Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Mo Y an'ın eserlerine mitsel gerçekçilik açısından bakarsak onun geniş ve karmaşık eserleri hakkında daha net bir ipucu elde edebiliriz, böylece romanlarının ger-ç ekçiliği aşan bölümlerinin daha net bir yapıya kavuş­masını , içeriğin daha kolay anlaşılmasını ve Çin'in Doğu edebiyatı debiyatı açısından taşıdığı önemin zenginleştirilmesini sağlayabiliriz. İçki Cumhuriyeti'ne dönecek olursak, romanın aşırı karmaşık yapısı ve yazım yöntemi ne-deniyle y azarın dil yeteneği de y apı gereği nispeten daha sınırlıdır. Bu nedenle bu roman henüz okurlar ve b azı eleştirmenler tarafından tam olarak anlaşılıp kabul edilememiştir. İçki Cumhuriyeti'nin, romanın yapısı açısınndan taşıdığı değer elbette küçümsenmemeli ama romanın mitsel gerçekçilik açısından taşıdığı değer bundan çok daha önemlidir. R omanın konusu "kendi suyuyla kısık ateşte k kavrulmuş bebek" olayı e trafında döndüğü için günümüz o kurları bunu a bartı, karnava-lesk, hayal gücü ve büyü olarak görme eğilimindedir
Sayfa 226 - Ketebe yayınları subat 2024Kitabı okuyor
Ortaçağda, modern cihetten anlamlandırılan şekilde sınır ve hudut kavramları yoktu. Siyasi güç odakları farklı olmasına rağmen, kültürel anlamda İslam dünyası, "İslam Memâliki" tabirinin işaret ettiği şekilde bir bütün olarak addedilirdi. Bu bakış açısı, Müslümanların zihinlerine, bütün İslam dünyasının kendi yurtları olduğu fikrini
Sayfa 68 - Kitap Yayınevi, İnsan ve Toplum Dizisi - 70, 2. Basım, Birinci Bölüm, Şam ve Anadolu Dolaylarında 7./13. Yüzyılda Tasavvuf ve Muvelleh Dervişlik, MUVELLEH KAVRAMI VE TARİKATLAR
Reklam
G.A.: Anne sevgisinin ulvi ve merhametli tutkusunu bile kabul etmiyorsun öyle mi? Y.A.: Hayır, o da bu yasanın mutlak kölesidir. Anne, çocuğunu giydirmek için kendisi çıplak kalacaktır; çocuğu yiyebilsin diye kendisi aç kalacaktır; o acı çekmesin diye kendisi eziyet çekecek; o yaşayabilsin diye canını verecektir. Bu fedakârlıklarda bulunmaktan canlı bir haz alır. İşte o ödül için yapar bunları o şahsi onay, o ferahlık, o huzur, o rahatlık için. Aynı ödemeyi alabilecek olsa, bunları senin çocuğun için de yapardı.
Kafka'nın eserlerine saygı gösteren tanınmış filozoflar, şairler, oyun yazarları ve romancılardan oluşan, ejderhayı andıran uzun mu uzun bir alay ortaya çıktı Albert Camus, Jorge Luis Borges, itala Calvino, Philip Roth, Vladimir Nabo-kov ve Gabriel Garcfa Marquez gibi tanınmış romancı­ların her biri yazılarında Kafka'nın eserlerine ( hayatı ve çevresine d eğil) ilişkin anlayışlarını, tam nedenselliğin sınırlamalarıyla ettikleri mücadeleyi ve buna k attıklarını kendi yöntemleriyle ifade etmişlerdir. Bu y azarların eserlerinde kşinin bireysel deneyimine vurgu yapıl­ması ve bireysel kaderin o lumsallığının kolektif deneyimde yeniden ortaya çıkması, hikayenin nedensellik lişkisinde incelikli, tuhaf, kendine özgü ve yepyeni değişikliklere yol açmıştır. Böylece yeni bir nedensellik i lişkisi doğmuş oldu.
