.... Düşünceleri o acıklı görüntüye kaydığı zaman, bir yandan sakinleştiriyordu, öte yandan ama, kocasına o anda kendisine eziyet veren sıkıntılarını anlatmaktan alıkoyduğunu hissediyordu. Albert dönünce, Lotte onu tedirgin bir telâş içinde karşıladı; keyfi yoktu, işleri iyi gitmemişti, komşu yerin hukuk danışmanı, eğilmez bükülmez, dar ufuklu
Onlar kendilerine bulutların çocukları diyorlar, çünkü kendilerini bildi bileli yağmurun peşindeler. Aynı zamanda da, çölde sudan daha nadir bulunan adaletin peşinde.
"Şiiri kendi çocukları gibi görenlere selam olsun. Şiir; kimi zaman bulutların bir araya gelmesiyle yağmurun çiselemeye başlaması, kimi zaman da fıçıya dolan üzümün zamanla şarap olup dışarı sızması gibidir." ( s.142)
Onlar kendilerine bulutların çocukları diyorlar, çünkü kendilerini bildi bileli yağmurun peşindeler. Aynı zamanda da, çölde sudan daha nadir bulunan adaletin peşinde.
Akaki Akakiyeviç terziden, yırtılan paltosunun tamir edilemeyeceğini öğrendiğinde ince bir hesap yaptı. Yaptığı hesaba göre bir yıl boyunca çay içmezse, bozuk yollardan gitmeyip ayakkabısını eksitmezse geceleri mumunu erken söndürürse yılın sonunda bir paltosu olabilecekti.
Akakiy Akakiyeviç o gün soyluların da olduğu şaşalı bir yemeğe katılmıştı.
...oysa bardaklarda altın yeşili şarap
marmara'nın midyeleri soframızda
olgun domatesler taze soğan
derilerde afrikalı yanıklığı
hoşi ming'li savaş çocuklarıyle birlik
garcia lorca'lı kızlarla bir arada
karşıda nâzım'ı dalga dalga getiren deniz
oturup diz dize bir kıyıda
aynı balık çorbasını kaşıklayabilirdik
biz bu güneş ülkesinin çocukları
güneşini bulutların ötesinde bırakan....
...