Bu kitapta toplumsal iktidarın duygular alanındaki hareketini Türk sinemasında takip etmeye çalışıyorum. Bizi biz yapan, kendimiz üzerine düşünmenin ve kurduğumuz hayallerin sınırlarını çizen, bizi ev ve ulus fikrinin eşiğine bırakarak mutlu sona kavuşturan hikâyelerin gücünün, toplumsal iktidarla duygular evreni arasındaki sıkı fıkı ilişkinin
TEK DOST VE EN GÜVENİLİR OLAN O'DUR
Niçin derdimi sadece Allah'la paylaşırım Çünkü seni O'ndan başka en iyi kim tanıyabilir:
Sana O'ndan başka kim gerçek anlamda yardım edebilir:
Sen henüz dünyada yokken, senin var olma fikrini bile
annen baban düşünmüyorken seni yaratma fikrine kim karar verdi:
İşte bu yüzden derdimi ben yalnız Allah'la
Daha sonraları bir epik şiir yazma ihtimalini enine boyuna düşündü. Zira burada anlık patlamanın görülme ihtimali hiç kuşkusuz yok denecek kadar azdı. Ve düşüncesini destekleyen çok sayıda metin vardı. Ama nazmın kullanımı beraberinde kaçınılmaz olarak halktan uzaklaşmayı getiriyordu. Bu durumda eserin dolaşımı çok dar bir çevreyle kısıtlı kalacaktı ve sadece sırdaşlara yönelik bir şifre olarak edebiyat fikrine hapsolmanın cazibesinden sakınmak gerektiğine hükmediyordu. Bir metin yazarın dünyayla diyaloğudur ve iki taraftan biri ortadan kaybolursa süreç kaçınılmaz olarak yara alır: Metin etkinliğini yitirir.
şimdi 19. yüzyıldan itibaren batılı sosyologlar, hatta materyalistler, insan hayatında maddenin birincil konumda olduğunu savunanlar ve din sosyologları (şurası çok nefistir, ortaya koyduğum bu konuda maddeci sosyologlar daha çok korktular!) daima tamam insanın arzusundadırlar ve sürekli olarak onların ızdırapları ve insanın bugünü ve geleceği için ilan ettikleri tehlike şudur: insan, bir süreç içinde şiddetle güçleniyor, müreffehleşiyor, mutlu oluyor; ama diğer boyutlar, diğer yetenek ve istidatlar ve diğer beşeri hususiyetleri bitiriyor ve o istidat ve ilerlemesinin kurbanı oluyor. bu yüzden insanın gelecek türü, eugene lonesco'nun deyişiyle bir gergedandan ibaret olacak; yani insan sadece güçlüdür, ama insan değildir.
"Evet, kötü bir süreç yaşadığını kimse inkar edemez. Ancak Sokrates'inde dediği gibi, 'İyi bir hayatı sadece iyi ve kötünün ne olduğunu bilirsen yaşayabilirsin.'.. Bu yaşadıkların sana neyin doğru, neyin yanlış olduğunu gösteriyor."