Kalbimde ıklimler soğuk... Kalbim kar topu... çok üşüyorum... Bazen ateş yakıyorum içimde... Isınıyor tüm hücrelerim. Bitti diyorum bitti üşümüyorum artık. Umut... Sonra aniden rüzgar başlıyor... Fırtınalar kopuyor içimde... Ateş sönüyor... Sağa sola çarpıyorum kendimi. Gözlerimden yaşlar boşalıyor. O ateş benim son umudumdu tutmam lazım diyorum kalbimde... Geçmiyor, umudum tükeniyor... Yığılıp kalıyorum kalbimin bir köşesinde. Umudum sönüyor... Üşüyorum... Ateş söndü... Sonra yavaş yavaş rüzgar diniyor... Bu sefer daha şiddetle ağlıyorum. Neden az önce değil de şimdi dindin diye. Yavaş yavaş üşümem geçiyor... Tüm hücrelerim ısınıyor... Göz yaşlarım elmacık kemiklerimde kuruyor... Güneş duruyor tepemde her şeye inat yüzüme vuruyor. Tüm umutsuzluklarıma inat tam tepemde... O zaman anlıyorum umut bir kıvılcımdır kalbimizde. Ateşleriz kimi zaman körükleriz. Bir rüzgar gelir alır götürür umudumuzu. Yalpalarız... Sineriz kendi köşemize, isyan ederiz. Sonra geçer... Her şey gibi acı gibi sızı gibi geçer... Rüzgar diner ve kapkara bulutların arkasından gülümser güneş... Umudumuzu hiç kaybetmeyelim çünkü Allah verdiği her nefeste yeni bir umut armağan eder bize...
144 syf.
10/10 puan verdi
Öncelikle bu kitap hakkında bu kadar az yorum olması beni çok üzdü. Bu kitap bir başkasının kulu olmaktan çıkaracak toplumsal bilinci arttırmaya yönelik güzel kitaplardan biri(Gerçi diğerlerini pek bilmiyorum. :D). Herkes bu kitabı tam olarak anlaşılsa ve uygulansa dünyayı daha güzel bir yer yapabileceğine inanıyorum. Genel olarak bakılırsa Toplumların birbirleri üzerine ilişkilerinden , kendi içindeki hiyerarşi , kölelik uygulaması , toplumsal yönetim şekillerini ve en son roma toplumu inceliyor. Bu kitabı okumadan yada son 40 sayfaya gelince roma iç hiyerarşisını öğrenirseniz son kısımları daha rahat okursunuz (Benim gibi kafanız karışmaması gibi şiddetle tavsiye ederim. :D). Bu kitabı ben en az 3 defa okuma niyetindeyim. Tek sefer okunup bırakılacak kitaplardan biri değildir bence.
Toplum Sözleşmesi
Toplum SözleşmesiJean-Jacques Rousseau · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201914,1bin okunma
Reklam
314 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Serinin oldukça güzel ikinci romanı. Harry, Hogwarts'ta ikinci senesindedir. Ancak Dobby adlı bir ev cini onun okula gitmesi engellemeye çalışmaktadır. Çünkü aleyhine kurulmuş bir komplo mevcuttur. Her şeye rağmen okula gider ancak öğrencilere saldırılar başlar. Sırlar Odası açılmıştır ve odadaki bir şey öğrencilere saldırmaktadır. Harry okulun büyük kısmı tarafından Sırlar Odası'nı açan, varis olarak görünmektedir. Sırlar Odası en son 50 yıl önce açılmış ve Hagrid bu yüzden okuldan kovulmuştur. Ancak bu sefer açan kimdir ve bu güncenin bu işteki rolü nedir? Voldemort, Harry'nin peşine düşmeyi bırakmış mıdır? Harry bu ölüm kalım mücadelesinden sağ olarak kurtulabilecek midir? Soluksuz okunan bir roman daha.
