Medeniyet kadından hayranlık duyulan veya kullanılan bir nesne yaratmış, ancak değer ve saygının hâmili olabilecek yegâne şey olan şahsiyeti ondan koparmıştır. Bu duruma giderek daha fazla şahit oluyoruz. Bu durumun en açık şekilde gözler önüne serildiği platform çeşitli güzellik yarışmaları ve mankenlik ve fotomodellik meslekleridir. Burada kadın artık bir şahsiyet hatta neredeyse insan bile değildir. En iyi ihtimalle “güzel bir hayvan”dan biraz daha fazlasıdır.
Medeniyet bilhassa anneliği aşağılamıştır. Hiç tereddüt etmeden, satıcı, manken, eğitici (diğer çocukların), sekreter, temizlikçi gibi meslekleri annelik vazifesine tercih etmiştir. Medeniyet anneliği kölelik ilan etmiş ve kadına bundan kurtuluş vadetmiştir. Medeniyet, kaç kadını aileden ve çocuktan ayırarak (ona göre “özgürleştirerek”) bir memur ya da işçi yaptığı ile ilgili bilgileri büyük bir gururla ilan etmektedir. Bunun tam tersi bütün kültür ezelden beri anneyi yüceltmiştir. Anneyi bir sembol, bir sır, kutsal bir varlık olarak addetmiştir. En güzel mısralarını, en dokunaklı tonlarını, en hoş tablo ve heykellerini ona adamıştır. Medeniyet dünyasında annenin sürgünü devam ederken, Piccaso büyüleyici tablosu Annelik'i resmediyor, bu muazzam methiyesiyle “anne”nin kültür için hâlâ var olduğunu ilan ediyor