Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bayram
Âfâk bütün hande, cihan başka cihandır; Bayram ne kadar hoş, ne şetâretli zamandır! Bayramda güler çehre-i mâ'sûm-i sabâvet, Ümmîd çocuk sûret-i sâfında ıyandır Her cebhede bir nûr-i mücerred lemeânda; Her dîdede bir rûh demâdem cevelândır.
bu nasıl damat
Edeple ilgili hiç unutmadığım kıssalardan birisi; Merv şehri kadısının dünyalar güzeli bir kızı vardı. Yüzü güneş gibi parlayan, ceylan bakışlı bir dilber ... Kaşlarının, güzellikte bir başka benzeri bulunmaz, yüzü o güzel saçlarımn altında parıl parıl parlar, boyu selvi ... Bu güzel kızın namı ülkenin dört bir köşesine yayılır. Devletin ileri
Reklam
Ola ki kızınız şüpheli bir şey yemiştir
Edeple ilgili hiç unutmadığım kıssalardan birisi; Merv şehri kadısının dünyalar güzeli bir kızı vardı. Yüzü güneş gibi parlayan, ceylan bakışlı bir dilber ... Kaşlarının, güzellikte bir başka benzeri bulunmaz, yüzü o güzel saçlarının altında parıl parıl parlar, boyu selvi... Bu güzel kızın namı ülkenin dört bir köşesine yayılır. Devletin ileri
Sayfa 204Kitabı okudu
Koca Ragıp Paşa,bir temmuz günü öğle vakti,Üsküdar iskelesine çıkmış. Biraz gezinmek istemiş;ancak hararetinden aşırı derece susamış. Kendisi bir gölgeye oturup,oynamakta olan çocuklara seslenmiş: -Çocuklar,kimin evi yakında ise bana bir bardak su getirsin. Çocuklar arasında Haşmet de varmış.. -Ben getiririm demiş ve gidip toprak bir kase
Bu Nasıl Damat?
Edeple ilgili hiç unutmadığım kıssalardan birisi; Merv şehri kadısının dünyalar güzeli bir kızı vardı. Yüzü güneş gibi parlayan, ceylan bakışlı bir dilber ... Kaşlarının, güzellikte bir başka benzeri bulunmaz, yüzü o güzel saçlarının altında parıl parıl parlar, boyu selvi ... Bu güzel kızın namı ülkenin dört bir köşesine yayılır. Devletin ileri
Mahmud Gazi'den sordular: “N'oldu da bu kadar âşık oldun, perişan ettin kendini?” Dedi ki: “Gönül elden gitti, mecbur kaldım. Bundan sonra ben köleyim, o sultan.” Sert mizaçlılar yumuşak başlılıkla, güzellikle yola getirilirler. Sertlikle, kötü muameleyle olgun adam bile hamlaşır, bozulur. Güzellere güzellerin nazıyla davranılmaz; güneş ve ay gibi işvelenir onlar, güneşe ve aya karşı parlamanın bir anlamı olur mu? Güzellere naz etmek hata olur; tereciye tere satmaktan, Kirman'a kimyonla gitmekten farkı olmaz.
Reklam
Merv şehri kâdısının bir kızı vardı. Ülkedeki, ileri gelen zengin, makâm ve mevkî sahibi kimseler bu kızı isteyince hiçbirine vermez. Bu zâtın “Mübârek" adlı, bağına bahçesine bakan bir kölesi vardır. Aradan iki ay geçmiş, meyveler olgunlaşmış, bolluk bereket gelmiştir. Efendisi, Mübarek'ten üzüm isteyince, toplayıp gelir. Getirdiği üzüm çok
NİETZSCHE ve MAFYA...
- " (...) Nietzsche’nin “üstün insan” timsâlinde “duyguları baskı altına aldıktan sonra geriye ne kalır?” diye söylettiği şu kesiksiz yapıp etme - fatihlik ruhîliği ve ARÎ IRK ideali, bilir misiniz ki, din (Hıristiyanlık) de dahil bütün yerleşik düzen kokmuşluklarına karşı yeni bir ruh vadiyle ortaya çıkar ve bu cümleden olarak bütün fazilet
Sayfa 682 - 683 684 İBDA YayınlarıKitabı okudu
16 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.