Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Devrimler Dış Güvenlik Gereği(imiş!)...
Devrimler dış güvenlik gereği Milli Mücadele sonuç itibariyle Mustafa Kemal'in başarısı ise, bu başarının sebepleri ne olabilir? 1919-1926 dönemi Türk-İngiliz ilişkilerini konu edinen tezinde Ömer Kürkçüoğlu, Mustafa Kemal'in gerek Mücadele esnasında gerekse sonrasında İngiliz menfaatleriyle çatışmadığını, hatta Misak: Milli'yi İngilizlerin tutumlarını dikkate alarak tanzim ettiğini, Lozan'da Boğazlar konusunda ingiltere'nin tezine yakın bir görüş benimsediğini, Musul konusunda da 1926'da ingiltere'den yana bir çözüm kabul ettiğini kaydetmektedir. Milli Mücadele'den sonra, kitlelerde hoşnutsuzluk uyandıran devrimler yürüten Mustafa Kemal için de batallaşma dış güvenlikle birlikte iç güvenlik gereği haline gelmiştir. (Prof.Ömer Kürkçüoğlu: Türk İngiliz İlişkileri 1919-1926, 1978 sf.5-6) Misak-Ingilizi bizim için yanlış hesapti! Bu hesabın Bağdat'tan döneceği kesindi. Yüzüncü yılı geride bıraktık, hesabın yanlışlığı bas bas bağırıyor. Eğer Turgut Özal'in kararlılığı 1990'larda askeriye tarafindan benimsense idi, meselenin halline kuvvetli bir adım atılabilirdi. Daha sonra bir fırsat daha kaçınıldı. Tayyip Erdoğan'ın yasaklılığı zamanında tezkere reddedildi. Çok romantik gerekçelerle! Mesele şu: Büyük enerji kaynaklanı burada ve güvenli ğinin sağlanması Irak'ın üstesinden gelebileceği bir iş değil. Enerji güvenliğini sağlayacak bir gücün buray kontrol etmesi gerekiyor. Türkiye olmazsa İran olabilir mi? Amerika'nın şimdiki oyunu bu... Irak'ta, Suriye'de Şiilik üzerinden İran kontrolü inkâr edilemeyecek bir noktaya vardı.
Sonuçsallık bakış açısından ele alındığında bir rüyadaki şekillerin her birinin kendine özgü bir değeri vardır. Örneğin genç adam elma sahnesi yerine anahtarla bir kapıyı açması gerektiğini görseydi, buray imgesi muhtemelen daha farklı bir çağrışım malzemesi ortaya çıkaracak, bu malzeme de bilinçli durumu elma sahnesi ile bağlantılı olan malzemeden daha farklı bir şekilde destekleyecekti. Bu bakış açısından bakıldığında işin önemi rüyadaki sembolik ifadelerin çeşitliliğinde yatıyor; bu ifadelerin anlam birliğinde değil. Nedensel bakış açısı doğası gereği anlam birliğine yani sembollerin değişmez olduğuna yönelir. Öte yandan sonuçsal bakış açısı değişikliğe uğramış Rüya imgelerinde değişikliğe uğramış bir psikolojik durumu algılar. Sembollerin değişmez bir anlamı olduğuna inanmaz. Bu bakış açısındaki bütün Rüya imgeleri kendi içinde anlamlıdır. Her birinin kendi içinde özel bir anlamı vardır ve aslında rüyanın içinde olmaları da buna borçludur.
Reklam
Ne gördün bütün kapıların birer birer kapandığı bu dünyada? Hangi kusurunu düzeltmene fırsat verdiler? Son durağa gelmeden yolculuğun bitmek üzere olduğunu haber verdiler mi sana? Birdenbire 'Buray kadar!' dediler. Oysa, bilseydin nasıl dikkatle bakardın istasyonlara; pencereden görünen hiç bir ağacı, hiç bir gökyüzü parçasını kaçırmazdın. Bütün sularda gölgeni seyrederdin. Üstelik, daha önce haber vermiştik, derler onlar. Her şeyin genel olarak bir sonu olduğunu belirtmiştik. Yaşarken eskidiğini ve eskittiğini söylemiştik. Sevginin ölümünü her pazar çanlar çalarak ilan etmiştik. İşte onların kanunları böyle.
Kimsenin suçu yok - Buray
"Onsuz edemem. Onunla birkaç saat geçirdikten sonra, daha güçlüymüşüm, daha çok, daha iyi yaşıyormuşum gibi bir yanılsamaya kapılıyorum. Belki de yanılıyorum; belki de sizinle daha mutlu olurdum. Ama... olmadı işte. Suç sizde değil, Philippe, hiç kimsede değil."
Sayfa 90 - Helikopter YayınlarıKitabı okudu
Mevlana İdris ( Bidlisî) -Kaside
Cehaletten ötürü daha ne zamana dek değerim bilinmeyecek? Oysa sensin gerçek ve sahte faziletin miyarı Mısır'da faziletim konusunda bir arpa kadar bir şey hâsıl olmadı Ki burada eşek kadar cahil olanlar eşek yüküyle cevher edindiler Meğer şu fakir için haram bir toprak oldu Mısır Ağaçlarından bir helal meyve koparamadım Sahip olmadığım şeyi aldım senden hizmetimin hakkı olarak Senin içindi ayrılışım yar u diyardan Rum, Şam, Kürdistan ve Diyarbekir'deki yakınlarım Hepsi makam sahibi olan bunlar da benim gibi çaresiz ve perişandırlar Makam sahipleri aracılığıyla Şah'a arzetsem halimi eğer Tomar olarak sarılıp bir tarafa atılır Madem faziletlerin toplandığı Mısır otağındır senin ey Şah! Buray ilmi bir merkez olarak meşhur etmeye değer Akli, nakli, fenni ve edebi bilimler Fıkıh, tıp ve matematiğin yetiştiği bir ağaca çevir Bilimlerin göğüne çıkmayı başarmış birisi İdris'in oraya yükseldiğini nasıl inkâr edebilir?
Sayfa 378Kitabı okudu
Koredeki çatı katımdan sesleniyorum 2
Yakar yakar hayat, yiyip yutar seni. Atar her an kollarından, satar seni. Bulur seni sevdam, korur seni sevdam. Yorulmaz her düştüğünde tutar seni. Buray/Alacalı
Sayfa 51 - EphesusKitabı okudu
Reklam
Bulaşan kesimi tahtaya silerken birden bir acı duydu. Kıymık batmıştı eline. Kıymığı çıkardı. Yeri kanadı. Bu kez kan oraya - buray a bulaştı. Şalvarını giydi. Ve çıktı. Olanların en kötüsü, "şeriat"in bok yığınına gitmiş olmasıydı. Çok mutsuzdu . Deliye dönmüştü üzüntüsün den Ne yapacağını da bilemiyordu. Ahmet'le karşılaştı.