Açıkça ifade ermem gerekirse kitabı eleştirmek için okudum, eksik bulmak için okudum. Çünkü yazarın kendisi öz ablam olmasa da değerli bir ablam. Daha iyisi olsun diye o gözle bakayım dedim. Bir çocuk kitabı olmasına rağmen beni içine çekti ve heyecanla okudum. Galiba yarım kalmış çocukluğumun soruları, cevapları ve cümleleriydi kitapta yazanlar. Hem bir çocuğun yapacağı, söyleyeceği şeyler aktarılmış hem de bir çocuğun anlayabileceği şekilde verilmek istenen verilmiş. Bu ikisi öyle bir kaynaşmış ki ayırt edilmiyor bile. Yani asıl mesaj verilsin diye çocuk metaforu kullanılmamış.
Şifa’nın karakteri, sorduğu sorular, ailesiyle iletişimi, iç dünyası, asiliği (ergenliği) vs.. bir çıkış yolu aramaya çalışması sonra bulması.. yani bir gencin yaşayabileceği birçok şeyi Şifa’da yaşatıp, sorabileceği birçok şeyi Şifa’ya sordurup cevaplayan bir yoldaş olmuş Şifa’nın Aynası…
Hele bir sayfa vardı. Şifa babasıyla oturup dertleşiyor. O sayfada kaldım. Hayal kurdum. Sanki ben kızımla sohbet ediyordum. E madem öyle ben de bu kitabı saklayıp ileride kızıma hediye edeceğim :)