği deniyordu. Rotatif baskının bozukluğu çok şikâyetlere yol açmıştı. Zaten Güneş Matbaacılık da "taahhütlerimizi tam
Onları yanmaz verilerle dolduracaksın; 'gerçekleri' boğazlarına tıkıştıracaksın; öyle ki, kendilerini tıka basa doymuş ama onca veri sayesinde kesinlikle 'zeki' hissedecekler. O zaman, düşündükleri hissine kapılırlar... Hareket etmedikleri halde, hareket ediyormuş gibi hissederler. Ve mutlu olurlar çünkü o türden gerçekler değişmez. Onlara bir şeyleri yorumlamaları için felsefe veya sosyoloji gibi kaygan zeminli şeyler vermeyeceksin. O yol melankoliye çıkar.
Sayfa 74 - İthaki YayınlarıKitabı okuyor
1972'Nin Bazı Önemli Olayları Ankara Sıkıyönetim Mahkemeleri; "Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu" mensubu olduğunu, mesleğinin “devrimcilik", yaptığı eylemleri de “devrim için” yaptığını söyleyen Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın idamına karar verilmişti. Diğer taraftan, Dev-Genç, TİP, TÖS, TİİKP, Madanoğlu ve Sabotajlar davaları devam etmekte fakat kamuoyunda yoğun bir şekilde "idam cezaları kalksın” ve “af” kampanyaları ayyuka çıkmaya başlamıştı. İdam cezalarının kaldırılması konusunda yapılan propagandalara karşılık Devlet gazetesinin 6 Mart 1972 tarihli 140. sayısından itibaren “İdamlar Konusunda Bir Anket” başlığı altında röportajlar yayınlamaya başladık. Siyasi parti liderleri veya temsilcilerinden Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Timisi, Yeni Türkiye Partisi Genel Başkanı Nihat Doğan ve Adalet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ahmet İhsan Kırımlı ile görüşmeleri gazete adına ben yapmıştım. Solun başlattığı bu kampanya; Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan için verilen idam cezalarını önlemek amacıyla başlatılmıştı. Verilen cezalar 6 Mayıs 1972 günü infaz edildi. 14 Mayıs 1972 günü yapılan CHP kurultayında Ecevit'in listesi karşısında kaybeden İsmet İnönü istifa etmiş ve Bülent Ecevit CHP'ye Genel Başkan olmuştu. Ecevit'in Genel Başkanlığı CHP'de de bölünmelere yol açmıştı. Kemal Satır başkanlığında Cumhuriyetçi Parti kurulmuş ama bu parti daha sonra Turhan Feyzioğlu başkanlığındaki Millî Güven Partisi ile Cumhuriyetçi Güven Partisi (CGP) adı altında Turhan Feyzioğlu başkanlığında birleşeceklerdi.
Reklam
"Devlet'ten Millete" genellikle gazetenin başyazısı idi. Başlarda Galip ağabey (Galip Erdem) yazıyordu. İlk sayı yazısı da ona aittir. Her ne kadar Galip ağabeyin tembelliğinden şikâyet etsek te Devlet'e en çok yazı yazanlardan birisi idi. Hem başyazıyı yazardı. Hem kendi sütununda Mektupları yazardı. Galip ağabeyi iyi yazı
"Kaçmayın. Kurtuluş için tek yol bu olsa bile bunu yapmayın. Kuşkusuz, hepimiz bir gün öleceğiz. Önemli olan ölmek değil, şerefle anılmaktır. Kaçışınız, size ölüm kadar şeref getirmeyecektir."
Sayfa 363 - Everest YayınlarıKitabı okuyor
Çatışmanın bağımlılık yapan bir tarafı olabilir: Hem bildik bir sahne hem de iki kişinin birbirine ne kadar yakın olduklarının dokunaklı bir hatırlatıcısıdır. İnsanlar çatışmak istemezler fakat etkileşim için alternatif bir yol bulamamışlardır.
"insanın kendi kaderiyle yüzleşirken kendi özgürlüğunün bilincine varmasıdır. Bu bağlamda umutsuzluk... sevince yol açabilir. Umutsuzluğun ardından, geriye bir tek olasılıklar kalır."
Sayfa 247Kitabı okudu
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.