Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
·
Puan vermedi
Büyük bir merakla başlayıp sonunu kestiremediğim bir kitaptı ancak sonu tam olarak beklediğim gibi bitmedi. Benim için farklı bir okuma tecrübesi oldu. Bence kitap tamamen Naturalist bir yaklaşımla daha detaylı olarak incelenmeli. Beni bu düşünceye iten nedense kitapta Kayra’nın kurduğu şu cümle: “Kinyas ve ben bir deneyin parçalarıyız. İnsanoğlunun çekebileceği acı ve yapabileceği tiksinti veren davranışlarının sınırını saptamak için yapılan bir deney. Belki de bu yazılanlar bu deneyin raporudur…” aklımda direkt olarak deneysel gözlem çağrışımları uyandı. Kitabın benim için en can alıcı cümlesi ise şu oldu: "Sorarlarsa, 'Ne iş yaptın bu dünyada?' diye, rahatça verebilirim yanıtını: Yalnız kaldım. Kalabildim! Altı milyar insanın arasında doğdum. Ve hiçbirine çarpmadan geçtim aralarından..."
Kinyas ve Kayra
Kinyas ve KayraHakan Günday · Doğan Kitap · 202226,9bin okunma
331 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
18 günde okudu
Dünyada ne varsa tamamı burada
Okuma zevki yüksek bir kitaptı benim için. Her ne kadar yoğunluğumdan dolayı iki haftayı aşkın bir sürede okumuş olsam da aslında bir oturuşta tüketilebilecek tarzda bir kitaptı. Bu anlamda kitabın akıcı olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. İçeriğine gelecek olursa da bence kitabın en can alıcı cümlesi, kör olanların karantinaya alındıkları yer için kurulanıydı; “Dünyada ne varsa tamamı burada.” Bu cümleyle aslında karantina altında yapılan iğrençliklerin, zaten insanın gerçek dünyasında mevcut olduğu yazar tarafından gözler önüne seriliyor…. Bu kitap çevreme tavsiye edeceğim kitaplar arasında yerini buluyor.
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022103,8bin okunma
Reklam
104 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Kitabın belki de en can alıcı cümlesi; Dans etmek bir çığlığı susturmak mı? Kitap histerik durumdaki toplumsal vakalardan birini anlatıyor. Strasbourg şehrinde açlık,yoksulluk , zor zamanların bireyleri cinayete sürüklediği kötü bir zamanda, yaşadığı acıdan aklını yitiren bir kadının sokaklarda dans etmeye başlaması, sonrasında bu dans etmenin toplumsal bütünlük içinde dalga dalga artmasını konu ediyor. Süreç içersinde hekimler gelir , papazlar vaaz için gelir lakin halk ölene dek dans eder.Istıraba gömülmüş bir şehrin dayanılmaz gerçekliğinden kaçmanın, hele de yoksul düşmüş halk için, tek kurtuluş yolu danstan geçtiği kitabın ana teması. Beğenerek ilgi duyarak okudum , keyifli okumalar.
