Sam ve Sadie 11 yaşındalarken tanıştılar ve tanıştıkları an da bile oyun oynuyorlardı.Oyun oynamaya bağımlıydılar ve eğitimlerini de buna göre aldılar.Evet oyun oynamayı deli gibi seviyorlardı ama ya oyun yapmak?İşte bu da sevdikleri bir başka şeydi.İki oyun sever bir araya gelip, video oyunu tasarımı dünyasında ortaklık kurarak kendi oyunlarını yapmaya karar verdiler ve işte bu ikisi için de hayatlarının dönüm noktası oldu.Hem iyi hem kötü yönlerden.İkisi de travmalarla büyümüş iki gençti ve bu hayatlarını şekillendirmelerinde büyük rol oynadı.Hem iyi hem kötü yönlerden.
Bu kitap dostluk, düşmanlık, aşk ve bolca video oyunu içermektedir.2 günde bitirdim ve sevip sevmediğime dair büyük kararsızlık yaşadığım bir kitap oldu, sonunda sevdiğime karar verdim.Sam ve Sadie arasındaki ne olduğu bir kalıba konamayan ilişkileri, okuması oldukça ilginç bir şeydi.Marx ise sevdiğim bir karakterdi, keşke sonu böyle olmasaydı.Yer yer Değersiz Bir Hayat kitabını andırdı.Özellikle Sam ve Jude’un sakatlıkları, başlarına gelenlerle mücadele etme şekilleri olsun aynı gibilerdi ama tabii ki birbirlerinin çok farklı bir versiyonuydular.Video oyunu üretme kısımlarını keyifle okudum, gerçekten yazar iyi iş çıkarmış ve oldukça da bilgili bu konuda çünkü ebeveynleri bilgisayar dünyasına hakim işlerde çalışmışlar ve yazarın kendisi de oyunlar oynamayı seviyormuş.Genel itibariyle sevdim.