2007 yılında David Lassman adında bir İngiliz, yazdığı kitapların yayınevlerinden sürekli geri çevrilmesinin kabahatini kendi yazdıklarında değil yayınevlerinin sallapatiliğinde arar ve tuhaf bir oyunla bunu ispatlamaya girişir. Sadece İngiliz edebiyatının değil, dünya edebiyatının temel taşlarından sayılan Jane Austen‘ın üç büyük romanını ufak
" Dünya üç günden ibarettir: Dün, geçmiştir, artık insanın elinde olan bir şey yoktur. Yarın, gelecektir, fakat insan yetişip yetişemeyeceğini bilmiyor. Bugün ise insanın içinde bulunduğu andır. İşte bu, kazanılması gereken zamandır."
Kitabı yıllardır biliyorum ve bende ki baskısı Can yayınlarının 1984 baskısı çevirmeni Nuran Akgören ve kitabın asıl sahibi rahmetli babamdır. Her kitap ta olduğu gibi bazı yerleri işaretlemiş, okurken buraları daha da dikkatli okumaya gayret gösterdim. Sanırım bu kitabı anlatmak için onun işaretlediği şu cümle yeterli gelecektir 'KARINCALAR GİBİYDİLER;ANCAK KÜÇÜK OLAYLARI GÖREBİLİYORLARDI,BÜYÜKLERİNİ GÖRMEKTEN YOKSUNDULAR'
Bu cümle bugün bizim için daha da önemlidir. Büyükleri görmeyi geçtim, duymuyoruz, hissetmiyoruz ve anlamıyoruz. Keyifli okumalar.....
1984George Orwell · Can Yayınları · 2019165,8bin okunma
Ey akıl, nasıl da delinmez küfen?..
Kadınlar iki ?X', erkekler bir ?X'bir de ?Y' kromozomu taşırlar. Yirmi üç homolog çiftten oluşmak şartıyla.
Hâl bu ise, kadın milletinde kırk altı tane ?XX', erkek milletinde kırk altı tane mikroskobik ?XY' kromozomu var demektir. Sapına kadar erkek bir pala, ?Sapına kadar erkeğiz evelallah!' böbürünü bu
İlkbaharda usul usul yürü, Toprak Ana hamiledir.
Kızılderili Atasözü.
TOPRAK İNSANA DEĞİL, İNSAN TOPRAĞA AİTTİR.
Aşağıda "Vahşi (!)" etiketi ile çeşitli film ve çizgi romanlarla kasıtlı olarak damgalanan Kızılderililer ve Kızıldereli Şef Seattle tarafından, 1854 Yılında kendisinden toprak isteyen "Medeni (!)" ABD başkanına
...Yaklaşık otuz yaşlarındayken Balzac bir gün dünyaya,
adının Honoré Balzac değil, Honoré “de” Balzac olduğunu ilan eder;
dahası bu soyluluk unvanını taşımaya başından beri
hakkı olduğunu öne sürer. Babası yalnızca çok yakın akrabaları
bir araya toplandığında Galyalı köklü bir derebeyi ailesi olan
Balzac d’Entrague ailesiyle uzaktan
sana bir çift söz etmeye geldim ve şimdi edeceğim de. ama ölüm beni bundan alıkoyarsa, bu söz ertesi gün de söylenir çünkü bir sonraki gün sonsuzluğun defterinde saklı hiç bir şey bırakmaz.
tanrı'nın yansıması olan sevgi ve güzelliğin ihtişamı içinde yaşamaya geldim. İşte buradayım, yaşıyorum ve insanlar beni yaşamın ülke-sinden süremiyorlar çünkü benim ölümde bile yaşayacağımı iyi biliyorlar. gözlerimi oyacak olsalar, sevginin fısıltılarına, güzelliklerin türkülerine kulak vereceğim.
kulaklarımı sağır etseler, sevginin tütsüsü ve güzelliklerin hoş kokularıyla bezenmiş rüzgârı tenimde hissedeceğim.
beni bir havasızlığa hapsetseler, sevgi ve güzelliklerin çocuğu ruhum ile birlikte yaşayacağım.
buraya herkes ve herkesle olmak için geldim ve bugün yalnızlığım içinde yapacağım şey yarınla birlikte insanlara yansıtılacaktır.
bu gün tek yüreğimle söylediğim şeyler yarın birçok yürekte dile gelecektir.