"Yaşam ayrıntılardan oluşur" diyen kitap, 2001 yılında Sait Faik Hikâye ödülünü almış, öykülerinin birçoğunda yazmak eylemi üzerine. Kitapta başta Bu Kitabı Çalın, Kayıp Eşyalar Bürosu, Hindistan Yolculuğu, Hızlı Düşünme Sanatı olmak üzere toplamda 12 kısa öykü var. Hepsi birbirinden güzel, zekice kurgulanmış elbette ancak ben size iki
Bu kadını çok ayrı seviyorum! Bu kitap açıp açıp her seferinde okuduğum bir kitap. Gerçekten hayranım kitaba da kendisine de. Yatağımın başucundan hiç ayırmadığım, sıkıldıkça açıp açıp okuduğum, her sayfasında kendime çok şey kattığım bir kitap. Her sayfası güç kokuyor.
Kitabı bitirdikten sonra hiçbir şey yazmak istemedim, aslında hala yazmak istemiyorum ama daha fazla uzatırsam bahsetmek istediğim şeyleri unutabilirim. Bu yüzden, bu kitabın bende bıraktığı duygulardan kısaca bahsedeyim.
İlk cümleyi okuduktan sonra kaptırıp gitmiştim, bir gece düşünürken 'ya' dedim 'Daha diye bir film mi çıkıyordu?' hemen
İstanbul'la aram bozuk bu aralar: 2. Herkes gittikten sonra.
Herkes gittikten ev boşaldıktan sonra, bir yorgunluk çayı ya da kahvesi içerken kendine birkaç dakika ayırabilir ancak. Yüzünü inceler, kaşlarını alır, saçına bir biçim verir, o gün ne giyeceğini kararlaştırır; belki de aynaya bakıp dilini çıkarır, kimbilir… Ev kadını konumundaysa ola ki “Özel Bir Gün” filmindeki Sophia Loren gibi çok çocuk doğurup rejime hizmet ettiği için ideal anne ödülünü kazanan, Mussolini hayranı İtalyan anası gibi şöyle mırıldanır kendi kendine: “Şu yatakları toplayacak bir başka anne gerek, bir anne de bulaşıkları yıkamalı, bir de yorulacak bir anne gerek.” Yine de yanaklarına hafif bir allık sürmekten geri durmaz. Kentle buluşacaktır ya…
Kadınların süslenmesini; toplumca kabul edilme isteğine, bir çevreye yaranma, erkeklere ya da belli bir erkeğe güzel görünme çabasına yoranların gözden kaçırdıkları en önemli nokta, kadının artık nerdeyse içgüdüleşmiş bir alışkanlıkla tıpkı evini güzelleştirişi gibi dünyayı da güzelleştirme isteğidir.
Bardugo sevdiğim bir yazardı –geçmiş zaman ekine dikkat-. Bu yüzden de Sahte Krallıkta yaptığı ve kitabı mahveden o hatayı yaptığında görmezden gelmiştim ve seriyi/yazarı insanlara önermeye tam gaz devam etmiştim fakat yazarın yaptığı hataları bir yere kadar görmezden gelebilirim. Wonder Woman: Savaşgetiren tam anlamıyla bir faciaydı; olayların