İlahî kitaplarda 'Sabit" ve "Değişken”
Demek ki Kur'an ile diğer semavi kitaplar arsındaki ilişki "tam uygunluk” şeklinde değil, "müştereklik” şeklindedir. Bütün İlahî kitaplar tek bir esas nüshadan kaynak bulurlar ki, o da "Ümmü'l-Kitap"tır. Kitapların çok olmasının nedeni ise, toplumların çokluğu, çeşitliliği ve zamanın değişkenliğidir. Bir toplum yahut zaman için uygun olan şey, zorunlu olarak diğer toplumlar ve zamanlar için de uygun olmaz. Dahası semavi kitaplar zaman ve gelişme açısından da birbirlerinden farklı seviyededirler. Burada "gelişme” sözcüğü zorunlu olarak, insanlığın tarih boyunca hep daha iyiye doğru geliştiği anlamına gelmez. Tam tersi bir durum da söz konusu olabilir ki burada tam da böyle bir şey vardır. Zira herhangi bir İlahî mesajın üzerinden uzunca bir zaman geçince kâh kasten kâh ihmal nedeni ile ona müdahelede bulunulmuş ve tahrif edilmiştir. İşte bu durum bir İlahî kitap eşliğinde yeni bir elçinin gönderilmesini ve dini tekrar aslına yani "Ümmü'l-Kitap"taki haline döndürmesini gerektirmiştir. Lakin ilahi kitapların şeriatları ahlak, maksat ve gayeye ilişkin yönleri sabit kalmış, ibadet ve muamelat ile ilgili yönleri toplumdan topluma değişiklik göstermiştir.