1. koşu
Kör bir ozan anlattı bunları,
Atların da ruhu vardı Troya önünde,
Ta Hades'ten duyulurdu kişnemeleri,
Atsız bu bu kişneme ölüleri ürpertir,
Köpeği deliye çevirirdi.
Kimi de Troya önünde nal sesleri gezinirdi,
Gömülmemiş bir atın erinçsiz ruhundan.
O gün Akhalar başka biri için yarışsalardı
İlk ödülü Akhileus götürürdü
🐎 1. koşu
Kör bir ozan anlattı bunları,
Atların da ruhu vardı Troya önünde,
Ta Hades'ten duyulurdu kişnemeleri,
Atsız bu bu kişneme ölüleri ürpertir,
Köpeği deliye çevirirdi.
Kimi de Troya önünde nal sesleri gezinirdi,
Gömülmemiş bir atın erinçsiz ruhundan.
O gün Akhalar başka biri için yarışsalardı
İlk ödülü Akhileus götürürdü
BİR KİTAP/ ANADOLU KOKULU KADINLAR
Anadolu Kokulu Kadınlar, Dilek Tuna Memişoğlu'nun ilk öykü kitabıdır.
Feridun Andaç'ın öykünün söz söz cümle
cümle eleyerek dokuyarak kurduğunuz işçiliğini yaparsınız dediği öykülerden oluşmaktadır, Anadolu Kokulu Kadınlar öykü kitabı. On altı öyküde de bu durumu hissediyoruz.
"Hiçbir şey
Kuşlar tarar saçlarını Emine’nin,
Güneş papatya falı gibi bir açar,
Bir kapar, testi pencerede soğurdu.
Bir yelkenli yaklaşırdı kara dutun
Üstünden, girer baş sedire kurulur.
Keserdi karpuzu Emine, bir aşkı
Bitirir gibi, sonra ansızın sarkar
Dayanılmaz özlemlere tahtaboştan.
Kırmızılar doğrar artık, kırmızılar
Ve yıkardı ellerini mavilikte.
Serçeler düşer parmaklıktan bahçeye,
Başucunda ak bir bulut dolaşırdı.
Kırık merdiven, evler arası bostan,
Senin ülkendi Emine, yaz ve gölge.
Nice yazlar geçirdik sonradan, nice
Uzun günler! Sevgiler o saksıların,
O sardunyaların yerini tutmadı.
* nedir yol?
toprak adındaki kağıda yazılı
gezginlik manifestosu.
* nedir ağaç?
dalgaları hava olan yeşil göl.
* nedir hava?
bir ruh
bir bedene yerleşmeyi istemeyen.
gönül eğlencesi yok, gitmiş
parmakların dudak tuşlarında
ufku deliyorsun, faydasız
hiçbir sözde duramazsın artık
alıp başını gitmiş, dil de düşünce de
yine de birkaç kez “alo” “efendim”
“kıyıdakim usulayım
yok, başka bi’şey
söz dinleyen met cezir
mavi sır, şaşkın bulut
asfalta iz bırakan inici
kokucusu otlarımın
ay takvimlim, gececim
yarım aylar kırığı
dolup ışık taşkınım
sular gibi beklediğim ardında
sular gibi sarılan
tık tık. tık tık da tık tık’ı yaramın
yok, başka bi’şey”
akıllım, zekâ küpüm
al götür beni demek kolay derelere su lazım!
Anlam Ormanlarinda Gezi Icin Rehber (Adonis)
*nedir yol?
toprak adındaki kağıda yazılı
gezginlik manifestosu.
* nedir ağaç?
dalgaları hava olan yeşil göl.
* nedir hava?
bir ruh
Bulut falı diye bir şey var.
Dilek tutup kafanı kaldırdığın anda semboller çıkar ve iyi mi değil mi gösterirmiş.
Ah ne zaman baksam hep bir karışıklık.
İç içe girmiş bulutlar☁
Olsun yine de olmayacak diye bir şeye yormuyorum.
İnanıyorum ben..inanıyorum.
Ocak başına dönen suyaaşık, su çekicisi, su taşıyıcısı Bloom suyun nesine hayranlık duydu?
Evrenselliğine: Demokratik eşitliği ve kendi düzeyini gerçekleştirmede doğasının değişkinliğine: Mercator'un haritasındaki okyanusunun enginliğine: Pasifik Okyanusu'nun 8000 kulacı aşan Sundam çukurunun iskandil edilemeyen derinliğine: Dalgalarının