Dansa Davet
Dansa DavetJean Teule · Sel Yayıncılık · 20204,518 okunma
YOLCULUK Yolculuk, insanın ana rahmine düştüğü anda başladığı bir ömür boyu devam eden ancak kimsenin bunun farkında pek olamadığı sessiz bir eylemdir. Bazen hayatı kovalar bazen de hayatı kendi peşinde sürükletir. Akrep ve yelkonın serüveni gibidir. Kimin kimi kovaladığı belli olmasa da ikisi de aynı yolda koşturup durur. Bir duvarda asılı
520 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
60 günde okudu
Bu kitabı detaylıca inceleyebilecek kabiliyette görmüyorum kendimi ama uzun zamandır bende bu kadar etki yaratan bir başka kitap olmadığı için birkaç cümle yazmak istiyorum: Martin Eden'ın kendine, toplumsal sınıfına, aşkına, sevdiği kadının mensubu olduğu burjuva sınıfına, kısacası hayata yabancılaşmasının evreleri çok ustaca aktarılıyor kitapta, Martin ile birlikte siz de geliştiğinizi, yol kat ettiğininizi, tökezlediğinizi, yeniden ayağa kalktığınızı hissediyorsunuz. Kitapla ilgili sevmediğim iki unsur bulunmakta ki bu da kitabın kendisi ile değil, yayınevi ile ilgili: 1- Kitabın arka kapağında neredeyse asıl konu özetlenmiş, bu yüzden kitabı okurken gidişatı kestirmek zor olmuyor, bu durum da merak unsurunu zedeliyor. Gelişim ve değişim evrelerini takip etmek her ne kadar çok keyifliyse de en nihayetinde olacağı bilmek benim hoşuma gitmedi açıkçası, bu yüzden kitabı henüz okumaya başlamadıysanız ve kitapla ilgili herhangi bir bilginiz yoksa arka kapağını okumadan direkt romana başlamanızı tavsiye ederim. 2- Kitabın dipnotları en arkasında yer alıyor. 145 adet dipnot var toplamda ve her seferinde en arkaya gidip dipnotu bulmaya çalışmak benim biraz keyfimi kaçırdı açıkçası, sayfaların altına eklendiğinde takip etmesi çok daha kolay oluyor benim açımdan. Bunun dışında kitap ile ilgili söylemek istediğim çok şey olsa da spoiler olmaması adına yazmayacağım fakat özellikle kitabın en sonunda artık karakterle çok çok daha fazla empati yapabildiğimi hissettim ve bence kitabın en üzücü, can alıcı ve sorgulatıcı cümlesi şu oldu: "Kitaplar yazılmıştı"
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202390,9bin okunma
1008 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
BİR DOSTOYEVSKİ MANİFESTOSU !!!
Yağmurlu bir Ankara gecesi. Mayıs ayında olmamıza rağmen bu gri şehirde haftalardır yağmur yağıyor. Sanki evren bana ‘başla artık şu efsane kitaba’ diyor çünkü Dostoyevski okumak için her zaman kasvete ihtiyacım var. Aslında sabahtan hazırladım kendimi bu geceye. Çok heyecanlı bir gün geçirdim çünkü bu kitabı tam ik senedir elimde bekletiyorum,
Karamazov Kardeşler
Karamazov KardeşlerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202134,6bin okunma
Reklam
415 syf.
7/10 puan verdi
·
14 günde okudu
İntihar Ablukası Altında ‘’
Yaşama Uğraşı
Yaşama Uğraşı
’’ Veren Bir Adam . . .
Cesare Pavese
Cesare Pavese
(9 Eylül 1908 - 27 Ağustos 1950) Hayatı boyunca verdiği ‘’
Yaşama Uğraşı
Yaşama Uğraşı
’’, Onun hem hayatı hem de yazdığı kitabı olmuştur. 1935 yılından 1950 yılına kadar yazdığı günlüklerinin kitap haline getirilmesi ile oluşmuş otobiyografik nitelikli bir kitaptır. Bu kitabı yazdıktan 8 gün
Yaşama Uğraşı
Yaşama UğraşıCesare Pavese · Kapı Yayınları · 20222,040 okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
·
14 saatte okudu
Uçurtmayı Vurmasınlar
Herkese merhaba, Bugün sizlere  burnunuzun direğini sızlatacak, gözlerinizi dolduracak bir kitabı yorumluyorum: Uçurtmayı Vurmasınlar. Barış küçük bir çocuk. Barış'ın annesi bir cezaevinde mahkûm. Annesinin kader ortaklarıyla arkadaş olan bu küçük çocuğu en sevdiği arkadaşı İnci bırakıp gidiyor. Çünkü İnci'nin ceza süresi bitmiş. Bunun üzerine İnci'yi çok özleyen Barış başlıyor İnci'ye mektuplar yazdırmaya. Barış'ın dilinden yazılmış bu mektupları okurken yüreğiniz sızım sızım sızlıyor. ••• Küçücük bir çocuk olan Barış çok şeye şahit oluyor bu cezaevinde. En çok kitap okuduğu için mahkûm edilenlere anlam veremiyor. "Fikir suçlusu" deniyor bu insanlara, oysa Barış kitap okumanın güzel bir şey olduğunu düşünmüştü hep. Bir gün mahkûmlardan biri kütüphaneden yasaklı bir kitap alıp okuyor. Müdür ortalığı velveleye verip, kitabı buluyor. Önce kitabı parçalıyor, ardından da parçaları bir zarfa koyup sobada yakıyor. Bu olayın ardından  kitabın en can alıcı sorularından birini soruyor küçük Barış: "Amca, o zarftan neden o kadar çok korkuyorsunuz?" ??? ••• Ve kitabın son kısmı... "Uçurtmayı vurmasınlar!" diye fısıldayarak, gözyaşları içerisinde okuyacağınız o son! Bu kitap beni çok etkiledi. Okuyan birçok insanı da etkileyeceğine adım gibi eminim. Hani bazen bir kitap okursunuz ya gereksiz tek bir tane bile cümlesi olmayan. İşte Uçurtmayı Vurmasınlar da bu eserlerden biri. Her cümlesi anlam dolu, her cümlesi insanın içine işliyor. Okumanızı içtenlikle tavsiye eder, okuyacak olan herkese iyi okumalar dilerim.