Sayfa 135 - Ketebe yayınları subat 2024Kitabı okuyor
Bir partiden ya da bir dinden ayrılmak isteyen, şimdi onu çürütmesi gerektiğini düşünür. Oysa çok fazla kibirli bir düşüncedir bu. Gerekli olan yalnızca, şimdiye dek hangi perçinleri onu bu partiye ya da dine bağladıklarını ve şimdi artık bunu yapmadıklarını, hangi niyetlerin onu buraya sürüklediklerini ve şimdi başka yöne sürüklediklerini açıkça görmesidir. O partinin ya da dinin yanına b i l g i y e d a y a l ı k e s i n g e r e k ç e l e r l e geçmiş değilizdir: ondan ayrıldığımızda da böyleymiş gibi y a p m a m a l ı y ı z .
Sayfa 53
Siz karamsarlar ve felsefi kör yılanlar, tüm dünya varlığının karakterin den, insan tutkularının k o r k u n ç k a r a k t e r i n d e n şikayetçi olmak için konuşuyorsunuz. Sanki tutkuların var olduğu her yerde, korkunçluk da var olmuş gibi! Sanki korkunçluğun bu türünün dünyada her daiın var olınası gerekmiş gibi! - K ü ç ü k ş e y l e r i ihmal ettiğinizden, kendi kendinizi ve eğitilınesi gerekenleri gözleınlemediğinizden ötürü, tutkuları bizzat kendiniz böyle canavarlar haline getirdiniz; öyle ki şiındi daha "tutku" sözcüğünü duyduğunuzda korkuya kapılıyorsunuz! Tutkuların korkunç karakterini a l m a k ve yıkıcı sel sularına dönüşmelerini önlemek size düşerdi ve bize düşer. - Hatalarımızı sonsuz felaketler boyutunda büyütmemeliyiz; daha çok, insanlığın tutkularının tümünü birden sevinçlere dönüştürmek görevinde dürüstçe çalışmalıyız.
Sayfa 33
Reklam
Herhangi bir şeye bağımlı olduğumuzu h i s s e t m e d i ğ i m i z sürece, kendimizi özgür sanırız: insanın ne denli gururlu ve iktidar düşkünü olduğunu gösteren yanlış bir çıkarımdır bu. Çünkü burada, a l ı ş ı l m ı ş bir bağımsızlık içinde yaşadığı, bunu istisnai bir biçimde yitirdiğinde karşıt bir duygu hissedeceği varsayımıyla, bağımlı olduğu anda bunu her koşulda fark etmesi ve bilmesi gerektiğini kabul eder. - Peki ya bunun tersi doğruysa: insan daima çok yönlü bir bağımlılık içinde yaşıyor, ama kendini ö z g ü r sanıyor, zincirin baskısını uzun bir alışkanlık sonucu a r t ı k h i s s e t m i y o r s a ? Yalnızca yeni zincirlerden rahatsız olur ancak: - "İstenç özgürlüğü" de y e n i zincirleri hissetmemekten başka bir şey değildir aslında .
Sayfa 11 - *
Eskiden evim vardı. Ailem de vardı. Kimse başından beri bu mukavva kutular, mavi brandalardan yapılı derme çatma kulübelerde yaşamıyor. Kimse isteyerek evsiz olmuyor. Herkesin kendine has bir hikayesi var.
Yaratıcı çalışma genellikle acı tarafından yönlendirilir. Kafanızın arkasında sizi deli eden bir şey yoksa, hiçbir şey yapamayabilirsiniz. Bu iyi bir düzenleme değil. Tanrı olsaydım, böyle yapmazdım.
Cormac McCarthy
Cormac McCarthy
Sayfa 58 - Loti Kitap, Haziran 2022Kitabı okuyor
"Ah, keşke o zaman yaşamış olsaydım! " - budala ve ciddiyetsiz insanların konuşmasıdır bu. Daha çok, c i d d i y e t l e incelenen her tarih parçası karşısında, geçmişin en vaat edilmiş ülkesi bile olsa bu, şöyle bağınlacaktır sonunda: "Sakın yeniden dönmeyelİm oraya! O çağın ruhu, yüz atmosfer yüküyle ezecektir seni, iyisine ve güzeline sevinemeyeceksin, kötüsünü hazmedemeyeceksin." - Bizden sonraki dünya da kesinlikle aynı yargıda bulunacaktır bizim çağımız hakkında: dayanılmazdır, ondaki yaşam yaşanılmaz olmuştur. - Peki herkes kendi çağına dayanır mı? - Evet, üstelik çağının ruhu sadece onun ü z e r i n d e değil, i ç i n d e de olduğu için. Çağın ruhu kendine direnir, kendini taşır.
Sayfa 155
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.