Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Cemal Süreya Senin çelme taktığın yerden başlıyorum hayata. Varsın yara içinde kalsın dizlerim; yüreğim kadar acımaz nasıl olsa. Şems-i Tebrizi Düzenim bozulur, Hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme.
10 Mart 2018 “…Bırak bu kitap çarpsın okuyanını. Sarsılsın ve kendilerine uzun zaman gelemesinler. Okuyanlar, “Dayanamıyorum okumaya, şüpheci biri oldum çıktım, bu nasıl iş anlamadım!” diyor. Her yerlerine şüphe bulaşsın bırak! Uykuları kaçsın, rahatsız olsun, yaşantılarından keyif alamasınlar bir süre…” diyor. “Kardeşini Doğurmak” kitabının
Reklam
Değerli 1K Okurları! Yaklaşık 1 ay önce bir etkinlik düzenlemiştik; İslam Düşüncesi Üzerine Kitap İncelemelerİ. Bu bağlamda İnceleme yapan arkadaşların iletilerini ayrı zaman dilimlerinde paylaştım. Şu an hepsini bir araya getirdim ve sizlerle paylaşmak istiyorum tekrardan:))) Öncelikle; İnceleme zahmetinde bulunup da değerli vakitlerini
Akademik Özgürlük mü Dediniz?..
Pensilvanya Üniversitesi Rektörü Liz Magill ve Harvard Üniversitesi Rektörü Claudine Gay... Üniversitelerinde soykırımı kınayan eylemlere izin verdikleri için, siyonist sermayenin baskılarına dayanamayarak görevden ayrılmak zorunda kaldılar. Düşünce özgürlüğünü bütün makamların üstünde tutan bu onurlu duruş unutulmayacak👏 "Laf-ı güzaf: özgürlük, eşitlik, kardeşlik, sevgi, onur, ülke, falan, filan. Bunlar bizi aynı zamanda ırkçı yorumlar yapmaktan alıkoymadı: Bizde ırkçı bir hümanizmadan daha tutarlı bir şey olamaz, çünkü kendisini insan yapmasının tek yolu köleler ve ucubeler yaratmaktır." diyor
Frantz Fanon
Frantz Fanon
... Tespitleri yaşanmışlık içeriyor, bu yüzden çok çarpıcı... Siyonistler, Üniversitelerde oluşturdukları 'ilim tahsil eden köleler' sınıfıyla saldırganlıklarını her alanda meşru kılacak zeminler bulmuş... Aynı gün kampüslere israil bayrağı asılmış ve eyleme katılan öğrencilerin iş bulma imkânları yok edilmiş... Ülkenin ve hatta dünyanın en 'özgür' kurumlarına bunlar yapıldıysa varın gerisini siz düşünün...
Bak Hiçbir zaman huzuru bulamayacaksın. Şaka değil bu. Hayatın boyunca huzuru arayacaksın. Olmayacak. Ne kötü. Hayatın boyunca huzuru aradığını düşünsene. Olmayacak ki ama olmayacak. Hayatın boyunca birşeyleri aramak zorundasın. Hayatın boyunca bir şeyi arayacaksın, arayacağız. Hepimiz beraber arayacağız. Arayalım. Bir bok bulamayacağız, Ya şu dünyada huzuru kim bulmuş bana bir tanesini göstersene Bir tanesi desin ki ben huzuru buldum. Yok hayatın sonuna kadar elinden geleni yap Bir insanı mutlu etmek için herşeyi yap. Aklına gelebilecek herşeyi yap. Ne huzur bulabileceksin ne onu mutlu edebileceksin. Aralarında huzuru bulanlar varsada bir zahmet söylesinler dimi. Bizde bilelim. Huzur nerede, huzur kimde. Şimdi diyorsun ya beni bırakıp gitti, Ya bırak gitsin. Gerçekten nereye kadar gidiyorsa gitsin. Kalınca ne oluyor ki yani. Kalıyor seni sevdiğini hissettiriyor ama yalan söylüyor. Kalmasın kardeşim kalmasın. Çeksin gitsin. Boşver, herşeyi boşver. Sen bu dünyaya acı çekmek için, birilerinin kahrını çekmek için ya ne bileyim. Birilerini hadi demek için gelmedin . Boşver neden gittiğini, boşver. Neden biliyor musun. Sevseydi, gitmezdi. Boşver o yüzden. Bırak istediği yerde kalsın İnsanoğlu değer bilmiyor, gerçekten. Mesela gitmek. Neden gidiyorsun. Neden gidiyorsunu bırak, gitmek için mi geldin. Bunu çok ciddi anlamda soruyorum, O zaman gelmeseydiler. İnsanları üzmek hoşlarına mı gidiyor, gerçekten. Ciddi anlamda soruyorum. Hoşunuza mı gidiyor. Zevk mi alıyorsunuz bundan, demek istiyorum yüzlerine. Boş, harbi boş yani. Eğer saygı duymayacaklarsa, bizi sevmeyeceklerse ve canımızı yakacaklarsa gitsinler. “
