Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Evrende herşeyin bu kelime ile güç kazandığı belirtilerek, bizim de aynı yolla zorlukları aşabileceğimiz ifade edilmektedir. Ayrıca sunulan nimetlerin bedelinin üç şey olduğu anlatılmaktadır: Zikir (Bismillah), fikir (Yaratıcıdan geldiğini anlamak) ve şükür (Elhamdulillah). Nimet elçilerini abartıp gerçek nimet vereni tanımamanın büyük ahmaklık olduğu vurgulanarak her işimizde Allah'ın adıyla hareket etmemiz önerilmektedir.
Büyüdükçe, unutmanın büyük bir nimet olduğunu öğreniriz...
Reklam
İnsanoğlunun en büyük zaafı, dünyanın kendi etrafında döndüğünü sanması. Hatta bütün yiyecekleri, hayvanları ve doğayı kendine sunulmuş bir nimet sanıyor. Evren dediğimiz bütün içerisinde, kendisini diğer canlılardan ayrı tutuyor. Çevreyi istediği gibi kullanıyor. Yıkıyor, yok ediyor. Halbuki insanoğlu bu evrende zincirin sadece küçük bir parçası. Bunu reddederek aslında kendisine bir hapishane yaratıyor. İnsanın bu yanılgıdan kurtulması en büyük özgürlük. Tabii bu da tam olarak mümkün olmayabilir ama bu çabanın kendisi de bir özgürlük...
Pusula her zaman gerçeğin peşinde. Yeryüzünün neresinde olursa olsun, her zaman aynı yönü işaret ediyor. İstanbul’da, Karadeniz’de, Ege’de ve işte şimdi kıyılarında volta attığımız Kuzey Afrika’da da, pusulanın o küçük iğnesi hep o yönün peşinde. Ne kadar dönerse dönsün, ne kadar savrulursa savrulsun ibre yine dönüp dolaşıp aynı istikamete işaret
Anadolu insanı âlim değildir. İçinden istisnalar çıksa da genellikle ariftir, zekidir. Espriyi bilirler, aşkı bilirler, vatan sevgisini hiç unutmazlar. Toprakla haşır neşirdirler. Çiçeği görüyor, yaprağı görüyor, akan suyun yanı başında eğilip dizüstü su içiyor bu insanlar. Yani dünyanın bir nimet olduğunu biliyorlar. Büyük şehirlerimizde artan ekmekler çöpe gidiyor. Anadolu insanı yolda bir ekmek görse, üfler ya yer onu zayi olmasın diye, yada götürür ayakaltında bulunmayacak bir yere bırakır. Bark budur işte, Anadolu insanı ile büyük kentin insanları arasındaki... Anadolu insanı severse de güzel sever. Bu onuncu sevgilisi, yirminci sevgilisi diye anlatırlar şehirde. Yahu olur mu onuncu sevgili, sevgili bir tane olur. Dönder aktar sev. Bu nedir, bu kepazeliktir doğrudan doğruya, ama Anadolu insanı bunu yapmaz.
Sayfa 127 - Abdurrahim Karakoç ile yapılan söyleşidenKitabı okudu
126 syf.
9/10 puan verdi
Piyasadaki yalın aşk hikayelerinin müptelası okurlar için tavsiye yazısı niteliğinde bir yorum yapmalıyım diye düşünüyorum. Artık dünyamızdaki gerçek olan her duygunun aslında yan sanayisini kullandığımız bu devirde kendinizi basitleştirilmiş aşk imgelerinden kurtarmak için bu kitabı kesinlikle okumalısınız. Kitap içindeki Werther'in duyguları aslında kaybedilen duygulara bir özlem niteliğinde. Eser hakkında yazılabilecek bir sürü yazı bir sürü söz var ancak okumayanlar için büyük bir kayıp,okuyup da algılayabilenler için büyük bir nimet ve keyif.Bu keyiften yararlanmak isteyen okurlar için mutlaka okumalarını dilerim.Keyifli Okumalar...
Genç Werther'in Acıları
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021121,1bin okunma
Reklam
En büyük nimet: akıl... En büyük mucize: sevgi...
687 syf.
9/10 puan verdi
Cengiz Özakıncı çok başarılı ve bilgili bir yazar. Görüşlerine, tespitlerine ve çıkarımlarına çok güveniyorum. Siyasi kitapları çok severim ama daha önce hiç bi kitabı bu kadar kısa sürede ve zevkle okumamıştım. Gerçekleri farketmek ve analiz yapmamızı kolaylaştırmak adına büyük bir nimet, herkes faydalanmalı.
Türkiye'nin Siyasi İntiharı & Yeni Osmanlı Tuzağı
Türkiye'nin Siyasi İntiharı & Yeni Osmanlı TuzağıCengiz Özakıncı · Otopsi Yayınları · 2016302 okunma
"Yaşım ilerledikçe daha çok anlıyorum Ne büyük nimet olduğunu ah ey güzel gün Boş yere üzülmekte mana yok anlıyorum Kadrini bilmek lazım artık her açan gülün…"
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.