artık ne sevmek ne de sevilmek istemiyorum biliyor musunuz? eskiden çabalardım. birisi beni sevsin, aşık olayım isterdim. artık gücüm yok. savaşamam. zaten benim için birisi savaşacak ihtimalini de çıkardım aklımdan, artık o da yok. işin özü bıraktım sevmeyi, sevilmeyi bıraktım. bana kim ne yaptıysa hepsini bir köşeye bıraktım.. ོ
Biraz kâğıt aradım her sevdiğim gövdede
Her sevdiğim gövdeden ayak aldım bir el bıraktım
Görmeden sevmekti asıl istediğim
İstendiğim kadar yaşadım, ölürken kalbimle aklandım
Diyorlar ki ağla
Ağla ki, yolları kapansın ayrılığın Ağlamayı denizlere bıraktım
Yalnız gözlerindir hayatta kalan Mahşeri surlarla çevirip dört yanından Aynalarda arayıp bulamazken gün boyu Gölgesinde konakladığım Gözlerindir ruhumda dalgalanan
Rüstem'in kanını döktüm yerlere İstanbul'u kuşattım gözlerin için Azrail'e koştum siperlerimden Gözlerine baka baka dirildim
Niçin kızıl kıyamettir gözlerin bugün Niçin heyelan var sahillerinde İsrafil'e işaret mi vermişsin
Yanaklarımda mahşer kalıntısı Dudaklarımda mizan Bütün gamlı hüdhüdler Belkıs'la döner sana Gözlerinin dilini ancak Süleyman bilir Yıldızlar vuslat için her gece iner sana Rengini, gözlerinde kaybolan bilir
Alman Edebiyatının ölmeden önce okunması gereken 1001 kitap listesinde olan ve dünya da okunması en zor kitaplar arasında ilk üç sırada yerini almış olan bu muazzam eseri iki kere okudum.
İlk okumam da yarıda bıraktım fakat ikinci okumam daha verimli oldu.Bir kere daha okunmayı hakettiğini ve bu okumadan sonra okumanın daha da verimli olacağını