Bir ülkeye yapılacak en büyük ihanetlerden biri üniversite sayılarının artırılması, üniversite öğrenci kapasitelerinin artırılmasıdır. 100 birim ekmeğe ihtiyaç varken, siz 600 birim ekmek üretirseniz 500 birim ekmeğin çöpe atılması demektir. Bu da 4 yıla tekabül etmektedir. Avrupa 'nın nüfusa oranla üniversite sayısının az olmasının altında yatan bir sebep vardır. Aptal oldukları için, fakir oldukları için değildir bu sebep. İnanın ki değil. 700,000 atama bekleyen öğretmen var ülkemizde, max 40,000 atama yapılıyor. Bu açık günden güne artıyor. Üniversitelerin özerkliği korunarak MEB ile işbirliğine gidilmelidir. (Allahtan Zira Selçuk gibi bir bakanımız var ve bu duruma ciddi anlamda ehemmiyet veriyor.) Apartman üniversiteler kapatılmalı, mevcut üniversitelerin kapasiteleri daraltılmalıdır.
7.740.502 2018-19 yılı mevcut öğrenci sayısı.
1.492.277 2018-19 (kayıt yapan öğrenci sayısı)
İstihdam edilen 200,000 😂
Her geçen yıl bu makas açılacak. Acil apartman üniversiteleri kapatılmalı, mevcut olanlar kademeli olarak azaltılmalıdır.
~STALİN ÇİFTLİĞİ~
Sevgili 1K üyeleri, incelememe başlamadan şunu belirtmek isterim ki böylesi önemli bir kitabı değerlendirmek herkes için zor olsa gerek. Sözüm ona kitabın nesnel degerlendirilmesini çok güç bulmaktayım. Çünkü George Orwell' da kitabını yaşadığı talihsiz olaylar sonrası yazması ve onun bir nevî Rusya (Stalin) yüzünden "genel
Müthiş bir kitap okudum. 1932'de yazıldığına inanamıyor insan. Bugünü bile aşan bir distopya ile karşı karşıya kaldım.
Kitap, Londra Merkez Kuluçka ve Şartlandırma Merkezi'nde bir grup öğrencinin gezisiyle başlıyor. Burada birim müdürü öğrencilere nasıl insan üretimi yaptıklarını bölüm bölüm anlatıyor. İnsanlar istenilen şekilde üretiliyor,
''Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına, Atatürk İlke ve İnkılaplarına Anayasada ifadesi bulunan Türk Milliyetçiliğine sadakatla bağlı kalacağıma Türkiye Cumhuriyeti Kanunlarını Milletin hizmetinde olarak, tarafsız ve eşitlik ilkelerine, bağlı kalarak uygulayacağıma, Türk Milletinin, Milli, Ahlaki, İnsani, Manevi ve Kültürel değerlerini benimseyip,
100 temel eser arasında yer alması gereken hatta ülkemizde lise müfredatına dahil edilmesi gereken şaheser. Çünkü gerçekten de gelecek kuşakların, genç nesillerin ufkunu açarak ve onlara ilham vererek gelecekte ülke olarak bize çok büyük başarılar getirme serencamına temel olabilecek son derece önemli ve değerli bir kitap olduğunu düşünüyorum. Bu
Kitabın içeriği kadar yazarın kısa bir özgeçmişinden bahsetmenin doğru olacağını düşünüyorum.
Cengiz Dağcı
Kırım Tatarı roman yazarı. (Gurzuf 1919-2011 Londra)
Çocukluğu Kızıltaş (Kırım) köyünde geçti. Kırım Pedagoji Enstitüsü ikinci sınıfında iken II. Dünya Savaşı çıktı. 1941`de Ukrayna cephesinde Almanlara esir düştü. Almanların yenilmesi
Bugün 5 Nisan Avukatlar Günü... Bu vesileyle, müsaadenizle, ta geçen sene bugünden beri değinmek istediğim iki konuya değinmek istiyorum. Fakat öncelikle mesleğinin gereklerini layıkıyla yerine getiren tüm avukatların, stajyer avukatların ve ileride avukat olacak olan hukuk fakültesi öğrencilerinin gününü kutluyorum.
Değinmek istediğim ilk
Sosyalistlerin ele aldıkları problemlerin hepsi, kozmogonik görüşler, hayaller ve mistisizm bir yana, şu iki belli başlı probleme indirgenebilir.
Birinci problem: servetlerin üretilmesi. İkinci problem: servetlerin bölüştürülmesi. Birinci problem emek konusunu içerir, ikinci problem ücret konusunu içinde taşır.
Birinci problemde, kuvvetlerin