Eğlencesi kahkahasıyla, acısı ve tatlısıyla, müthiş bir kitabı daha geride bıraktım.
Kitabı ilk elime alışımda kitaptan aldığım enerji, beni onu okumaya teşvik etti. Üzülmektense çoğu yerde kahkaha attım, güldüm. Benim de istediğim tam da buydu, beni okurken gülümsetecek neşeli bir kitaba ihtiyacım vardı. Her yaştan insana rahatlıkla tavsiye edilecek, gönül rahatlığı ile okunabilecek bir kitap.
Gelelim kitabın konusuna. Müthiş bir yazar olduğunu düşündüğüm Şermin Çarkacı'nın, hâliyle eğlenceli ve müthiş bulduğum çocukluğunu anlatıyor. Her çocukta olduğu gibi, kahramanımızın da harika bir hayal gücü var. Kendisi sadece bir yazar olmasına rağmen çocukların psikolojisinden son derece anlayan, çocuklara önem veren bir kişidir. Karakter açısından kendime rol model olarak örnek aldığım güzel insanlardan biri. Neyse, devam edeyim. Çoğu zaman gerçekten onun yerinde olmak istedim. Sınırsız çikolata, sonsuz abur cubur... (Ama bu sadece bakkal çırağı için geçerli.) :) Kitabı okuduktan sonra ağzım açık ve hüzünle son sayfayı kapattım. Yazar olmasına şaşmamalı. Ticari zekâsı ve hayal gücü, şaşılacak derecede yüksek. Mesela insanları mutlu etmek için "çikolata kapaklarını açıp içlerine 'Afiyet Olsun' yazmak" gerçekten çok güzel bir fikir. Bu beni mutlu etti ancak müşterileri hiç mutlu etmedi belli ki... :) Kitabı şu şekilde bitirdim: Son sayfa kapanmıştı, kitabın kapağını çevirdim ve bir iç geçirdim. Sonra da sanki ben yaşamışım gibi içimden "hey gidi günler" dedim. Neyse benim çok işim var, daha büyüyüp adam olacağım... :)