İstanbul'da Yaşamanın Izdırap Sosyolojisi Üzerine... İstanbul'da yaşamak, taşıyla toprağıyla ve insanıyla bana hep eziyet olmuştur. Eskiden gayrımüslim halklarla Türklerin yaşadığı mütevazı bir şehirken, zamanla barbar istilasına uğramış bir vahşet kolonisi haline dönüşmüştür. Şehir zibilyon tane millet ve dil zenginliğiyle günden güne
Reklam
Beyaz Taş
Biri çıkıp buradan çook uzun yıllardır hiç kimse geçmedi, ulu ağaçların gölgesinde soluklanmadı, nefes bile alan olmadı dese inanacağım. İmrenilecek kadar sessiz, olmadık bir zamanda hatırlanacak kadar sakin. Kurumuş, üst üste düşmüş çam iğnelerinden dokunmuş yumuşak bir halının üzerinde yürüyorum. Güneşli bir gün, top top beyaz bulutlar, mavi
Midene her giren Ruhunu tehdit ediyor :/
Kemal Özer Siz Gıda Güvenliği Hareketi’ni kurdunuz. Deccal Tabakta kitabını yazdınız ve şimdi Şeytan Ye Diyor kitabı ile İnsan Ne Yemeli Yememeli? sorusuna cevap veriyorsunuz. Gelecek nesillerimizin sağlıklı bir hayat sürebilmesi için bireysel bir savaş veriyorsunuz adeta. Çabalarınız takdire şayan… Peki, sizin Gıda Hareketi’ni başlatmanıza
Ne yola geldik, ne yolu terk ettik. İşte şimdi buradayız. Yol bizi bekler. Yol, hiç bitmez Yola devam. Yolu hiç bırakmadık, özgürlük savaşımız hep sürdü. Uğruna ölecek bir fikir bulamadım demişti bir şair. Daha çok şiire ihtiyacımız var, daha çok sevmeye, yolda olmaya… Hey sen, hiçbir zaman umut olmadığını söyleme bana, çünkü umut asla
OSMANLI ZAMANIN DA PENISİLİN İĞNE NASIL YAPILIRDI? 😊 Kanuni Sultan Süleyman sefere çıkmadan önce, saray hekimlerine askerlerin seferde iken salgın hastalıklardan hasta olmamaları için ne yapmak gerektiğini sorardı. Hekimler ise , kuvvetli bir ilaçtan bahsettiler . Sultanın da hoşuna giden bu ilaç penisilin ilaç idi. Hemen saray aşçılarına
Reklam
Sık sık başı ağrıyordu. Çok ders çalışmasına rağmen "anne çok çalışıyorum fakat unutuyorum" derdi. Bakkala birşeyler almaya gönderdiğimde ne alacağını unutuyordu. Not tutmaya başladı, not tutmasa unutuyorum diyordu. Keşke o zaman farkına varsaydım diye kendimi suçluyorum. Biz çok ders çalıştığı için belki zihni yoruluyor diye
OĞLUM 12 YIL UYUDUKTAN SONRA UYANDI... Bir gün çok sinirlendi. Yine kendini balkondan atmak istedi. Zor ikna edebildik. Akşam oldu, onu uyuyor zannettim. Babasıyla ne yapacağımızı konuşurken bir ara "oğlumuzu olmazsa bağlayalım" diye ağlayarak anlatıyordum ki birden yatağından doğrulup sadece bana bakarak, "yazıklar olsun size,
BİR ÖLÜMÜN ANLATISI I.BÖLÜM
Hayati İnanç Tanıma Etkinliği
gzt.com/roportaj/medine... Hayâti İnanç, kendi ağzından... :)) Medine pazarından satın alınmış bir köledir benim dedem... Kendine has gülümsemesi, ezberden okuduğu beyitler, gençlerle yaptığı sohbetler… :)) Hayati İnanç, Denizli’nin en küçük ilçesinde başlayan hayat
İstanbul, 05.12.1952 Dilbaz bir şaire, o tek sevdiğime, Ben ki size bu satırları yazıyorum bilin ki özlemim ağır basmış demektir. Bu satırları yazan zaten ben değilim, ruhumun ta kendisi. Aramızdaki o adı konmamış safiyane duygunun bendeki vücud bulmuş hali pek yaman, pek can yakıcı, pek dayanılmaz. Hem masumane, hem değil. Hem ulvi hem
28 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.