Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Platon (Eflatun) Devlet Adlı kitabın da gecen Mağara Benzetmesi
Şimdi, dedim, insan denen yaratığı eğitimle aydınlanmış ve aydınlanmamış olarak düşün. Bunu şöyle bir benzetmeyle anlatayım: Yeraltında mağaramsı bir yer, içinde insanlar. Önde boydan boya ışığa açılan bir giriş... İnsanlar çocukluklarından beri ayaklarından, boyunlarından zincire vurulmuş, bu mağarada yaşıyorlar. Ne kımıldanabiliyor ne de
Kitap Adı: Devlet Yazar: Platon Yayıncı: İş Bankası Kültür Sayfa 231 -237
İmam şafi'den şöyle bir söz nakledilir:" sufilerle sohbet ettim. Onlardan duyduğum şu iki sözden oldukça faydalandım. Zaman kılıç gibidir sen onu kesmezsen o seni keser. Nefsini de Hak'la meşgul etmezsen o seni batıla (yanlış, boş, gerçeği olmayan, hikmetsiz işler vb.) meşgul eder.
Reklam
Yönetici sınıf,boş vakti olan mutlu ve üretken bir nüfusun ölümcül bir tehlike içerdiğinin epeydir farkında. Bunun yanı sıra,işin kendinde değere sahip olduğu algısının yarattığı, günlük vaktinin çoğunu işe harcamayanın bu dünyada yeri olmadığı hissiyatı da bir o kadar işlerine geliyor.
Sayfa 19
İlim
Başarı Allah'tandır! Ben derim ki: Ey kurtuluşa ve hidayete talip olan kişi, Allah (c.c.) seni muvaffak eylesin! Evvela sana gerekli olan ilimdir. Zira o her şeyin merkezi ve mihveridir. Bilmelisin ki, ilim ve ibadet iki cevher olup, görüp işittiğin bütün müelliflerin eserleri, öğretmenlerin öğrettikleri, vaizlerin vaazları, mütefekkirlerin fikirleri hep bu ikisi içindir. Hatta bu ikisi için ilahi kitaplar inzal edilmiş ve peygamberler gönderilmiş; gökler, yeryüzü ve bunların içinde bulunan bütün yaratıklar yine bu ikisi için yaratılmıştır. Allah Teala'nın Kitabındaki şu iki ayet-i kerimeyi iyice düşünmelisin: Birinci ayet-i kerime: "Allah, yedi göğü ve yerden de onların benzerlerini yaratandır. Allah'ın buyruğu bunlar arasında iner ki, Allah'ın her şeye kadir olduğunu ve Allah'ın ilmiyle her şeyi kuşatmış olduğunu bilesiniz. "83 İlmin, özellikle de tevhid ilminin şerefine delil olarak bu ayet yeterlidir. İkinci ayet de şudur: "Ben cinleri ve insanları, ancak bana ibadet/kulluk etsinler diye yarat- tim."84 Bu ayet-i celile de, ibadetin şerefi ve ona yönelmenin gerekliliğine delil olarak kâfi gelir. İki cihanın yaratılış sebebi olan bu iki cevhere sımsıkı sarıl, kıymetlerini bil! Kula gerekli olan, bunlardan başka şeylerle meşgul olmaması, bunlar için yorulması ve gözünü bunlardan ayırmamasıdır. Bilmelisin ki, bu ikisi dışındaki bütün işler bâtıl, hayırdan yoksun, faydasız ve boş şeylerdir. 83 65 Talâk, 12. 84 51 Zâriyât, 56.
Dr.Nazım
Selanik'te dolaşan Dr. Nâzım Bey bu rapor meselesine dair Paris'e Dr. Bahaeddin Bey'e yazdığı dördüncü mektubunda şöyle diyordu: Sabırsızlık etme! Burada boş durmadığımızdan elbette eminsin... İşler yolunda gidiyor. Kuvvet günden güne artıyor. Eserlerini henüz görmemekle ataletimize hükmetme. Raporumu yazmaya artık çok kalmadı. On, on beş gün sonra raporu alırsın."
Sayfa 57 - Kronik KitapKitabı okuyor
İnsan, oyun ya da boş işlerle meşgul olması için yaratılmadı. Aksine ona büyük işler yüklenip üstün bir değer verildi.
Reklam
Çalışma hayatının umumi kanunları 2; • İşinde rastladığım bir güçlü evvela parçala. Her parçayı birer birer ve sıra ile yenmeye çalış. Yani attığın adımı iyice basmadan öbürünü atma. • Bir iş üzerinde yorulursan dinlenmek için işini değiştir ve çalışma hızını yavaşlat. Fakat dinlenme bahanesiyle, asla boş oturma. • Bir işe başladığın zaman sakin ve metin ol. Yol al, fakat acele etme. Sindirerek çalış ve öğren. • Bir dersten öğrendiğin, bir kitaptan okuduğun fasıl ve bahisleri arkadaşlarınla ezberden müzakere ve münakaşa et. Bu suretle hem zekan işler ve öğrendiğin hazmolur, hem hafıza kuvvetlenir; hem düzgün düzgün konuşma ve fikirlerini açıklıkla ifade etmeye alışkanlığı elde edersin.
"İnsanlar, kendilerini boş yere harcarlar ve üzüntüden ölürler. Evet, insanlar enerjilerini boş yere harcadıklarından ve bitiremedikleri işler için üzülmekten ölürler."
Televizyonla birlikte özellikle küçük şehirlerde hayatın ağır ritmi değişti, alışkanlıklar terk edildi. Yazın evlerin bahçeleri boş kaldı. Çay bahçelerinde oturup dondurma yiyenler azaldı. Kış gecelerine tat veren akşam oturmalarından vazgeçildi, komşular bir araya geldiklerinde ortaya çıkan iskambil kâğıtları çekmecelerde unutuldu, sinemalar kapandı, kızlar nakışlarını gündüz işler, babalar gazetelerini “dairede” okur oldular. Ağır, ama kendine göre lezzeti olan yaşama biçimini, siyah-beyaz bir ekranda değişen görüntüler belirler oldu.
Sayfa 85 - Yapı Kredi Yayınları - 14. BaskıKitabı okuyor
ATSIZ'DA TURAN TURANCILIK: Türkçülüğün ikinci kanadı Turancılıktır. Irkçılık, Türkçülüğün "iç davası", Turancılık ise "dış davası"dır. Atsız'a göre Turancılık "Türk Birliği"dir. Daha 1934 yılında yazdığı "Yirminci Asırda Türk Meselesi” başlıklı yazının birincisi "Türk Birliği" adını taşır. Ona
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.