Harry Potter ve Sırlar Odası
Harry Potter ve Sırlar OdasıJ. K. Rowling (Robert Galbraith) · Yapı Kredi Yayınları · 201940,1bin okunma
Bu, ölmeyi ilk deneyişim değildi. Sonuncu da olmayacaktı. Yaşam ve ölüm. Zıt görünümlü iki dosttu onlar. Birbirlerini kolluyorlardı. Öyle ki, ölüm olmasa nefes almanın hiçbir numarası kalmazdı geriye. Yaşamak... Ölmeye dair en sevdiğim şeylerden birisiydi. Ölmek üzereyken bile hissedilen acıyı yaşayabilmek. Uçsuz sessizliğe son kala hissedeceğiniz en tatsız şey bu olacaktı. Ölebilmek için yaşamaya ihtiyaç duymak. Ne ironik, değil mi? Belki de bunu güzel yapan buydu. Bir adım sonrasında geriye yaşanacak bir şey kalmayacaktı fakat yaşamaya devam ettikçe, sizi daha büyük acıların beklediğini görecektiniz. Bunlardan kaçacaktınız, onlar sizi kovalayacaktı. Kimse kazanmayacaktı belki, ancak bu sefer kazanmak üzereydim. Bu, nefes almaya ilk çalışışım değildi. Sonuncu olmasını isterdim. Bu an da onlardan birisiydi. Rasgele elime geçen bıçağın ucuna yavaşça süzülen bir damla kırmızılık, kesme tahtasına hassas bir iniş yaptı. Her şey çabucak olmuştu. Duvarda gezinen gölgeler bunun iyi olacağını tekrarlayıp duruyordu. Az önce kestiğim elmadan bir dilimi çiğnemeye başladım. Bileğim yanma hissiyle kavruluyordu. Birkaç saniye sonra son bulacaktı, çünkü artık yaşamayacaktım. Dedim ya, acıyı ancak nefes aldığınız sürece hissedebilirdiniz. Bunlar bittiğinde, siz bittiğinizde, büyük anlamsızlıklarla karşılaşacaktınız. Hayatınız boyunca uğrunda çabaladığınız tüm hayaller sönecekti. Geride hiçbir şey kalmayacaktı. Bedeniniz hafifleyecekti, ruhunuz günahınızla ağırlaşacaktı.
Sayfa 9
152 syf.
8/10 puan verdi
Mustafa Kutlu, Türk hikayeciliğinin özel isimlerinden birisi. Benim onun kitaplarıyla tanışıklığım üniversite yıllarıma dayanır. Ya Tahammül Ya Sefer ve ardından Yoksulluk İçimizde… O zamanlar az yazardı. 2000 yılında çıkan Uzun Hikaye’yle birlikte bir geleneği de başlatmıştı ve her sene bir kitabı çıkar olmuştu. Güzel hikayelerdi; Kutlu’nun
Tirende Bir Keman
Tirende Bir KemanMustafa Kutlu · Dergah Yayınları · 20153,973 okunma
312 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Son derece güzel bir Remzi Ünal romanı daha. Remzi, psikolog Yıldız Turanlı ile evden taşınacaktır ama tam çıkarken bir telefon gelir. Bu her kitapta onu arayan kadındır. Sonradan komşusu olduğu ortaya çıkan Hülya Yaman, Remzi'den bir zarfı kocasının iş yerine bırakmasını ister. Bunu reklamcı arkadaşı ile başarır Remzi. Ama aynı gün oto galerici olan Kemal Çakır öldürülür. Bu sefer zarfı geri alması gerekir ama iş yerinde yoktur. Çeşitli sebeplerle Asuman Yaman, Hülya'nın kızı Nazan, popçu Serdar, müzik yapımcısı Serra Çolak, ölenin sekreteri Selma Karaca kısacası herkes bu olayla ilişkilidir. Zarfın içerisinde bir çek vardır. Ve bu çekte bizi katile götüren bir ipucu. Katil gerçekten hiç beklenmedik bir isimdir. Soluksuz okunan bir roman daha.
Yenik ve Yalnız
Yenik ve YalnızCelil Oker · Altın Kitaplar · 2016212 okunma
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.