— Efendim üşüteceksiniz, bir fincan ıhlamur için lütfen.
— Teşekkür ederim, zahmet buyurdunuz.
— Hayır ne zahmeti. Bilâkis size hizmet rahmettir efendim.
— Sen içeri buyur, birazdan ben de geleceğim.
— Şems içeride yoksa oda bana zindandır bilmez misiniz?
— Sana Kimya ismini veren isabet etmiş.
— Neden?
— Nezaketin, ahlâkın insanın kimyasını alt üst ediyor da ondan. Beraberce gülüşerek içeri girdik.