Uçurtmayı Vurmasınlar
Uçurtmayı VurmasınlarFeride Çiçekoğlu · Can Yayınları · 202111,9bin okunma
520 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Müze mi? Roman mı?
"Hayatımın en mutlu ânıymış, bilmiyordum..." ile başlayıp "Herkes bilsin, çok mutlu bir hayat yaşadım. " cümlesi ile son noktayı koyan, mutluluğun sadece asırlardan beri toplumsal olarak bize telkin edilmiş yöntemlerle varilabilecek bir erek olmadığını tokat gibi yapıştıran bir son oldu. Orhan Pamuk ile ilk defa Masumiyet
Masumiyet Müzesi
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202241,2bin okunma
304 syf.
·
Puan vermedi
Beklentimi yüksek tutup bitirdiğim bir kitabın daha hayal kırıklığıyla sonuçlanması açıkçası beni şaşırtmadı. Hele ki kitabın kapağında bulunan "dünyanın en çok satan kişisel gelişim kitabı" cümlesi beklentimi yüksek tutmamın belki de en büyük sebebi. Kişisel gelişim kitaplarını sevmeye çalışırken bu kadar çok tekrara düşmesi, gereksiz uzun oluşu ve anlatılan öykülerdeki can alıcı cümlelerin,deyimlerin çevrilirken anlam olarak havada kalması kitabı sıkıla sıkıla, sırf yarım bırakmamak için bitirmeme sebep oldu. Tek bir cümleyle : Yalnış zaman yalnış kipat , kış güneşiii
Vazgeçebilmek
VazgeçebilmekGuy Finley · Destek Yayınları · 20203,961 okunma
Reklam
Bence kitabın en can alıcı cümlesi !!!
Evet , en sonunda insanları karşı kaşıya getirdiler , aptallıkla , korkuyla kör ettiler onları , hepsinin ellerini , ayaklarını bağlıyorlar , eziyorlar , sömürüyorlar, birbirlerinin üzerine salıyorlar. İnsanları tüfeğe , sopaya , taşa çevirdiler , şöyle diyorlar : ‘ Devlettir bu!”
289 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Kitap genel olarak kaçırılan askerlerin ifadelerinden oluşuyor eksik bilgiler olduğunu düşünüyorum ki devletten önce o baskından haberdar edilen siyasetçiler vardı bunlara hiç değinmemiş konu hakkında ufak çaplı bilgi sahibi olmak isteyen okuyabilir kitabın en can alıcı cümlesi ise "keşke teslim olmak yerine ölseydiniz." Bu söz 20 yaşındaki bu vatanın evlatlarına söylendi yıllarca. Söylenecek pek fazla bir şey yok ..
Dağlıca - Kod Adı Düğün
Dağlıca - Kod Adı DüğünNevzat Çiçek · Lagin Yayınları · 20107 okunma
DÜNYA TARİHİNİ NASIL OKUMALIYIZ? ve SÖMÜRGE TARİHİNE TABİ KENDİ TARİHİMİZ Prof. Dr. Tahsin Görgün, 29 Mayıs Üniversitesi Felsefe Bölüm Başkanı, aynı zamanda İLEM de dersler veriyor. Fıkıh usulünden İslam düşünce tarihi ve felsefenin çeşitli konularına uzanan geniş bir yelpaze hocanın temel ilgi alanları arasında yer alıyor. Konferansın
79 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.