Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İllüzyondan gerçeğe, Karanlıktan aydınlığa, (Brihadaranyaka Upanishad)
Sayfa 249Kitabı okudu
mistik evlilik
Vedalar döneminde de karıkoca, gökyüzü ve yeryüzüne benzetiliyordu. Birleşmeleri elementlerin birleşmesine denkti; gökyüzü gelini kucaklamakta, toprağı dölleyen yağmurunu yağdırmaktaydı. Bu kozmik mitos, bütünlüğün yenilenmesini amaçlayan her türden eylemin ve ona eşlik eden törenin örnek modelidir. Upanişadlar'da da kadın ve erkek birbirlerine kadına ve erkeğe duyulan aşkla bağlanıp sevgili olmazlar; onlar kendilerindeki Atman aşkı yüzünden sevgilidirler. İnsan, Tanrı'nın suretinde yaratılmışsa, cinselliği de sadece üreme amaçlı bir cinsellik olamaz. Cinsel ilişkinin doğurduğu haz ve kendinden geçme, insani olana ilahi bir anlam katar. Cinsel hazla kendinden geçme duygusu ilahi kabul edilir. Başka bir ifadeyle, cinsel birleşme, erkek ve dişinin kutupsal zıtlığı aşmasının bir vasıtası olarak yorumlanmıştır. Brihadaranyaka Upanişad'da (IV:4) , ilk erkek ve dişinin çiftleşmesi, evrendeki tüm varlıkların erkek ve dişilerinin çiftleşmesini başlatmıştır. Kucaklaşmış sevgililer arasında 'ben' ve 'sen' aynını kalmaz, çünkü 'birlik' bilincine ulaşmışlardır.
Reklam
- hakikat nerede barınır? - kalpte, çünkü hakikat yalnızca kalple bilinir. hakikat yalnızca kalpte kurulur. /upanishadlar, brihadaranyaka upanishad #stefanzweig
Zen ustası (Tung-shan) şu soruyu yanıtladığında: "Buda nedir?" şöyle: "Üç kilo keten" ve Nagarjuna Buda'nın özünün "bu sıradan dünya" olduğunu söylediğinde ikisi de aynı şeyi kastediyor. Aynı şekilde bir üstat bir Zen vaazında şöyle demiştir: "Bu asanın ne olduğunu bildiğiniz zaman, her şeyi bilirsiniz, Zen
Korku duydu, çünkü yalnızlık korku yaratır. "Benden başka hiçbir şey yoksa niçin korkayım?" diye düşündü. O zaman korkusu geçti. Korkacak hiçbir şey yoktu; çünkü korku ikinci bir varlık olduğu zaman gelir. İ.Ö. 700'den kalma Hint örneği Brihadaranyaka Upanişad
İlk derlenen Upanişad metinlerinde Brihadaranyaka Upanişad'da kadın, doğurganlık vasfından dolayı önemli görülmekle birlikte esasında erkeğin arzu ve isteklerini karşılayan bir figür olarak resmedilir. Nitekim kocasının isteğini yerine getirmeyen bir kadının önce tatlı dille ve hoşuna gidecek kimi hediyeler takdim edilmek suretiyle ikna edilmeye çalışılması gerektiği belirtilir. Bu girişimlere rağmen hâlâ kocasına yüz çeviren kadının ise şiddete varan fiziksel temaslarda bulunmak suretiyle yola getirilmesi gerektiği ifade edilir. (Brihadaranyaka Upanişad, 4.4.7.) Cemil Kutlutürk
Sayfa 256Kitabı okudu
Reklam
- hakikat nerede barınır? - kalpte, çünkü hakikat yalnızca kalple bilinir. hakikat yalnızca kalpte kurulur. 📚| Upanishadlar, brihadaranyaka upanishad.
- Hakikat nerede barınır? - Kalpte, çünkü hakikat yalnızca kalple bilinir. hakikat yalnızca kalpte kurulur. -Upanishadlar, Brihadaranyaka Upanishad.
