Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Acı yok; intizar yok; eskide kaldı hasret Devrini tamamladı endişe, korku, hayret Buz ve köz tarih oldu; bitti zaman ve mekân Zaman biziz, mekân biz; imkânsıza yok imkân Ömrün ne sonundayız, ne de henüz başında Otuz üç yaşındayız, hep otuz üç yaşında İçim sensin bu ilde; dışım sensin Rüveyda Rüveyda, ben sendeyim; sen bendesin Rüveyda
Sayfa 22 - Timaş YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Ey menfî milliyet hastalığına kapılmış gâfil insan! Mîzanı kaybetmemeli lisan, Biz önce Müslüman’ız, Sonra Türk’üz. Biz önce Müslüman’ız, Sonra Kürt’üz. Biz önce Müslüman’ız, Sonra Arab’ız, Fars’ız, Çerkez’iz, Laz’ız… Fark etmez payımızda yazan, Zîra, ortak paydamız İslam. Bu şuurla yaşamalı Müslüman.
Sözün özünden olmalı, Özün sözünle dolmalı; Bu kibir gurur ne diye?
Atsız'ın meşhur "Geri Gelen Mektup" şiiri, derginin 44. (03 Ağustos 1951) sayısında başlıksız olarak yayımlanıyor. Ve altta bir not var: "Bu şiir, Atsız'ın intişar etmemiş bir romanından alınmıştır." 1972'de yayımlanmış Ruh Adam romanının daha 1951 yılında çatısının kurulmuş, hatta büyük bir kısmının yazılmış olduğu anlaşılıyor. Kahramanın adı konmuştur; olayların akışı içinde yer alan bir şiir yazılmıştır; en azından bir kısım olayların akışı da tasarlanmıştır. Derginin 44. sayısındaki bu not Atsız'ın, Selim Pusat la ilgili sırrı İsmet Tümtürk'e açıkladığını da gösteriyor.
Reklam
Bu kadar zor mu ‘seni sevdim bir zamanlar’ demek Öyle zor ki yeniden sevmek..
Şiir yaz. Şiirdir kişiyi kurtaran bu karanlık, bu yalnızlıkla, berbatlıklarla dolu evrende. Bir de sevgiler kurtarabilir...
Bizim şarap içmemiz ne keyfimizden, Ne dine, edebe aykırı gitmemizden; Bir an geçmek istiyoruz kendimizden: İçip içip sarhoş olmamız bu yüzden.
Bir şehirde başka bir şehri Bir şiirde bir başka şiiri Bir başka serüveni kendi serüveninde Böylece gece yolculukları yeniden başlamıştı Ama bunlar başka gecelerdi Sigara üstüne sigara Yakılıp şiir düşünülen Ve yüzleri sisler ardında sevgilileri Onlar alaturka şarkıda bir dizeydi Hep hayal edilecek olan Siz önünden geçerken Pencerede kıpırdanan
Reklam
Bir gün bir sabah bir akşam Bir sen değilsin dedim, İlhan Berk, kendi kendime Bir sen değilsin Ne kadar insan yaşıyorsa bu memlekette O kadarız dayanan Dedim de rahatladım.
Gel şöyle çıkalım biraz seninle Ne iyi yürekler tanıyacaksın, açılırsın Neden bu huzursuzluk dünyada biliyor musun Tutup biraz olsun tanımamışız birbirimizi
Şu sularımıza vuran gökyüzünü, ağaçları Kim bilir sen de ne kadar merak etmişsindir Kaç geceler bu dünya yüzünü düşünüp uyuyamamışımdır Ben şahsen
Bir pazartesi sabahı seni düşündüm Ağaçlara ve gökyüzüne bakarak İstanbul gözlerin gibi pırıl pırıldı Denizin dibinden geçen balıkları gördüm. Seni düşündüm de ağlamak geldi içimden Sonra beni elimden ayağımdan Sonra beni bu kadar senden eden İstanbul'a Dönüp merhaba dedim.
SabahlarıKitabı okuyor
Bana yeni tutkular gerek bıktım Bir solukta buz gibi yaşamak isterim Beni öldürürse bu umut öldürür
Deli Kızın TürküsüKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.