İlk ailemizdeki ilişkilerimizin kaynaşıklığı arttıkça (yani birliktelik gücü “biz” içinde ayrı bir “ben”in yitirilmesine yol açacak derecede arttıkça), diğer kişilerin duygu ve tepkilerinin sorumlulugunu üstlenip kendi duygu ve tepkilerlerimizden onları suçlarız. Aynı şekilde, aile üyeleri de diğer kişilerin düşünce, duygu ve davranışlarına neden olma sorumlulugunu üstlenirler.