Hint örneği Brihadaranyaka Upanişad
“ Korku duydu, çünkü yalnızlık korku yaratır. Benden başka hiçbir şey yoksa niçin korkayım? Diye düşündü. O zaman korkusu geçti. Korkacak hiçbir şey yoktu; çünkü korku ikinci bir varlık olduğu zaman gelir.”
Sayfa 105Kitabı okudu
Anlamak
İsa'yı inananların gözünde nasıl gerçek kılarsınız? Komünyon ayininde rahip bir parça ekmek ve bir bardak şarap alır ve ekmeği İsa'nın bedeni, şarabı İsa'nın kanı ilan eder. Bunları yiyip içen inançlılar İsa'yla birlik olurlar. İsa'yı bizzat ağzınızda tatmaktan daha gerçek ne olabilir? Eskiden rahipler bu cesur duyuruyu din, hukuk ve hayatın sırlarının eski dilini konuşarak, Latince yaparlardı. Rahip toplaşmış çiftçilerin büyülenmiş bakışları önünde bir parça ekmeği havaya kaldırır ve "Hoc est corpus!" (Bu [İsa'ya ait] bedendir!) diye haykırırdı ve ekmeğin İsa'nın bedenine dönüştüğü varsayılırdı. Okuma yazma ve Latince bilmeyen çiftçilerin zihninde "Hoc est corpus!" tabiri, "Hokus pokus!" şeklini almış ve böylece kurbağaları prense, balkabağını at arabasına dönüş türen sihirli kelimeler doğmuş. Hıristiyanlığın doğuşundan bin yıl önce eski Hindular da aynı hileye başvuruyordu. Brihadaranyaka Upanişad bir atın kurban edilmesini, kozmosun tüm anlatısının hayata geçirilmesi şeklinde yorumlar. Metin, "Hokus pokus; X, Y'dir!" yapısını takip eder ve şöyle der: "Kurbanlık atın kafası şafak, gözü güneş, yaşamsal gücü hava, açık ağzı Vaisvanara denilen ateş ve bedeni de bir yıldır (...) uzuvları mevsimler, eklemleri tam ve yarım aylar, ayakları günler ve geceler, kemikleri yıldızlar ve eti bulutlardır (...) esnemesi şimşek, titremesi gök gürlemesi, işemesi yağmur ve kişnemesi sestir." Böylece zavallı at kozmosa dönüşür.
Sayfa 258Kitabı okudu
Reklam
Brihadaranyaka Upanishad
"Kendisi için üç yaptı."dendiğinde"akıl, söz ve soluk"anlaşılmaktadır.İnsanlar derler ki:"Aklım başka yerdeydi görmedim, aklım başka yerdeydi duymadım."Doğrusu insan aklıyla görür, aklıyla duyar.Tutku,hayal,şüphe,inanç,metanet,utanma, düşünme,korku; bütün bunlar akıldır.Ses aslında sözdür.Bunlar soluktur (Prána).Öz (Átman)Söz,akıl ve soluğu içerir.
Sayfa 15 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Sunni anlayışa göre insan yaratılmıştır, ölümlüdür. Öldükten sonra tekrar diriltilecektir ve sadece onun kuludur. Tasavvuf anlayışında ise insan Tanrı’nın özünde vardır, O’nunla birdir, bizzat kendisidir. Yaratılma insanın Tanrı’nın insan biçiminde görünüş alanına çıkmasıdır. Hinduizmin özellikle Şaivizm mezhebinde insanlar da aslında öz olarak
Çoğunlukla tek tanrılı dinlerin başlangıcının Musevilik olduğu ve Hinduizmin çok tanrılı bir din olduğu düşünülse de aslında bu görünüşte bir farktır. Bunu en azından Hinduizmin barındırdığı pek çok teoloji için söylemek mümkündür. Batı’daki din bilimciler ve Hindologlar, Hinduizm’i “Henoteizm” olarak betimlerler. Heno-teizm bir Tanrı’ya inanmakla
42 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.