Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
MERDİVEN Ağır, ağır çıkacaksın bu merdivenlerden, Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak, Ve bir zaman bakacaksın semâya ağlayarak... Sular sarardı... yüzün perde perde solmakta, Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta... Eğilmiş arza, kanar, muttasıl kanar güller; Durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller, Sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer? Bu bir lisân-ı hafîdir ki ruha dolmakta, Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta...
Gençlik sabaha uysun, siz çevrenizde, evlatlarım, leylaklar,bülbüller olsun, yaşamınız güneş dolu bir çimenlik olsun, gökyüzünün bütün sevinçleri ruhunuza dolsun.
Sayfa 465Kitabı okudu
Reklam
Gün ağarmasıyla başlayan senfoni orkestrası... Orkestra şefi Güneş, gökyüzünü aydınlattıkça orkestranın katılımcıları çoğalıyor. Ta ki ortalık aydınlanıncaya kadar... Kemanda bülbüller, trombonda kazlar, klarnette kargalar, ritim gitar da kumrular, davul ve bateride köpekler, solo gitarda horozlar, orgda kurbağalar... Tanrı'nın orkestrası! Basların, tizlerin mükemmel geçişlerle başarıldığı bambaşka bir müzik kültürü. Beethoven, Mozart, bu orkestradan çok gerilerde. Önce kurşuni,sonra beyazlaşan ve sonunda güneşin doğuşuyla mavileşen gökyüzü... Gün ağarmasıyla sazların üzerindeki sis yorganı,soyunan seksi birkaç kadın gibi açılmaya başlıyor. Gün doğumuyla orkestranın ağırdan sunduğu senfoninin azalmasını ve bitirilmesini umursamayan nehir, tüm berraklığı ile Güneş'in orkestra şefliğini kabullenmeden kendince akıyor... Hep akıyor...
Sayfa 467Kitabı okudu
Hiç kımıltısız, ıssız bir sokaktan daha ölümcül bir şey yoktur. Ağaçlar hiç kımıldamıyordu, bülbüller susmuştu...
Sayfa 122Kitabı okudu
"Bülbüller bizi eğlendirmek için şarkı söylemek dışında bir şey yapmaz. Insanların bahçesindeki bitkileri yemezler, mısır ambarlarına yuvarlanmazlar, tek yaptıkları iş bize içlerini dökmektir. Işte bu yüzden bülbülleri öldürmek günahtır."
Sayfa 117Kitabı okudu
DOSTUM DOSTUM Bin cefalar etsen almam üstüme Gayet şirin geldi dillerin dostum Varıp yad ellere meyil verirsen Kış ola bağlana yolların dostum Dostum dostum dostum gelsene canım İlahi onmaya yardan ayıran Bahçede bülbüller ötüyor uyan Kula gölge ise Allah'a ayan Senden ayrılah gülmedim dostum Dostum dostum dostum gelsene canım Pir Sultan Abdal'ım gülüm dermişler Bu şirin canıma nasıl kıymışlar İster isen dünya malı vermişler Sensiz dünya malı neylerim dostum Dostum dostum dostum gelsene canım
Reklam
Nasıl yar diyeyim ben böyle yare Mecnun edip çöle saldıktan sonra Alemin bağına bülbüller konmuş Nidem benim gülüm solduktan sonra.
İslam'ın her milletten insana kucak açan ve komşusuna iyi davranan anlayışı ile Romalılardan Bizans'a oradan Avrupa'ya miras kalmış bir düşmanlığı besleyen ve komşularına iyi davranmayı artık önemsemeyen Hristiyanlık arasında bırakınız kargaların bülbül olmasına, nice bülbüller kargaya döneceklerdir. Hristiyanlık artık Hz. İsa'nın vahiyle getirdiği din değilde avrupalı milletlerin kendi çıkarlarına uydurdukları bir buyruktur.
Sayfa 56 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Kargalar güz mevsiminde otağlarını kurdular mı, bülbüller susup gizlenirler.
Uzun gecelerin gözyaşlarını en iyi bülbüller bilir; tenhada ağlayan aşıkların derdini en iyi onlar anlar.
Reklam
Hiç kımıltısız, ıssız bir sokaktan daha ölümcül bir şey yoktur. Ağaçlar hiç kımıldamıyordu, bülbüller susmuştu.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.